Dün Azerbaycan'ın Gence kentinde aralarında çocukların da bulunduğu 13 sivilin hayatını kaybetmesine yol açan Ermenistan'ın saldırısı için "kesinlikle kabul edilemez" diyen Guterres, bir an önce yapıcı müzakerelere başlanması çağrısında bulundu.

BBC Türkçe'de yer alan habere göre, Azerbaycan ile Ermenistan 18 Ekim Cumartesi 00.00 itibarıyla Dağlık Karabağ'da insani yardımın ulaştırılabilmesi için ateşkes kararı alındığını açıkladıktan saatler sonra birbirlerini ateşkesi ihlal etmekle suçladı.

Ermenistan Savunma Bakanlığı sözcüsü, Azerbaycan'ın geçici ateşkesin yürürlüğe girmesinden dört dakika sonra Azerbaycan'ın topçu ve roket atışları yaparak ateşkesi ihlal ettiğini iddia etmiş, Azerbaycan da daha sonraki açıklamasında ateşkesi ihlal eden tarafın Ermenistan olduğunu duyurmuştu.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres (Foto: Reuters)


DAHA ÖNCE DE İHLAL ETMİŞLERDİ

İki ülke daha önce de ateşkes ilan etmiş fakat Ermenistan, Rusya arabuluculuğundaki ateşkes anlaşmasını yine ihlal etmişti. 9 Ekim'de Moskova'da bir araya gelen iki ülkenin dışişleri bakanlarının toplantısından ateşkes kararı çıkmıştı. Ancak o kararın üzerinden 8 gün geçmesine rağmen Ermenistan ateşkes kararını defalarca kez ihlal etti.

Foto: Reuters


Başta Azerbaycan'ın en büyük ikinci kenti Gence olmak üzere birçok sivil yerleşim bölgesine saldıran Ermeni ordusunun en sert saldırısı önceki gece yaşandı. Sivilleri hedef alan Ermeni ordusu, dün gece yarısı insanlar uykudayken saldırı düzenledi. Gence ve Mingeçevir'i hedef alan füze saldırısında 2'si çocuk 13 kişi hayatını kaybetmiş, 52 kişi yaralanmıştı.

GERİLİMİN SEBEBİ ERMENİ İŞGALİ

Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla birlikte Karabağ, Ermenistan ve Azerbaycan arasında bir gerilim bölgesi haline geldi. Karabağ Ermenileri, Karabağ'ın Sovyet Azerbaycan'dan Sovyet Ermenistan'a geçmesi gerektiğini talep etmesiyle tırmanan gerilim 20 yılı aşkın bir süredir devam ediyor.

Dağlık Karabağ, Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası toplum tarafından Azerbaycan'ın bir parçası olarak tanınıyor. Ancak Azerbaycan'ın topraklarının yaklaşık yüzde 20'sine denk gelen Dağlık Karabağ ve civarındaki bazı bölgeler, 1990'ların başından bu yana Ermenistan işgali altında bulunuyor. Bölgede 1991 yılında ‘Dağlık Karabağ Cumhuriyeti' ilan edildi. Ancak burayı uluslararası alanda Ermenistan dahil hiçbir ülke tanımadı.

Bölgedeki gerilim bölgedeki doğalgaz ve petrol boru hattı koridoru dolayısıyla uluslararası kamuoyu tarafından da yakından takip ediliyor.

KAN DONDURAN OLAY: HOCALI KATLİAMI

Hocalı Katliamı, Karabağ Savaşı sırasında 26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında yaşanan ve Azeri sivillerin Ermenistan'a bağlı kuvvetler tarafından toplu şekilde öldürülmesi olayıdır.

Ermeni güçleri 1992 yılının 25 Şubatı 26 Şubat'ta bağlayan gecede bölgedeki 366. Alayın da desteği ile önce giriş ve çıkışını kapadığı Hocalı kasabasında, Azeri resmî kaynaklarına göre, 83 çocuk, 106 kadın ve 70'ten fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613 sakin öldürülmüş, toplam 487 kişi ağır yaralanmıştır. 1275 kişi ise rehin alınmış ve 150 kişi ise kaybolmuştur.

Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde cesetlerin birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başları kesildiği görülmüştür. Hamile kadınlar ve çocukların da maruz kaldığı tespit edilmiştir.
Bütün dünyanın kanını donduran Hocalı Katliamı 1992’de yaşanmıştı.

Dağlık Karabağ bölgesinin en önemli tepelerinden birisinde olan Hocalı kasabası Ermeni güçleri için önemli bir askerî hedef niteliği taşımaktaydı. Kasaba Hankendi'yle Ağdam'ı bağlayan yolun üzerinde bulunup bölgenin tek havalimanı için üs konumundaydı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün raporuna göre Hocalı kasabası Hankendi'yi top ateşine tutan Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri tarafından üs olarak kullanıldığı için Ermeni kuvvetler tarafından top ateşine tutulmaktaydı.

Aralık 1991'de Hankendi çevresinde yerleşen ve Azerilerin yaşadığı Kerkicahan kasabasının alınmasından sonra, Hocalı kasabası tamamen Ermeni ablukasında kaldı.

30 Ekim'den itibaren karayoluyla ulaşım kapanmış ve tek ulaşım vasıtası olarak helikopter kalmıştı. 20 Kasım 1991'de Hocavend semalarında Mi-8 helikopterin Ermeni kuvvetler tarafından vurulması ve sonuçta birkaç Azerbaycan devlet resmileri, Rus ve Kazak gözlemciler dahil 20 kişinin ölümünden sonra, hava ulaşımı da kesilmişti.

İşgalden önce 1991-1992 kış aylarında Hocalı sürekli olarak bombalanmıştır. Hocalı’dan çıkmış mültecilerin İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne söylediklerine göre, bazı durumlarda bombardımanlar açıkça sivil hedeflere karşı yönlendirilmiştir. Saldırı öncesi, birkaç aydır kasaba elektrik ve gazdan yoksundu.