Kemal Kılıçdaroğu (CHP Genel Başkanı): Sözcü gazetesinin yönetici ve yazarlarına verilen cezalar, siyasi otoritenin talimatı ile verilmiş karardır. Sözcü’nün Türkiye'yi aydınlatmasına doğruları söylemesine tahammül edemiyorlar. Baskı kuruyorlar. Bu, beyazı siyah gösterme kararıdır.

"NE İSTEDİNİZ DE VERMEDİK" DİYENLERİN İNTİKAM ARACI

Muharrem İnce (Eski CHP Milletvekili): Sözcü gazetesi yazarlarına verilen cezalar yargının acınacak halini, muhalefeti susturmak için sopa olarak kullanıldığını göstermektedir. Yargı "Ne istediniz de vermedik diyenlerin" intikam aracı olmuştur. Bu karar FETÖ ile mücadeleye değil FETÖ davalarını sulandırmaya hizmet eder.

Sezgin Tanrıkulu (CHP İstanbul Milletvekili): İddianamenin yazılış yöntemi ve 37. Ağır Ceza Mahkemesi'ne düşürülmüş olması bu kararın habercisiydi zaten. Adil ve dürüst bir yargılama yapılmadı. Başka türlü işleyen bir yargı mekanizması var. İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi yine şaşırtmadı. Yargı reformları, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararları nafile... Ağır Ceza Mahkemesi  adaletsizlik dağıtmaya, basın ve ifade özgürlüğüne darbe vurmaya devam ediyor.

BU KARARLA HUKUK BUHARLAŞTIRILDI

Aytun Çıray (İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı): Sözcü yazarlarının FETÖ'ye yardımdan mahkum edilmeleri yargıda son çivilerin çıkması demektir. Hukuk bu kararla buharlaştırılmıştır. Ancak eşkıya nasıl ki dünyaya hükümdar olamazsa hukuksuzluk da bir ülkeye hakim olamaz. Hukukun üstünlüğüne ve kuvvetler ayrılığına döneceğiz.

Cihan Paçacı (İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı): Bu kararın bağımsız yargının verebileceği bir karar olmadığı kanaatindeyiz. Bu siyasi bir cezadır. Ama inanıyorum ki üst mahkeme bu cezayı bozacaktır. Sayın Emin Çölaşan'ın ve Necati Doğru'nun FETÖ'yle ilişkilendirilmesi abesle iştigaldir.

Gamze Akkuş İlgezdi (CHP Genel Başkan Yardımcısı): Bu karar adalet mekanizmasının geldiği noktayı gösteriyor. FETÖ'nün siyasi ayağını ortaya çıkarmak yerine halkın sesi olan Sözcü gazetesinin sesini kısmaya çalışıyorlar.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi ile CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Çağlayan Adliyesi'ndeki karar duruşmasını takip etti.


BU DAVA KUMPAS DAVASIDIR

Muharrem Erkek (CHP Genel Başkan Yardımcısı): Bu dava kumpas davasıdır. Bu karar Türkiye'de basın özgürlüğünün yok edildiğinin hükme bağlanmasıdır. Böyle kararlar ancak dikta yönetimlerinde görülür. Kimse sanmasın ki Sözcü susacak!

Tuncay Özkan (CHP Genel Başkan Yardımcısı): Yaşamlarında alabilecekleri en büyük gazetecilik ödüllerini almış oldular. Halkı doğru bilgilendirdikleri için bu düzenin onları asmak isteyeceğinden de eminim. Yaşasın halk için verilen mücadele. Yaşasın gazetecilik. Ergenekon süreciyle başlayan ve halkın doğru bilgilenmesi hakkına karşı polis ve yargıyı kullanarak susturma anlayışı gazeteciliği suç gazetecileri suçlu saydı. Asıl yargılanması gereken bu anlayıştır. Demokrasiyi öldüren bu anlayış suçtur.

Özgür Karabat (CHP İstanbul Milletvekili): FETÖ'ye göz yaşı dökenler, FETÖ'ye methiye dizenler, FETÖ'ye her istediğini verenler serbest ama Emin Çölaşan ile Necat Doğru başta olmak üzere Sözcü yazarlarına FETÖ'ye yardımdan ceza verildi. Sözün bittiği yerdeyiz!

SARAY VESAYETİNİN İSTEDİĞİ ŞEKİLDE SONUÇLANDI

Canan Kaftancıoğlu (CHP İstanbul İl Başkanı): Sözcü gazetesi davası da Saray vesayetinin istediği şekilde sonuçlandı. Üstünlerin hukukunun olduğu bir ülkede bu karar da şaşırtıcı değil. Hukukun üstünlüğü yeniden tesis edilince yargılayanlar yargılanacaktır.

GAZETECİLER CEZAEVİ BASKISIYLA SIKIŞTIRILIYOR

Sibel Güneş (Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri): Yargı, gazeteciliği cezalandırmaya devam ediyor. 2.5 yıldır süren davada meslektaşlarımız gazetecilik faaliyetleri nedeniyle yargılandı. Bu süreçte sürekli halkın gerçekleri öğrenme hakkı için görev yapan gazetecileri dava ve cezaevi baskısıyla sürekli sıkıştırmanın bu ülkede demokrasiye bir faydası olmayacağını düşünüyoruz. Her beş yılda bir gelen yargı reformlarının da artık davalara yansımasını bekliyorduk.

POLİTİK YARGININ EN ACI ÖRNEĞİ

Erol Önderoğlu (Sınır Tanımayan Gazeteciler Temsilcisi): Mahkemenin Necati Doğru-Emin Çölaşan dahil yedi çalışanına verdiği toplam 20 yıllık hapis cezası, politik yargının bugüne taşıdığı çarpık, hukuk tanımaz meziyetlerinin en acı örneklerinden biri olarak, bir kara lekedir de! Kınıyoruz.

Ruşen Çakır (Gazeteci): Necati Doğru ve Emin Çölaşan gibi iki ismin 'FETÖ'ye yardım'dan mahkum edilebildiği bir ülkede her şey mümkündür.

YARGININ SİLAH OLARAK KULLANILMASININ SON ÖRNEĞİ


Kadri Gürsel ‏ (Gazeteci): Sözcü davasında gazetecilerin "terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım" suçunu işledikleri gerekçesiyle hapis cezalarına çarptırılmaları son derece saçma ve korkunç bir siyasi karardır, yargının bir silah olarak kullanılmasının son örneğidir.

Prof. Gaye Usluer (CHP PM Üyesi): Sözcü gazetesi davasında verilen karar, hukuk tarihine kara bir leke olarak geçecektir. Türkiye'nin yüz akı gazeteciler "FETÖ'ye yardım" suçundan hapse mahkum edildiler Eyyy AKIL ve Eyy VİCDAN neredesin?

KARARI VEREN YARGIÇ NASIL RAHAT UYUYABİLİR?

Gamze Taşçıer (CHP Ankara Milletvekili): Bu karar gazeteciliğe, basın özgürlüğüne, halkın haber alma özgürlüğüne ve demokrasiye vurulmuş bir darbedir. Sözcü gazetesi yalnız değildir.

Eren Erdem (CHP PM Üyesi): Tamam, hükümet; “zıvanadan çıktık, artık istesekte hukuka dönemeyiz” diyor anlıyoruz. Ama bu kararı veren bir yargıç, nasıl rahat uyuyabilir anlamak imkansız!

YARGI REFORMU SINIFTA KALMIŞTIR

Umut Oran: (Eski CHP Milletvekili) Şok bir karar. Gerçekten yargısız infaz dedikleri bu olsa gerek. Şu anda hukuk devletine yargı reformu yaptığını iddia edenler başta Adalet Bakanı olmak üzere gelip bu davayı izlemeli kararlarına bakmalı. Sanıkların en ufak bir belge kanıt delil olmadan sadece gazetecilik yaptıkları için yargılandıklarını görmeleri gerek. Yargı reformu sınıfta kalmıştır. Sözcü gazetesi kararı gösteriyor ki Türkiye de yargı reformu yoktur ve hukuk devleti değildir.

DOSYANIN KAPSAMINA UYGUN BİR KARAR VERİLMEDİ

Ünal Demirtaş (Avukat-CHP Zonguldak Milletvekili): Hukuk tarihine kara leke olarak geçecek davalardan birisi. Sözcü davası siyasi bir davadır. Türkiye'deki muhalif basını susturmak için açılan bir davaydı. Karar verildi. Necati Doğru ve Emin Çölaşan'dan FETÖ'cü çıkartmak da bu mahkemeye nasip oldu. Bu isimleri FETÖ'yle yan yana getirmek insan aklıyla alay etmektir. Bu verilen karar hukuki bir karar değildir. Dosyanın kapsamına uygun bir karar verilmedi. Bu davanın istinaftan yüzde yüz bozulacağına inanıyorum. Yargılanan gazeteciliktir. Gerçek gazeteciliğe ceza verilmiştir. Yanlıştan dönülmesi aksi halde hukuka olan güven tamamen sarsılacaktır.

ÇÖLAŞAN'A, DOĞRU'YA FETÖ'CÜ DEMEK AKILLA BAĞIN KOPMASIDIR

Gürsel Tekin (CHP İstanbul Milletvekili): Sözcü gazetesi hakkında verilen karar hukuk tarihimize girecek kara bir sayfadır. Hukukun üstünlüğüne, basın özgürlüğüne ve genel olarak demokrasinin temel ilkelerine düşman olan AKP, aldırdığı bu karar ile gerçeklere bile düşman olduğunu ortaya koymuştur Sözcü gazetesine, Emin Çölaşan, Necati Doğru başta olmak üzere hayatlarını bu terör örgütüyle mücadele ederek geçirmiş insanlara FETÖ'cü diyerek akılla, gerçeklikle bağını tamamen kopardığını göstermiştir.

BU ÇAMUR SÖZCÜ'DE TUTMAZ

Barış Yarkadaş (Gazeteci-eski CHP Milletvekil): Çağlayan Adalet Sarayı’ndan bir kez daha adaletin çıkmadığını gördük. Düne kadar "Yargı reformu çıkartacağız. Gazeteciler yazdıklarından söylediklerinden dolayı cezalandırılmayacak" diyenler acaba bugün çıkan karar hakkında ne düşünüyor? Yıllarını terör örgütü FETÖ’ye karşı açık şekilde mücadeleye geçirmiş olan gazetecilerin FETÖ’ye yardım iddiasıyla cezalandırılması vicdanlarımızı kanatmıştır. Bu karar adil bir karar değildir. Ancak bu çamur Sözcü'de tutmaz;, Sözcü ve yazarlarına FETÖ çamuru yapışmaz.

İLGİLİ HABER Basın tarihine kara leke! Sözcü'ye gazetecilik cezası! Basın tarihine kara leke! Sözcü'ye gazetecilik cezası!