Tayyip Erdoğan dün yayınladığı mesajda:
“1 Mayıs’ın şenlik havasında geçmesini, etkinliklerin, barışın, kardeşliğin ve dayanışmanın güçlenmesine vesile olmasını diliyorum.” dedi.
Şenlik, barış ve kardeşlik... Ne güzel sözler değil mi?
Ancak... Uygulama bunun tam tersi oldu. Sert ve acımasız!
İstanbul dün işgal altında, esir bir kent gibiydi...
Her yer polis kaynıyor, Taksim’de adam başına neredeyse 50 polis düşüyordu.
İktidar, devlet güçlerini keyfi bir şekilde kullanıp, yorgun ve onurlu emekçilerin 1 Mayıs Bayramı’nı kutlamasını neden bu kadar sert ve antidemokratik şekilde engelledi? İnsan hakları neden böyle acımasızca çiğnendi?
Bunun hiçbir mantıklı nedeni yok!
Demokrasi deyince yüksek perdeden atan iktidar, işçi sınıfının en doğal hakkı olan 1 Mayıs kutlamalarını önleyerek, baskıcı, otoriter rejimin tipik örneklerini verdi.
Dün, esir şehrin insanları itildi, kakıldı, hırpalandı, yaralananlar oldu, bazıları gözaltına alındı.
İşçi sınıfına, halay çekip özgürlük türküleri söylemeyi çok gördüler!
Sormak lâzım “Neden kıydınız işçiye?”