ATB'nin nisan ayı meclis toplantısında, yüksek seyreden yaş meyve sebze fiyatlarından et ve süt fiyatlarına birçok konu ele alındı. Toplantıda, sektörün önümüzdeki günlerde karşı karşıya kalacağı önemli risk ve tehditlerle ilgili de uyarılarda bulunuldu. Özellikle domateste 'Tuta absoluta' zararlısının artacağı, buğdayda fazla yağış nedeniyle yüzde 50 kayıp yaşanacağı vurgulandı.

Ekonomik hareketliliğin mevsimsel olarak artmaya başladığı bu dönemde, yaşanan sıkıntılara dikkati çeken ATB Başkanı Ali Çandır, "Sıkı para ve yüksek faiz politikaları, bir tarafta dövizde istikrar sağlamaya odaklanırken diğer taraftan ticari faaliyetlerimizi ciddi boyutta frenliyor. Anlaşılan o ki, bir süre daha bu cendere içinde yaşayacağız. Bizi en çok sıkıntıya düşüren iki konuda direncimizi artırıcı tedbirler bekliyoruz. Bunlardan ilki açıklanan enflasyon rakamlarının çok üzerinde seyreden girdi maliyetleri, ikincisi ise daralan talep. Maliyetlerde yaşadığımız artışın yarısını fiyatlarımıza yansıtsak bile ticari faaliyetlerde ciddi zayıflama yaşıyoruz" dedi.

TURİZMDEKİ ARTIŞ TARIMI DA UMUTLANDIRDI


İç ve dış turizm hareketliliğindeki artış sinyalinin tarım sektörü için de olumlu beklenti yarattığını belirten Çandır, yılın ilk çeyreğinde kurulan şirket sayısının Antalya'da yüzde 8 arttığını, yabancı sermaye bakımından da bu motivasyonun yüksek seyrettiğini söyledi. Ali Çandır, "Yılın ilk çeyreğinde ülkemizdeki yabancı sermayeli şirketlerin yüzde 6'sı Antalya'da kuruldu. Bu oran geçen yıl yüzde 3,5 düzeyindeydi. Yabancı sermayeli şirket oranındaki artışta, geçen yıl 7'nci sırada olan kentimiz, bu yıl İstanbul'dan sonra 2'nci sıraya yükseldi. Antalya'mıza duyulan bu ekonomik güven, ulusal ve uluslararası iş yapma potansiyelimize de olumlu katkı sunacaktır" diye konuştu.

MİLLİ TARIM PROJESİNE 'DİDİ' ÖNERİSİ


Başkan Çandır, tarımda sorunların aşılması hedefiyle ilan edilen 'Milli Tarım Projesi' ve 'Tarımda Milli Birlik Projesi' adıyla açıklanan yapısal reform paketine de dikkati çekti. Başkan Çandır, özellikle dikkat edilmesi gereken iki konu olduğunu belirterek, şöyle konuştu:


"Bunlardan ilki, kamunun işini yaparken 4 temel eyleme odaklanmasıdır. Buna kısaca 'DİDİ' diyoruz. Yani kamu, doğru ve etkin bir şekilde düzenlemeler yapmalı, sektörü izlemeli, uygulamaları denetlemeli ve gerekli iyileştirmeleri yapmalıdır. 'Düzenle, izle, denetle ve iyileştir.' Bu çevrimi doğru ve etkin bir şekilde yapan ülkeler, sorunlarını kalıcı olarak çözebilmekte, büyümekte ve kalkınmaktadır".

'KAMU HOLDİNG KURARSA TARAF OLUR'


İkinci konunun ise kamu ve özel sektör arasındaki ilişkide haksız rekabet ortamı oluşturmamak olduğuna değinen Ali Çandır, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Kamu, tarımda üretim, ticaret, verimlilik ve ölçek sorunlarını çözmek için şirket ve holding kurarsa taraf olur. Böyle bir yapı mevcut sorunları çözmek yerine, yeni sorunlar üretir. Zaten zorda olan üretici ve ticaret erbabımız, haksız rekabet karşısında üretimi durdurur, dükkanına kilit vurmak zorunda kalır. Kamu ise DİDİ rolünü doğru ve etkin şekilde yapamaz. Umuyorum, kaygılarımız ve uyarılarımız dikkate alınarak hazırlıklar yapılır ve mayıs ayında tarım için kalıcı çözümlerin üretileceği bir reformun detayları açıklanır."

YAŞ MEYVE SEBZE İHRACATINDA YÜZDE 20 DÜŞÜŞ


İhracatı motive edecek ve rekabet gücünü artıracak koşulların sağlanmasını beklediklerini de anlatan Çandır, bölge ihracat performansında geçen yıla göre bu mart ayında toplam ihracatın yüzde 7,3 azaldığı, yılın ilk üç ayı itibarıyla ihracatta yüzde 1,6 gibi düşük bir artış gerçekleştiğini söyledi. Kentin birinci ihracat kalemi olan yaş meyve sebzede ise gerçekleşmelerin daha kötü olduğunu belirten Çandır, "Geçen yılın mart ayına göre, bu martta yaş meyve sebze ihracatımız yüzde 20 düştü. Yılın ilk üç ayı itibarıyla ise düşüş yüzde 10'u buldu. Bu gerçekleşmelerin açıklanabilir birçok sebebi olabilir. Ancak kurulu kapasitemiz gereği yaş meyve sebze ihracatını artırmaya odaklanmalıyız" diye konuştu.

DOMATESTE TUTA TEHDİDİ


ATB meclis üyelerinin sektörel sorunlarının da konuşulduğu toplantıda, meclis üyeleri havaların ısınmasıyla birlikte özellikle domates üretiminde etkili olan 'tuta' zararlısına karşı uyarıda bulundu. Ali Çandır, komite çalışmalarında havaların ısınmasıyla tuta zararlısının artacağı yönünde uyarıda bulunulduğunu kaydetti. Bu yıl da 'tuta absoluta' denilen zararlı sorununun yaşanacağını belirten meclis üyesi Sedat Ekici, "Öyle sanıyorum ki tutamayacağız. 8-10 yıldır bu sorunu konuşuyoruz, Türkiye'de 200 civarında üniversite, 20-30 bin ziraat mühendisi var ama bir türlü bu soruna çözüm bulunamadı" dedi.

SOĞAN 5 TL'NİN ALTINA DÜŞMEZ


Toplantıda meclis üyeleri ise soğan piyasasındaki beklentileri anlattı. Adana'da yeni mahsul soğan çıkmasıyla fiyatların bir miktar gerilediğini kaydeden Muzaffer Aydoğan, hal toptan fiyatlarının 5 TL'ye gerilediğini, havanın iyi gitmesi halinde Ödemiş ve Sandıklı gibi bölgelerin de devreye girmesiyle hal toptan fiyatlarının 3-4 TL'ye kadar ineceğini söyledi. Tüm sezon boyunca çiftçinin satış fiyatının 2 TL'nin altına düşmeyeceği yönünde öngörüsü olduğunu belirten Aydoğan, "Çünkü gübre, tohum gibi girdi maliyetleri çok yüksek ve daha aşağıya satışı mümkün değil. Hallerde bir hafta, 10 güne kadar 3 TL'ye kadar düşer ama market ve pazarda tüketici 5 ile 7 TL'den aşağıya soğan bulamaz" dedi.

BUĞDAYDA YÜZDE 50 KAYIP RİSKİ


ATB Başkanı Ali Çandır ise Antalya'nın 2019 yılı buğday rekoltesinin düşeceğini açıkladı. Sektör temsilcisi Yusuf Karasu ise bu yıl sahil bölgesinde özellikle yaşanan çok yağış nedeniyle buğdayın hem başak yapamadığı hem de başakların küçük olduğu ve yüzde 50 kayıp beklediklerini dile getirdi.

Başkan Çandır, kesme çiçek sektöründe gümrük işlemlerindeki kodlama hatası nedeniyle dosya başına 130 TL dolayında para cezası uygulamasının da önemli bir sorun olduğuna işaret etti.

DHA