Geleceğe yönelik halkına söyleyecek sözü kalmayan iktidar, son çare olarak muhalefete psikolojik savaş açtı. Özellikle bu savaşın başta muhatabı CHP, diğer yandan yokluk ve yoksulluk için sokağa çıkan on binler. Bir yandan muhalefet yargı yoluyla sindirilmeye çalışılırken diğer yanda halkta korku yaratılıp sokağa çıkılması engellenmeye çalışılıyor.

Düşünebiliyor musunuz, muhalefet ve halk, anayasal haklarını kullanıp meydanlarda toplanmasını engellemek için adeta tehdit ediliyor. İktidarın küçük ortağı MHP’nin lideri milletin Meclis'inde yaptığı konuşma ile “Sokağa çıkın da boyunuzun ölçüsünü alalım” derken, eski AKP Gençlik Kolları Başkanı da “Karşınızda bizi bulursunuz” diyor.

Sayın Bahçeli, bebek katilini dışarı çıkarmaya uğraşırken, kendi halkının sokağa çıkmaması için tehdit savuruyor.

Psikolojik savaş, yargı yoluyla yapılıyor. Bir yandan Sayın Özdağ, CHP ilçe başkanları, kayyum atamaları yapılırken, diğer yandan muhalif medya susturulmaya çalışılıyor. Tüm bunlar yetmiyor Sayın Erdoğan aday olduğunda karşısına çıkacak adayları da yargı yoluyla saf dışı bırakmak istiyor. Seçmen tüm yapılan haksızlıkları gördüğü için muhalefet saflarında yerini alıyor.

Burada iş, Sayın Özel ve yönetim kadrolarına düşüyor. Bu saldırılar karşısında paniklemeden ne ile karşı karşıya olduğumuzun bilincinde olarak hareket edilmeli. Tüm kadro kullandığı üslup ve kelimelere özen göstererek, iktidarın eline koz vermemelidir.

Sayın Özel, şu anda halkın büyük çoğunluğunun umudu CHP!!! Bu umudu, daha güzel geleceklere taşıma göreviniz var. Hiç yanlışa düşme ve yanlış yapma lüksünüz yok. Genel Başkan olduğunuzdan bu yana bir öz eleştiri yaparsanız, gelecek günler için bu öz eleştiri sizi ve partiyi daha güzel günlere taşıyacaktır.

İktidar devamlı sizi hata yapmaya ve halkın partiye olan güvenini sarsmaya çalışıyor. Bir tür nifak tohumları ekmeye çalışıyor. Son dönemde yargı kullanılarak yapılan eylemler sizlerde dahil hepimizi abandone etti. İşte bu dönemde başta siz ve üst yönetim kesinlikle paniğe kapılmadan kararlar almalı ve hataya yer bırakmamalısınız.

İktidar heybesindeki 'büyük turp'u devreye sokarak, Sayın İmamoğlu için yargı ile sıkıştırma eylemi sizi hataya zorladı ve üzülerek söylemeliyim ki bu yanlışa düştünüz.

Cumhurbaşkanlığı aday belirlemesi!

Bu karar, dilerim CHP içinde yeni bir tartışmaya yol açmaz. Bu AKP’nin tam isteyip de yaptıramadığı bir eylem oldu. Etrafınız ve danışmanlarınız nasıl böyle bir karara evet dediler anlamakta zorlanıyorum. Bu kararınız, partiye gönül ve emek vermiş büyük çoğunlukta hayal kırıklığı yarattı. Bu daha güzel bir üslupla söylenebilirdi. Erken seçim istiyoruz. Bu seçime tüm parti ve Cumhurbaşkanı adayımızla hazırız. Bu saatten sonra ne Sayın İmamoğlu ne de Sayın Mansur Yavaş ne kadar birlik beraberlik mesajları verseler de içlerindeki rekabeti engelleyemezler.

Sokaklar kan ağlıyor. Sayın Erdoğan’ın seçmene söyleyecek sözü kalmadı. İflas eden tüccar eski defterleri karıştırır misali Sayın Erdoğan eski defterleri karıştırıp yargı yoluyla ses kesmeye çalışıyor. Artık sadece hayal satıyor. Gelecek 10 yıllara Türkiye’yi uçuracağız diye!!

AKP’li seçmene sesleniyorum, 2020’de ki söylemleri ile şimdiki söylemleri aynı kalıptan çıkmış gibi aynı değil mi? Ülkenin siyasi, ekonomik ve sosyal olarak geldiği nokta ortada. Artık ülkeyi yönetemiyorsunuz.

“Hiçbir iktidar halkı ile savaşamaz”. Anayasal haklara engel olamazsınız ve olmamalısınız.

SON SÖZ: Bu ülkede başımız belaya girmeden ağzımızı açabildiğimiz tek yer dişçi koltuğudur. MISIR ATA SÖZÜ