Emin ÖZGÖNÜL
Fransa’nın Nice kentine araba ile yarım saat uzaklıkta olan ve girerken de çıkarken de pasaport gibi kontrolleri bulunmayan bu ülke, kumarhane ve lüksün cenneti. Aslında bir prenslik ve dünyanın en lüks prensliği... Bütün oteller 5 yıldızlı, 4 yıldızlısını bulmak için bile araştırma yapmak gerekiyor. Bir yandan Formula 1 hayranlarını diğer yandan da kumar tutkunlarını ve şansını denemek isteyen amatörleri ağırlıyor. Müzeleri,
fuarları, lüks restoranları, eğlenceli ve pahalı gece hayatı ile de ünlü... Bu nedenle de yılda 6 milyon turiste ev sahipliği yapıyor. 38 bin kişi, 6 milyon kişiyi ağırlıyor.
HEPSİNİN KURALLARI VAR
Monaco Prensliği, Ville, La Condamine, Monte Carlo ve Fontvieille olmak üzere toplam 4 ana bölgeden oluşuyor. En bilindik yeri ise Monte Carlo... Kumarhaneleri, James Bond dahil bir çok filmin platosu olmuş... Her gelenin “Bir şansımı deneyim” dediği, kaybetse de üzülmediği ve “Monte Carlo’da kumar bile oynadım” dediği yer... Monte Carlo kumarhanelerinin kuralları var. Kimliğinizi yanınızda bulundurmanız gerekiyor. Kıyafet mecburiyeti var, şort terlikle girilemiyor.
FORMULA GRAND PRİX
Akdeniz’in en güzel noktalarından birinde olan ve her yerden kuşbakışı manzaralar sunan prenslik, Formula-1 Monaco Grand Prix ile de ünlü. Küçük ülke, 1929‘dan bu yana her yıl mayıs ayında yarış pistine dönüşüyor, on binlerce yarışseveri kendine çekiyor. Doğal bir liman olan ve dik kayalıklarla çevrili Monaco, yat turizminin de önde gelen yerleri arasında. Top Marques otomobil şovu gibi etkinliklere de ev sahipliği yapıyor.
700 BİN ŞİŞE ŞAMPANYA PATLIYOR
Monaco, dünya mutfaklarından farklı yemekleri sunan restoranları ile de ünlü... Fransız mutfağı ön planda. Le Grill ve Michelin yıldızlı Louis XV’e gidebilmek için cüzdanınızın şişkin olması yetmiyor.
Bir ay öncesinden rezervasyon yaptırmak gerekiyor. Gece hayatıyla da renkli olan Monaco, bar ve gece kulüpleri ile eğlence hayatının merkezi... Bu küçük ülkede sadece şampanya tüketimi yılda 700 bin şişe... 1878’de Charles Garnier tarafından tasarlanan Monte Carlo Opera Binası’nın görkemi, ziyaretçileri kendine çekiyor. Deniz Müzesi de görülmeye değer. “Printemps des Arts” festivali ise dünyanın önemli sanatçılarına ev sahipliği yapıyor.
