Koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin günlük istatistiklerini takip etmeye alışmıştık. Son günlerde takip ettiğimiz ölüm istatistiklerine sahte içkiden ölenleri de ekledik çok şükür! Dünya televizyonlarında ağırlıkla Türkiye‘de sahte içkiden ölenlere ilişkin haberler yer alırken, az sayıda Ukrayna’daki bu tür ölümler de yer alıyor. Ülkemizin bu tür haberlerle dünyada gündeme gelmesinden rahatsızlık duymayanlar olabilir. Onlar için yitirilen insanlar ölüm istatistiklerinde sadece bir sayı olabilir, hatta “Reklamın iyisi kötüsü olmaz” yaklaşımını da sergileyebilirler. Aşırı vergi konulan ürünü tüketmek isteyenler ile ürünü sahte üretip haksız kazanç elde etmek isteyenler, tüketicileri öldürebilirler. “Polis failleri yakalar, olan ölenlere olur” mu diyeceğiz? Para için insanları öldürenleri lanetlerken, aşırı vergi koyarak bu tür insanlara uygun ortam yaratanları tartışmayacak mıyız?

Rant o kadar büyük ki, teşkilat ülkenin tamamına yayılmış. Üstelik içkinin ana hammaddesi etil alkol yerine metil alkol hatta ev dezenfektanları kullanılmış. Olayların failleri “olası kastla kasten öldürme” suçundan tutuklanıyor. Sahte içkiden ölenlerin sayısı 50’yi geçti.

VERGİNİN TÜKETİCİYİ ÖLDÜRDÜĞÜ ÜLKE: TÜRKİYE

Fransızların ünlü “Fazla vergi vergiyi öldürür” sözünün Türkiye versiyonu “Fazla vergi vatandaşı da öldürür” şeklinde oluştu.

Fazla verginin vergiyi öldüreceğini taa 1377’de İbn-i Haldun Mukaddimesi’nde yazmış ve Artur Laffer 1974’te Laffer Eğrisi’ni bu hususu ispat için oluşturmuştur. Aşırı verginin, aşırı vergi uygulanan ürünlerin sahtesinin yapılma yolunu açacağını ya da ithal ürünlerin ise hileli yollarla vergi ödenmeden yurda sokulması ile ilgili faaliyetlerin artacağını, bunun da vergi kaybı yaratacağını iktidar bilmiyor mu? Tabii ki biliyor.

Adaletsiz dolaylı vergiler üzerine kurulu Türk Vergi Sistemi, vatandaşı artık inim inim inletmekle kalmıyor, öldürüyor da.



TOPLAM VERGİNİN YÜZDE 11’İ ALKOL VE SİGARADAN

Ülkemizde 2006 yılından 2020 Eylül ayı sonuna kadar devletin alkol ve tütün mamulleri tüketenlerden aldığı Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve Katma Değer Vergisi (KDV) tutarlarını gösteren tablo aşağıdaki gibidir.

Alkol ve sigaradan alınan ÖTV ve ÖTV dahil tutar üzerinden alınan vergilerin 860 bin Kurumlar Vergisi mükellefinin bir yılda ödediği vergi kadar olduğunu biliyor musunuz?

Vergi gelirlerinin yüzde 11’ini (2019 yılı gerçekleşen oran) alkol ve tütün ürünlerinden alan iktidar, savurganlığının ve israfının faturasını bu ürünlerin tüketicilerine ödetmeye devam ediyor. İçtiğiniz 3 kadeh rakının 2 kadehi ve içtiğiniz 20 dal sigaranın 18 dalı vergiye gidiyor.

70’lik rakının market satış fiyatı 160 lira, bu bedelin içinde bayi kârı dahil ürün bedeli 48 lira, ÖTV ve KDV ise 112 lira. Buradaki vergi tutarı olan 112 lirayı gören fırsatçılar, sahte içki ile para için insanları öldürüyorlar. Ülkeyi yönetenler için bunun hiçbir önemi yok çünkü onlar alkole karşılar.

HERKES TEHDİT ALTINDA!

Yazımı okurken “Ne yapalım? İçkinin fiyatı belli, bu kadar düşük bedelle hakiki içki olamayacağını bilmeleri gerekirdi” diye düşünenler olabilir. Ölenlerin bir kısmı lokantalarda bu içkileri içmişler, hakiki içki parasını ödemişler ve sonra ölmüşler, dolayısıyla kimin nerede sahte içki ile karşılaşacağını bilmek mümkün değil. Yine dünyada da alkol ve sigaranın pahalı olduğundan bahisle Türkiye’de yapılan vergilemenin makul olduğunu iddia edenler olabilir. Bu görüşü ileri sürenlere; o ülkelerde kişi başına düşen milli gelirin 40 bin dolar, bizde 7.500 dolar olduğunu hatırlatmak isterim.

Alkol ve tütün tüketenlere sesleniyorum; 2 ay bu ürünleri hiç tüketmeyin bakalım ne olacak?

Alkol ve sigara reklamlarını tekrar serbest bırakacaklarından emin olabilirsiniz.