ABD ve müttefikleri, Afganistan’da Taliban’a karşı verdikleri savaşı kaybetti. Hatırlanacağı üzere, 1979’da “yerli ve milli” bir Afgan komünisti olan Babrak Karmal, Rusların yardımıyla Afganistan’da yönetime el koymuştu. ABD ise yıllar önce Rus komünizminin Asya’ya yayılmasını engelleme kararı almıştı. Bu kararı gereği Pakistan’la birlikte Afganistan’da Taliban/Mucahittin isimli İslamist bir savaş örgütü kurdu. Taliban sayesinde Rusları Afganistan’da barınamaz hale getirip, kurulmaya çalışılan komünist rejimi çökertti. Ruslar gidince, yani “öküz ölünce” ortaklık bitti. Taliban, bânisi ABD’yi dinlemez oldu. ABD buna bozuldu. Komünizm gitmiş, İslamizm gelmişti. Şimdi sıra İslamizm’in yayılmasını engellemeye gelmişti. Halkın desteğini sağlamak amacıyla resmi adı “Afganistan İslam Cumhuriyeti” olan bir kukla devlet kurdu. Hükümet duruma hâkim olamayınca, ABD kurduğu rejimi oturtmak için Afgan topraklarında Taliban’a karşı fiilen savaşmaya başladı. ABD’nin yardımıyla Rusları kovan Taliban, yabancı askerlerinin savaşa girmesiyle birlikte bir anda “şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edenlere” karşı mücadele ediyor olmanın moral üstünlüğüne kavuştu.

VİETNAM

ABD, komünizmin yayılmasını engellemek için ilk olarak NATO bayrağı altında Kore’de savaşmıştı. Bu savaş, Kore’nin bölünmesiyle sonuçlandı. Bir bakıma ABD/NATO bu savaşı kazandı. ABD, aynı amaçla ve aynı “iki devlet yaratma” stratejisiyle 1955’ten itibaren Vietnam’a bulaştı. 1964’te Güney Vietnam hükümetinin yanında, Çin destekli kuzeydeki Vietkong’a karşı fiilen harbe girdi. Ho Chi Minh (komünistlerin Ho Amcası) önderliğindeki Vietkong, 58.000 askerini kaybeden ABD’ye 1973’te pes dedirtt. ABD Dışişleri Bakanı Kissinger, Kuzey Vietnam delegesi Le Duc Tho ile birlikte bir barış anlaşması kotardı. Bu başarı (?) üstüne Kissinger ve Le Duc Tho’ya Nobel Barış Ödülü verildi. Ancak Le Duc Tho “Ben barış anlaşması yapmadım, ABD’ye teslim belgesi imzalattım” diyerek Nobel Ödülü’nü ve yarım milyon doları almadı (Kissinger aldı). ABD,1973’te Vietnam’dan çekildi. Ama savaş güney-kuzey arasında 1975’e kadar sürdü. Güney yenildi. Ne ilginçtir ki; Vietkong’un bânisi ve hâmisi Komünist Çin, kapitalist olunca komünist Vietnam da hem kapitalist hem de Amerikancı oldu.

TALİBAN’IN AÇMAZI

İslamist Taliban, Afganistan’a egemen (?) oldu. Bizim Taliban (!) “İnşallah biz de Türkiye’ye yakında hâkim olacağız. Laiklerin kafasını kesip, kadınlara burka giydireceğiz” ümidiyle bu olayı lokum yiyerek kutlamışlar. Acele etmesinler. Afganistan ekonomisi, son 20 yılda ABD’nin akıttığı milyarlarca dolar ve biraz da eroinin hammaddesi haşhaş ekimi sayesinde ayakta durdu. Savaş, Afganistan’ın üretim gücünü çökertmiştir. Halkının refahını sağlama mesuliyeti Taliban’ın omuzundadır. İçe kapanıp, daha çok insan öldürerek bunu başaramazlar. Dışa açılmak zorundalar. Bu onları “revizyonist” yapacaktır. Muhtemelen Çin’in desteğiyle “devletçi-kapitalist” bir düzen kurmak isteyeceklerdir. Çinliler, batılılardan daha fazla “İslamofobik”tir. Çin’in Şincan sorunu, Uygurların Türkçülüğünden değil, İslamcılıktan doğmuştur. Taliban’ın galibiyetinden Türkiye’ye ekmek değil, masraf çıkar. Allah Afganlara, bilhassa kadınlarına yardım etsin.

Son söz: İslam ekonomisi silahla yürümez.