
“SEVMİYORUM” DEMEK “KUSURLU HAREKET”
Bir kadına, hem de seven bir kadına, “seni sevmiyorum” demenin nezaket kuralları bakımından “kusurlu hareket” olduğunda şüphe yok. Ama yalnızca nezaketen değil hukuken de kusurlu hareketmiş!
Yargıtay, bir uyuşmazlıkta, boşandığı eşine “seni sevmiyorum, istemiyorum, başkasını seviyorum” diyen kocayı “kusurlu” bulmuş.
BAŞKASI VARSA TAZMİNAT DA VAR
Üstelik “güven sarsıcı” ve “kişilik haklarına saldırı” olarak nitelediği bu sözler nedeniyle kocanın manevi tazminat ödemesi gerektiğine hükmetmiş.
Birkaç ay önce verilen bu kararın gerekçesi gerçekten ilgi çekici:
“Davalı kocanın, ‘eşini sevmediğini, onu istemediğini, hayatında başka bir kadın olduğunu, o kadını sevdiğini’ söylediği ve güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı kocanın boşanmaya neden olan bu kusurlu davranışları aynı zamanda davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. O halde mahkemece, kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir.” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi,18.11.2014 tarih, E. 2014/4693, K. 2014/23081).
“İKİ DÜŞÜN BİR KONUŞ” DEMİŞLER
Mahkemeler cinsiyet ayrımcılığı yapmayacağına göre, aynı sözleri “kadın söyleseydi de kusurlu olabilirdi”.
Özetle, kadın ya da erkek fark etmiyor, “iki düşünüp bir konuşmak lazım”. Gerçekte öyle olsa bile “seni sevmiyorum, istemiyorum” dememek, karşıdakinin gururunu incitmemek açısından da en iyisi.
“DAHA İYİLERİNE LAYIKSIN”
Bir açıklama şartsa; örneğin, “Benden daha iyilerine layıksın”, “Seni hak etmiyorum” tercih edilebilir. Bu sözler belki çok “basmakalıp” ama en azından tazminat ödemek zorunda kalmazsınız.