İSTANBUL SEÇİM KURULU BAŞKANI'NIN SAVCI EŞİNİN FETÖ’DEN İHRAÇ EDİLDİĞİ İDDİA EDİLDİ…


YALANLANDI… FETÖ’NÜN YAPTIĞI 'CELLATLIK' BUGÜN DE BİR KISIM MEDYADA SÜRÜYOR...


Yalan haberler böyle yayıldı.


1 - James Risen...ABD’nin etkili gazetelerinden New York Times Gazetesi’nde uzun yıllar ulusal güvenlik konusunda muhabirlik yapan Pulitzer ödüllü gazeteci... 2006 yılında yayınlanan “Harp Hali: CIA ve Bush Yönetiminin Gizli Tarihi” başlıklı kitabında James Risen, devletin kirli ilişkilerini anlatır.

CIA AJANI NE DEMİŞTİ?

The Intercept için kaleme aldığı uzun bir yazıda Risen  şu anektodu paylaşmıştı: Bir gün Risen’la konuşan üst düzey bir CIA yetkilisi şunları söylemiş: “Benim için gizli bir operasyona onay verme kararı için ölçek şudur: Bu New York Times’ın birinci sayfasında nasıl gözükür? Eğer kötü gözükecekse, yapma!” Ya da... “Bu gazetenin birinci sayfasında nasıl gözükür? Eğer iyi gözükecekse, yap!” diye okursak... Yıllardır birinci sayfalara bakıyoruz, takip ediyoruz...Türkiye’de uzun zamandır medyanın bir bölümü kendisini iktidarın yerine koyup, karar veriyor, ‘kraldan çok kralcı’ oluyor…

FETÖ ÖLMEDİ, YAŞIYOR

Şimdi iktidar çevresi, 31 Mart gecesinden bu yana ‘sabırlı olun, sakin olun, kararı YSK verecek’ derken gazeteciler ‘fısıltı’ halinde ve kaynağı belli olmayan bilgileri manşetlerine taşıyor... Dikkat çekici bir şekilde algı operasyonu yapan bu ‘bir kısım medya’ en kolay itiraz gerekçesini de buldu: FETÖ...Her gün sandıklara bu terör örgütünün müdahale ettiğini yazanlar, PKK’nın etkili olduğunu iddia edenler... İçişleri Bakanlığı ve MİT’in fark edemediği terör örgütü üyesi ‘müşahitleri’ bulan gazeteciler, yıllar önce FETÖ medyasının alışkanlıklarını dile getiriyor...Devam edelim...

8 Şubat 2012

Belge yok, delil yok...


2 - Hatırlayın 2007’den 2015’e kadar geçen süreyi... Fetullahçı sözde gazeteciler ne yapardı? İçeriye attırmak istedikleri gazetecileri, aydınları vs… Manşetlerine taşır, onlarla ilgili ‘fısıltı’ bilgileri gerçekmiş gibi verir ve sonra da polis-yargı cellatlarının önüne sunardı. İtirazınız var mı? Olmasın! Türkan Saylan, Ali Tatar, Kaşif Kozinoğlu birkaç örnek… Hatta, işten atılacak gazeteciler listesi bile yapmışlardı. FETÖ’cülerin haber kaynakları yıllar sonra ortaya çıktı! Şimdi... Kendisini, İçişleri ve MİT’in yerine koyan ‘bir kısım medya’ yine algı operasyonu yapıyor, yine hedef gösteriyor. Burada kimseye kefil olmuyoruz! Nerede terör örgütü bağlantılı birisi varsa devlet ortaya çıkarsın! Ancak... Paylaşıma bakın: “İstanbul İl Seçim Kurulu Başkanı Müberra Gürdal’ın emekli savcı olan eşi FETÖ’den ihraç edilmiş...” Belgen var mı? Yok...Delil... O da yok...Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanvekili Mehmet Yılmaz, Müberra Gürdal’ın emekli savcı olan eşinin FETÖ’den ihraç edildiği iddialarını iki gün önce yalanladı. FETÖ üyeliği nedeniyle bugüne kadar meslekten ihraç edilen ‘Mehmet Gürdal’ isimli başka bir cumhuriyet savcısı ve hakimin de bulunmadığını vurgulayan Başkanvekili Yılmaz, “Haberin içeriği tamamen yanıltıcı” ifadelerini kullandı.

DÜZELTMEYE BAKIN!

Peki bu açıklama manşet oldu mu? Bu iddiayı yayanlar sadece şunu söyledi: “Düzeltme: Müberra Gürdal’ın eşiyle alakalı paylaşımımda isim karışıklığı olduğu ortaya çıkmış...” Bu mu? Müberra Gürdal’ın çiğnenen onuru ne olacak? Ya da... Gözümüzün önünde kaçan, tahliye edilen FETÖ’cüleri bu gazeteciler mi yazacak?

Katharina Blum’u okuyun


3 - Bilenler bilir...Alman yazar Heinrich Böll’ün ünlü romanı “Katharina Blum’un Çiğnenen Onuru” medyanın yalanlarıyla bir insanın hayatının nasıl ayaklar altına alındığını anlatır. Almanya’da, 70’li yıllardaki ünlü ‘Baader-Meinhof’ olayından yola çıkılarak yazılan romanda, tek suçu bir militanın sevgilisi olmak olan Katharina’nın medya sayesinde toplum karşısında da savunmasız bırakılmasını görürüz. Katharina Blum, Ludwig Götten isimli kişi ile tek gecelik bir ilişki yaşar. Ancak Götten’in polis tarafından arandığını bilmez. Gözaltına alınır ve sorgusuz, sualsiz, delilsiz, iktidar medyası tarafından linç edilir. Tanıdık geldi mi?