Adını, Adalet ve Kalkınma’dan alan parti kurulalı 23 yıl olmuş. Türkiye, hiç bu kadar uzun süre iktidar olan bir hükümetle yönetilmemişti. Her ne kadar Sayın Erdoğan “AKP ile Türkiye nereden nereye geldi” dese de ülkenin geldiği yer futbol diliyle amatör küme!!! 

İlginç olan da AKP’nin kurucu kadrolarında yer alan büyük bir kesim, kurdukları partiden eser kalmadığını söylüyorlar. Sadece parti ilkeleri değil, kurucu kadrodaki akillerden de kimse kalmadı. Parti bir tür değirmen gibi, kuruluşundan başlayarak hem ülkeyi, hem de kurucu kadrolarını öğütüyor ve öğütmeye de devam ediyor. Şimdi öğütülen kurucular hep birlikte Sivaslı Ali Kızıltuğ’un ünlü “Asrı gurbet harap etti köyümü” türküsünü söyleyerek ağıt yakıyor. 

İktidar olduklarında yeterli, yetişmiş kadroları olmadığından, o günlerde yere göğe sığdıramadıkları vatan haini imamın, özel yetiştirilmiş kadroları devletin tüm hayati koltuklarına oturtuldular. Sadece bu kadrolarla kalmamak için de üniversite giriş sınav sorularını çalıp birinci sınıf üniversitelere de sokuldular. 

Uzun süre birlikte yürümekle kalmadılar, “beraber yürüdük biz bu yollarda” diyerek yıllarca şarkılar söylediler. Bu birliktelik, ta ki menfaat çatışması başlayıncaya kadar devam etti. Bu hainler çetesinin amacının T.C.’yi yıkmak olduğu gerçeğini geç de olsa anladılar. Bu hainlerin kökünü kazımak yıllarca sürdü. Tam anlamı ile kazınamadığı, halen yönetim kadrolarında var oldukları da kendi kadroları tarafından dile getirilmekte.

Bu süreçler devam ederken,  Cumhuriyet’le hesaplaşmanın ancak eğitimle olacağının da bilinciyle, Milli Eğitime de el attılar. Getirilen Milli Eğitim Bakanları ile laik eğitim yavaş yavaş İslami eğitime doğru evrildi.

Ne isteniyordu? Düşünmeyen, sorgulamayan, ilim ve fenden uzak, biatçı dinci kadrolar yetiştirmekti. Getirilen bakanlarla gerçek Laik eğitimin öğütülmesi yetmedi. Son darbe de yeni Milli Eğitim Bakanı ile vurulmaya çalışılıyor. Bu bakan, laik eğitimin kalan son kalıntılarını da ortadan kaldırmak için, tarikat ve cemaatleri de orta eğitim içine yerleştirdi. 

Uzağa gitmeye gerek yok. Hep Osmanlı derler ya hani “Osmanlı’yı kim yıktı?” gerçeğini de hiçbir zaman öğrenmek istemediler. 

Osmanlı’yı;
Batı yıkmadı, 
İttihatçılar yıkmadı, 
Yahudi bankerler yıkmadı. 

“Akla kapalı, bilime kapalı, medreselerinde fen bilimleri olmayan yobaz zihniyet" yıktı.

15 Temmuz’da , din satan, kökü CIA’ya dayanan dinci bir imamla yola çıkmanın nelere mal olduğunu hep birlikte yaşadık. Şehitler verdik. Yaşadıklarımız ders olmadı mı da, tarikat ve cemaatleri Milli Eğitime yerleştiriyorsunuz? Bu gençleri kendi inanç ve yaşam koşullarınıza uygun, biatçı, sorgulamayan, düşünmeyen, ilim ve fenden uzak bir gençlik  yaratmak istiyorsunuz. Türkiye’yi yapay zeka yüzyılına böyle mi taşıyacaksınız?

Birazcık kafayı kaldırıp bakın, neredeyse tüm orta eğitim okullarını İmam Hatip Liseleri’ne çevirdiniz. Buradan mezun olan gençlerin üniversite giriş sınavı başarısızlıkları konusunda yapılan araştırmaları görmüyor musunuz?

Yapılan araştırmalarda İHL mezunları arasında yapılan araştırmalarda, Ateist ve Deist oranları size hiçbir şey anlatmıyor mu?

ETİENNE DE LA BOETİE’nin “Gönüllü Kulluk" kitabında der ki:

"Eğer iki kuşak köleleştirilirse, bundan sonra gelen kuşak özgürlüğü hiç tanımadığı, görüp bilmediği için pişmanlık duymadan hizmet eder ve ondan öncekilerin zorla yaptıklarını seve seve yerine getirir."

Anlamadığınız gibi, anlamamakta da ısrar ediyorsunuz. İktidarınız tükendi. Sayın Erdoğan, İmamoğlu’na karşı bizzat tüm ağırlığınızı koydunuz, üç kez kaybettiniz. 31 Mart’ta birincilikten ikinciliğe düştünüz, yine anlamak istemediniz.
Seçmen ne dedi?

Biz, sizler gibi sık sık gömlek değiştirmiyoruz. Bizim giydiğimiz gömlek markası 1923’ten beri hiç değişmedi ve sonsuza kadar da değişmeyecek…

Marka mı?

LAİK DEMOKRATİK CUMHURİYET

SON SÖZ:
Yanlışı alkışlıyorsan, fikrin yoktur. Eğri ile doğruyu ayıramıyorsan, aklın yoktur. Yalana sahip çıkıyorsan, ahlakın yoktur. Akıl ve ahlakını kiraya verdiysen, sen zaten yaşamıyorsun.                                

ANONİM