Ayşe Gül GÜVEN - Beslenme ve Diyet Uzmanı
Genel nüfusta 25-34 yaşları arasında görülen kilo artışı 50’li yaşlardan sonra yerini yavaş yavaş kilo kayıplarına bırakır. Ama kimimiz için asıl problem zayıf olmaktır.

Bu sorunu ortadan kaldırmak adına atılması gereken ilk adım, vücut için gerekli kilonun neden sağlanamadığı ya da korunamadığının saptanmasıdır. Bunun için öncelikle yolumuzu aydınlatan gerekli kan testlerinin kontrolü hekimlerin yönlendirmeleri dahilinde gözden geçirildikten sonra danışanın beslenme diyeti yaşam tarzına uygun şekilde oluşturulmalıdır.
Günde 3 ana, 2 ara öğün beslenin
İdeal öğün düzenini oluştururken, kişi gün içinde üç ana ve iki ara öğün tüketmelidir. Öğünlerde ana tema enerji bakımından yoğun besinlerin tüketilmesidir. Örneğin kuru baklagiller haftanın üç veya dört günü tüketilmelidir. Etle ya da bulgur, arpa gibi tahıl grubuyla tüketilmesi kuru baklagillerden daha çok yararlanmanızı sağlar.
Nişastalı sebzeleri tüketin
Sebze yemekten kaçınmayın. Sebze olarak sıklıkla pancar, patates, balkabağı, bezelye, havuç gibi nişasta içeriği yüksek sebzeleri tercih edin. Su içeriği yüksek, kalori değeri daha düşük olan kabak, karnabahar, yeşil yapraklı sebzeleri daha seyrek tüketin.
Abur cubura dadanmayın
kilo almaya çalışan kişilerin sıklıkla düştüğü hata fast food, paketli ürün ya da yüksek yağlı beslenmeyi denemektir. Ancak zayıf olmanız sizin bu gibi besinlerden zarar görmeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Sonuç olarak göbek çevrenizin genişleyip iç organ çevresi yağlanmanız sizin zayıf kalmanızdan daha çok sağlık riski oluşturabilir.
Doyurucu meyveleri tercih edin
Meyve tercihlerinizde daha doyurucu olanları tüketmekten çekinmeyin. İncir, muz, kavun, armut, üzüm, kuru meyvelere öncelik verebilirsiniz. Su ve diyet lif içeriği yüksek şeftali, çilek, erik, portakal, karpuz ise daha seyrek tüketmeniz uygun olanlardan. Meyveyi suyunu sıkıp tüketmenizi pek önermem, hızlı insülin salgılanmaları yağlanmayı arttıracaktır.
Sütü unutmayın
Süt ürünlerine gelince; aksi bir durum söz konusu olmadığı sürece doğal formuna yani tam yağlı hallerine günde üç porsiyon olacak şekilde yer vermeniz işinizi kolaylaştıracaktır.
Çorba için ama…
“Çorbayı unuttunuz!” dediğinizi duyar gibiyim ama kremalı sebze çorbaları ya da beşamel soslu sebzeler hiç de sandığınız kadar düşük kalorili değiller. Önerim etli, tahıllı ve kurubaklagilli olanları tercih etmeniz.
Yağda ölçüyü kaçırmayın
Yağ kullanımına gelince günümüzde sağlıklı yağ kaynaklarına ulaşmak için bile fazlasıyla zahmete ve masrafa giriyoruz. Ancak kalitelisini alın, aşırı tüketmekten kaçının. Sağlık açısından en ideali, yağ kaynağı olarak rafine edilmemiş yoğun zeytinyağı, tereyağı ya da Hindistan cevizi yağını tercih etmeniz.
Yapay besinlere hayır!
Kilo alımında çok etkili olan bir yol da ağırlık antrenmanlarıdır. Ancak antrenman programıyla besin gereksinimlerini farklılaşır. Kas yapacağım derken protein, karbonhidrat tozları gibi besin desteklerinin kullanımını tavsiye etmiyorum. Spor yıpratıcı olduğunda vücuda yarardan çok zarar verir. Bir de bunu yapay besinlerle iç içe geçirmek sağlıksızdır.