Türkiye ile ABD arasında ‘Güvenli Bölge’ konusundaki görüş ayrılığı net!


✔ Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “YPG’nin PKK olmadığını söylemek aklımıza hakaret” dedi


✔ ‘Stratejik ortak’, PKK’nın Suriye kolu YPG’yi terör örgütü olarak görmediğini her fırsatta söyledi


✔ Pentagon, “Güvenli Bölge-Koridor” açıklamasının PKK/YPG’yi korumak için yapıldığını itiraf etti


✔ İktidar yöneticilerinde ABD’ye güven yok, bürokraside iki farklı tezin çarpıştığı öğrenilenler arasında


Hulusi Akar, Haziran 2019’da NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nda tezlerimizi anlatmıştı.


1 - “PKK-YPG, bunların hiçbirinin birbirinden farkı yok. Bunlar Kandil’deki sözde karargahtan bunların yaptıklarını bir şekilde duyuyoruz, görüyoruz, biliyoruz. Burada herhangi bir şekilde PKK’nın bir uzantısı olan YPG’nin ilişkisi olmadığını söylemek. YPG’nin PKK olmadığını söylemek her şeyden önce bizim aklımıza hakarettir. Her zaman dediğimizi tekrarlıyorum, PKK eşittir YPG.” Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, önceki gün TRT Haber’de adını net bir şekilde koydu: “PKK eşittir YPG!” Peki, Bakan Akar’ın bu değerlendirmesi “Güvenli Bölge” konusunda ‘uzlaştığımız’ ABD tarafında nasıl yankılanacak? Göreceğiz... Çünkü, ‘stratejik ortak’, terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG’yi terör örgütü olarak görmediğini her fırsatta resmi kanallarıyla dile getirdi.

ANKARA GÜVENMİYOR

Peki... ‘Güvenli Bölge’ ya da ‘Barış Koridoru’ nun geleceği bu açıklamadan sonra hangi düzlemde ilerleyecek? Ankara’daki hava şu: ABD’ye güven yok. Bu da zaman zaman iktidara yakın köşe yazarlarının yazılarına yansıyor. Ancak ... Şu anda Fırat’ın Doğusu’nda Amerika ile karşı karşıya gelmek istenmiyor. Bürokrasinin NATO’ya yakın kanadıysa “ABD bu kez oyalamazsa ilişkiler dengeye girer” diye düşünüyor! Bakan Hulusi Akar’ın açıklaması da “ABD elini çabuk tut. Yoksa kamuoyundan gelecek tepkileri göğüsleyemeyiz” diye okunabilir... Bir not daha verelim: ABD dış politikasına paralel bir çizgi izleyen Washington Post Gazetesi’nde 3 Temmuz’da PKK terör örgütünün kurucularından Cemil Bayık’ın makalesinin yayınlanması ne anlama geliyor? Ki... Cemil Bayık, ABD Dışişleri Bakanlığının “Adalet için Ödül” adlı Terörle Mücadele Ödül Programında başına ödül koyulmuş teröristler listesinde bulunuyor. Başına da 4 milyon dolar ödül konulmuş!

Yani, ABD için PKK da YPG de aynı! Devam edelim...

2 - ABD Savunma Bakanlığı Pentagon itiraf etti: ‘Güvenli Bölge’, YPG’yi TSK’dan korumak içindi


Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarıyla Suriye’deki PKK koridoru yok edilmişti


“Güvenli bölge, koalisyon ve ortaklarının (YPG) IŞİD’i yenilgiye uğratmaya odaklanmasını sağlayacak.” Bu cümle ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’dan, dün Irak’ın kuzeyinde yayın yapan Rudaw’ın muhabirine yapılan açıklama!

Yani... Türkiye ile ABD arasındaki ‘uzlaşma’nın PKK/YPG’yi korumak için olduğunun da itirafı! Pentagon’un bu açıklamasına şaşırmamak gerekiyor. Çünkü... 2018’de, Savunma Bakanlığı Başmüfettişi’nin, ABD Senatosu’nun bütçe görüşmelerine sunmak üzere hazırladığı raporda, YPG’nin de içinde bulunduğu Suriye güvenlik programına 2019 için 550 milyon dolar harcanması uygun bulunmuştu!

Buradan da Ankara’da ABD’ye güvenmeyen  kesimin şu tezinin haklı çıktığı görülüyor: “ABD, PKK/YPG’nin yok olmasını engellemek için her çözüme başvurur. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin olası operasyonu ‘koridor’la engellendi.”

3 - ‘Stratejik Ortak’, PKK/YPG’yi ‘Terörizm Raporu’ndan çıkardı


20 Eylül 2018...

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan “Terörizm 2017 Ülkeler Raporu’nun Türkiye bölümünde Fetullahçı Terör Örgütünden (FETÖ) bahsedilirken, 2016’da raporda yer alan terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı PYD/YPG ile ilgili bölüm rapordan çıkarılmıştı. Türkiye’nin içeride PKK, dışarıda da IŞİD ile mücadele ettiği vurgulanan raporda, “Türkiye’nin YPG’yi PKK’nın uzantısı olarak gördüğü” şeklindeki ibarelerin metinden çıkarılması çok net bir mesajdı!

Raporda, “Türkiye’nin FETÖ’yü terör örgütü olarak tanımladığı” belirtilerken, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen için “din adamı” ifadesi kullanıldı. Hatta, “Türkiye’nin terörle mücadele çabalarının FETÖ’ye yönelik soruşturma nedeniyle etkilendiği” iddia edildi, FETÖ soruşturmaları dolayısıyla yapılan bazı operasyonlar eleştirildi.

Şimdi, Fetullah Gülen’i ‘din adamı’ gören, YPG’yi terör örgütü olarak görmeyen Amerika’ya nasıl güveneceğiz? Aslında... 1990’lardan bu yana Türkiye ile ABD arasında örtülü bir savaş var!

4 - “PKK’lılar YPG’de karar merciinde”


ABD-PKK/YPG ilişkisi çok net.


“PKK eşittir YPG” tezini itiraf eden kuruluşlardan birisi de ABD merkezli Carnegie Enstitüsü’ydü. Enstitü, ABD’deki en etkili beş ‘düşünce kuruluşundan’ biri. Carnegie Enstitüsü’nce, “Kuzeydoğu Suriye’de Kürt-Arap Güç Mücadelesi” başlıklı çalışmada, “Kandil’den gelen üst düzey PKK’lılar, Suriye’nin kuzeydoğusunda karar verme merciinde yer alıyor. Bu kişiler, Kandil’de eğitim almış, Türkiye’ye karşı ya da Avrupa’da PKK adına aktif olan kadın ve erkek kadrolardan, çoğunluğu da PKK’ya katılmış Suriyelilerden oluşuyor” ifadeleri kullanılmıştı.

Terör örgütü YPG/PKK’nın, Suriye’de işgal ettiği bölgelerde Araplara yönelik uyguladığı ayrımcı politikalara ve baskılara ilişkin analiz 29 Temmuz 2019’da Elizabeth Truskov ve Esam al-Hassan imzasıyla yayınlanmıştı. Örgütün kurduğu sözde yerel yönetimlerde Kandil’den gelen teröristlerin etkisinin bulunduğu belirtilmişti.

Sonuç: Türkiye, Fırat’ın Doğusu’nda YPG’yi bitirmek istiyor. ABD askerleriyle ise karşı karşıya gelmek istemiyor. 2003’ten bu yana her alanda ‘stratejik düşman’ın ABD olduğu ise unutuluyor.