Sevgili okurlarım, Türkiye’de uzun yıllardan bu yana çok ciddi bir “Kurban sorunu” yaşanıyor.
Kurban derileri ve kurban etindeki büyük kazançlar İslamcı örgütlerin her zaman ağzını sulandırır. Bunlar vatandaşın kurbanına bile göz dikmiştir.
Arkalarında iktidar desteği vardır.
Bu İslamcı dernekler ve İslamcı vakıflar bu işten her yıl trilyonlar kazanır ama bu paraların nereye gittiği, nereye harcandığı ve kimlerin cebine hortumlandığı hiçbir zaman bilinemez. Bazıları toplumu kandırır...
“Kurbanı sizin adınıza Afganistan’da, Bangladeş’te, Somali’de, Burkina Faso’da kesip oralardaki Müslüman kardeşlerimizin karnını doyuracağız!..”
Sonrası meçhul!..
Toplanan paralarla hangi kurbanlar nerede kesildi, eğer kesildiyse kimlere nerede dağıtıldı, bilmek asla mümkün değildir.
Deniz Feneri olayını unutmadık!

★★★

Geçmiş yıllarda bu İslamcı kesimin kurban kestirme ve kurban bağışları açısından bir tek ciddi rakibi vardı...Ve bizler her kurban bayramı öncesinde defalarca çağrıda bulunurduk:
“Ey vatandaş, kurbanını bunlara kaptırma.
Bağışını Türk Hava Kurumuna yap.”
Atatürk’ün kurduğu Türk Hava Kurumu böylece her yıl büyük gelir elde etmiş olurdu.
AKP iktidarı bu kurumu da yaralayıp etkisiz duruma getirmek için elinden gelen her şeyi yaptı ve sonuca ulaştı.
Türk Hava Kurumu şimdi ne yazık ki kendi içindeki kavgalarla uğraşıyor.
Kurban bağışları konusunda adı falan artık unutuldu gitti!

★★★

Peki ne yapmalı, yaklaşan kurban bayramı öncesinde kurban bağışlarını nereye vermeli?
Akla hemen iki isim geliyor:
Mehmetçik Vakfı ve LÖSEV... (Lösemili Çocuklar Vakfı.)
Bu yazıda size LÖSEV’ den kısaca söz edip “Bağışlarınızı oraya verin” diyeceğim.
Lösemi hem büyüklerde, hem de özellikle çocuklarda yoğun görülen bir kanser türü. Erken teşhis edildiği ve düzgün bir tedavi uygulandığı takdirde hayat kurtarılıyor.
Ankara’da bu amaçla kurulmuş LÖSEV hastanesi var. Türkiye’nin en modern ve donanımlı hastanelerinden biri.
400 yataklı. Ancak Sağlık Bakanlığı hiçbir gerekçe göstermeden sadece 75 yatağa ruhsat veriyor. 325 yatak ise yıllardan beri boş bekletiliyor!
İnanılır gibi değil ama böyle.
Hastaların yarıdan fazlası kanserli, diğerleri arasında her çeşit hasta var.
Her kanserli hasta tamamen ücretsiz tedavi ediliyor.
Üstelik aynı bakanlık, örneğin LÖSEV hastanesinin en modern tedavi gereçlerine bile ruhsat vermiyor, bunları çürümeye terk ediyor. Örnek, radyoterapi cihazı. 

★★★

Size LÖSEV’i kısaca tanıtmak istiyorum. Kurban bedeli dahil her türlü bağışlara açık. Türkiye’nin dört bir yanındaki lösemili çocuklar burada tedavi ediliyor, hastane dışındaki tüm harcamaları da ayrıca karşılanıyor.
Pijamaları, oyuncakları, günde altı öğün et yemekleri, etleri korumak için evlerindeki buzdolapları, ilaçları ve annelerine verilen maddi ve manevi destekler dahil.
Kayıtlı hasta sayısı 36.960.
Bu yılın kurban bağışı bedeli 1.040 lira olarak belirlenmiş.
Kurbanlar sizin adınıza, Diyanet’in ilkeleri doğrultusunda vekaletle, imam ve veteriner eşliğinde kesiliyor.
Ancak bağışınız mutlaka kurban konusunda olmak zorunda değil. Her türlü maddi bağışlarınız da LÖSEV tarafından severek kabul ediliyor.

★★★

Tüm banka şubelerinden Bağış ekranları aracılığı ile işletim ücreti ödemeden LÖSEV adına masrafsız bağış yapılabiliyor.
LÖSEV’in son 10 yılda lösemili ve kanserli çocuklara yaptığı maddi yardımlardan kısa birkaç örnek:
Annelerin banka hesaplarına nakit yardım 47 milyon lira.
Et, temel gıda, giysi, eşya olarak 54 milyon lira.
Sağlık, ilaç tedavi yardımı olarak 115 milyon lira.
Bunlar sadece sizler gibi duyarlı vatandaşlarımız ve yaptığınız bağışlar sayesinde karşılanmış.
Belki bilmeden, farkına bile varmadan nice hastaların hayatını kurtarmışsınız.

★★★

Eğer ulaşmak isterseniz, size LÖSEV’ in internet adresini de vereyim:
www.losev.org.tr
Ayrıntılı bütün bilgileri oradan öğrenmeniz mümkün.

★★★

Emin Çölaşan’ın notu: LÖSEV bu iktidar tarafından niçin engelleniyor, Türkiye’nin en modern sağlık tesislerinden biri olan tam kadrolu hastane niçin 325 boş yatakla tutuluyor, en modern tedavi cihazlarına bile niçin ruhsat verilmiyor?
Kendi üniversitesine devletin bina ve arazilerini torpille tahsis ettiren Sağlık bakanı acaba neyi amaçlıyor?
O kanserli çocuklara ve yetişkin hastalara günah değil mi?
Üzerinde durulması gereken çok önemli bir konu.