Dünyanın gelişimine katkı sağlayan demokrasiye güvenin artması, toplumların yaşam kalitesinin yükselmesi yerel yönetimlerden başlıyor.

Bu cümleyi hafta içinde farklı kanallardan duyabilirsiniz.

Zira; Birleşmiş Milletler İnsan Yerleşimleri Programı (UN-Habitat) ve Metropolis tarafından “Dünya Büyükşehirler Günü” ilan edilen 7 Ekim arifesindeyiz... Argüden Yönetişim Akademisi Kurucu Başkanı Dr. Yılmaz Argüden’le, 27 büyükşehrin halka açık verilerinden yola çıkarak hazırladıkları raporu konuştuk.

Türkiye’de 30 büyükşehir varken, niye 27’si araştırmaya dahil edilmiş?

Bu sorunun yanıtını tahmin edebilirsiniz.

31 Mart 2019 yerel seçimlerinde HDP’nin kazandığı Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediyesi devletin atadığı kayyumlar tarafından yönetildiğinden araştırma dışında bırakılmış.

★★★

Kentlerin  yaşam kalitesini ölçümlemek üzere 337 soru üzerinden bilgileri değerlendirdiklerini söyleyen Argüden, 100 tam puana erişen kent olmadığı gibi, 27’sinin de yüzde 75’in altında kaldığını belirtiyor.

Bu arada “yaşam kalitesi” 35 puanın altında kalan büyükşehirin olmamasına sevinebilirsek, bunu da kanunen kurulması zorunlu olan Kent Konseyleri’nin fiziki varlığına borçluyuz.

★★★

Hazırlanan raporda “iyi yönetişimin” gelişimi için getirilen öneriler; Sürdürülebilir Kalkınma - Katılım Kalitesinin Güçlendirilmesi, Bilgilendirme Kalitesinin Güçlendirilmesi - Kurumsal İşleyiş Kalitesinin Güçlendirilmesi ana başlıkları altında toplanıyor.

★★★

0-100 puan aralığında belirlenen araştırma sonuçlarına göre; ilk 3 dereceye giren il olmamakla birlikte, iyi yönetişim karnesi 65-74 puan aralığında yer almayı başaran yalnızca 4 ilimiz var.

Bunlar alfabetik sırayla Ankara, Antalya, Eskişehir, İstanbul ve Kocaeli...

55-64 puan bandında; Adana, Balıkesir, Bursa, İzmir, Mersin, Sakarya ve Samsun...

45-54 puan bandında; Aydın, Denizli, Gaziantep, Kayseri, Konya, Muğla, Ordu, Şanlıurfa, Tekirdağ, Trabzon...

35-44 puan bandını ise Erzurum, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Manisa yer alıyor.

★★★

Bugün Ekonomik ve Kalkınma İşbirliği Örgütü (OECD), Avrupa Konseyi,  London School of Economics (LSE) Cities ve Argüden Yönetişim Akademisi ortaklığında çevrimiçi bir etkinlik (webinar) düzenleniyor.

Argüden’in açış konuşmasını yapacağı ve Avrupa Konseyi adına Niall Sheerin, OECD Kentsel Gelişim ve Yönetişim Danışmanı Oscar Huerta Melchor’un da sunum yapacağı etkinliğin ana teması “büyükşehirler” olmakla birlikte, verilecek mesajın; otokratik-merkeziyetçi rejimlerin baskıladığı dünya halklarının artan “demokrasi ihtiyacı” olacağı açık...

★★★

Argüden’in yerel yönetimlerde vurguladığı “katılımcılık, bilgi ve yönetişim kalitesi” sorununa çok taze bir örnek:

İstanbullu, Tarihi Yarımada’nın kalbinde yer alan Beyazıt  Meydan düzenlemesinin tamamlanması için 7 yıl bekledi!

★★★

AKP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 2015’te başlatılan ve 2017 yılında Taşyapı’ya 50 milyon TL’ye ihale edilen Beyazıt Meydan düzenlemesi projesi, aynı yıl inşaatın kalitesine ve çevre düzenlemesine yapılan itirazlar nedeniyle durdurulmuştu.

★★★

2019 seçimlerinde İBB’nin CHP’ye geçmesiyle yenilenen projenin bitiş tarihi, Koruma Kurulu’nun onay sürecinden dolayı 7 kez uzatıldı.

Kurul’dan Haziran 2021’de alınan onayla birlikte inşaat son bir yılda tamamlandı.

★★★

Argüden’in belediyelere yönelik eleştirisinin başında; iştirakler bilgilerinin ve gelecek planlarının kamuoyuyla paylaşılmaması geliyor.

Belediyelerin şeffaflık, katılımcılık ve hesap verebilirlik alanlarında atacağı her bir adım, Türkiye demokrasisine güç katacaktır.

Şu düşmeyen enflasyon var ya; o da yerinden yönetimle yoluna girecektir.