Gezi davası karar duruşmasının ikinci oturumu İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. Duruşma, avukatların ifadeleriyle başladı.

İlk sözü alan Mine Özerden’in avukatı Tuğçe Duygu Köksal, “Bir savunma yapmakla yapmamak arasında kaldığımı ifade etmek isterim. Şu an suçun unsurları oluşmadığından, 18 Şubat 2020 tarihli beraat kararından bugüne bu dosyada herhangi bir aleyhe gelişme, delil toplanması gibi bir durum söz konusu değildir. Beraat talep ediyoruz. 2020’deki beraat kararından bugüne kadar hangi deliller toplandı, hangisi tartışıldı, aksi yönde karar neye göre alınacak?” dedi.

Yargılananlardan Yiğit Ali Ekmekçi’nin avukatı Emel Ataktürk, “Ne müvekkilin ne de diğer sanıkların şiddetle ilişkisi ortaya konmuş değil. Suçlamaların tamamı, hak savunuculuğuyla alakalı yasal, barışçıl faaliyetler. Asıl amaç, Türkiye’de hak savunucularını ve muhalifleri susturmak” diye konuştu.

Avukat Hasan Fehmi Demir de “Müvekkillerimiz olmayan suçun savunmasını yapmaya çalışıyorlar. Yapmadıkları eylemleri kanıtlanmaları istiyor. Sizce biber gazıyla insanlarımızın öldürülmesi mi ülkemizin yüzünü karartır yoksa biber gazının kullanımına karşı çıkmak mı?” dedi. Avukat Bahri Belen, de “Mahkemenin beraat dışında bir karar verme olasılığı yok. Delillerin hiçbir tartışılmadı, böyle nasıl bir karar verilebilir” ifadelerini kullandı.

HİÇ KİMSEYE BUNU YAŞATMAK HAKKINIZ YOK

Ses sistemindeki arıza nedeniyle duruşmaya yarım saat ara verildi. Aranın ardından Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Mücella Yapıcı’nın avukatı Fikret İlkiz konuştu:

* Mütalaayı açıklayan savcı, yeni bir şey söylemiyor. Biz de tekrarların tekrarını yaşıyoruz. Hiç kimseye bunu yaşatma hakkınız yoktur. Hiç kimse bizi dinlemedi, hiç kimse. Bu dosyada hükümete karşı suçlar kapsamında yapılmış bir dinleme yok. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi beraat kararı verirken önceki dinlemelerin zehirli ağacın meyvesi olduğunu söyledi. Osman Kavala da diğer yargılananlar da Gezi'nin finansörü değildir, olamazlar da. Zaten beş paraları yoktur. Mahkemenin biri beraat kararı verirken, diğerinde aynı iddialarla ceza isteniyor. Acaba 5 yıl sonra da bu delillerden hareketle, bunların yeniden bizim önümüze gelme ihtimali yok mudur? Vardır, bunu yaparsınız."

72 SAYFALIK MÜTALAAYA 72 SAYFALIK SAVUNMA

* Mücella Yapıcı, ilk yargılama sırasında 'kaç iddianame düzenlerseniz düzenleyin aynı savunmayı yapacağım' demişti. Beş yıl sonra yine yargılarsanız yine aynı savunmayı yapacağız. Bu 72 sayfalık savunmamızı vereceğim. Savcılığın mütalaası 72 sayfa. Aynı şekilde, aynı sayfalarla yanıt vermiş olduk.

* Avukat Tora Pekin konuşurken 48 dakika oldu dediniz. Süre mi tutuyorsunuz? Derhal karar verme düşüncesindesiniz. Hangi yasada vardır, 'ne dersen de karar belli' anlayışı."

HAKİMLERE ‘DİNLEMİYORSUNUZ’ İTİRAZI

Avukat Evren İşler, “Zaten ne dediğimle ilgilenmiyorsunuz. Biriniz sağa, biriniz sola bakıyor, biriniz dosya karıştırıyor. Olsun ben konuşayım yine de. Bu dosyada çok fazla hukuksuzluk var. Hepsini saysak bir saate sığmaz, Tora Pekin’in sözünü kestiniz. Yaptığınız baştan sona hukuka aykırı, savunma hakkını ihlal ettiniz” dedi ve Pekin’in cuma günü tamamlatılmayan savunmasını okudu.

Gezi davası karar duruşmasında konuşan avukat Evren İşler, “Duruşma öncesi mahkeme heyetindeki hakimleri araştırdım” diyerek mahkeme heyetindeki hakimlerden Murat Bircan’ın 2018’deki milletvekili seçimlerinde AKP’den aday adayı olduğunu söyledi. Bircan, Samsun’dan milletvekili aday adayı olmuştu.

ÜYE HAKİM AKP'DEN MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI OLMUŞ

Gezi davasının karar duruşmasında konuşan avukat Evren İşler, mahkeme heyetindeki üye hakim Murat Bircan’ın 2018’de AKP’den aday adayı olduğunu belirtti. Avukatlar, yargı bağımsızlığı çiğnendiği için mahkeme heyetinin çekilmesini talep etti fakat talep reddedildi.

Bircan, seçim öncesi şu açıklamayı yapmıştı:

“24 Haziran sonrasında uygulamaya geçilecek sisteme Türkiye’nin ihtiyacı var. Başkanlık sistemi her fert ve kesimin hayatında müspet katkılar yapacak, ülkemize istikrarı getirecektir. Güçlü bir Türkiye için güçlü bir lidere ihtiyacımız var. Bu güçlü lider de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ülkemizin ve milletimizin aydınlık geleceği için bu adım Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde atılmalıdır. Türkiye’nin 2023 ve 2071 hedeflerine ancak Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ulaşabiliriz. Dolayısıyla 2002’den bu yana istikrarı sürdüren ve yeni Türkiye’nin inşasının mimarı olan Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve teşkilatları ile birlikte var gücümüz ile 24 Haziran seçimlerinde bu işi tamamlayacağız”

ÜYE HAKİMİN TALİMATA İHTİYACI YOK

İşler, bu konuşmayı da hatırlatarak, “İddianameye göre bu davanın 1 numaralı mağduru Recep Tayyip Erdoğan. Hiç kimse mahkemelere talimat veremez denir ya, üye hakimin talimata ihtiyacı yok. Zaten inanıyor, güveniyor, seviyor” dedi.

MAHKEME HEYETİNİN ÇEKİLMESİ TALEP EDİLDİ

Osman Kavala’nın avukatı Köksal Bayraktar da 2018’de AKP milletvekili aday adayı olan üye hakim Murat Bircan’ın görevde bulunması nedeniyle heyetin çekilmesini talep etti. Yargının bağımsızlığını iddia etmek mümkün değil. Şu veya bu siyasi liderle arasındaki bağlantıyı açıkça söyleyen bir hakim, artık karar verme mevkiinde bulunmaması gerekir. Siz de bunları duydunuz. Bunlar duyulmayacak şeyler değil, üzeri örtülecek şeyler değil. Mahkemenizin bir karar vermesi gerekir, bu karar davadan çekilme şeklinde olabilir, biri çekilebilir, bugünkü duruşmanın tahkiki olabilir. Sayın mahkemenizin öncelikle çekilmesi lazım" dedi. Talep mahkeme heyeti tarafından reddedildi.

KAVALA'NIN AVUKATI: BİR OYUN MU OYNANIYOR?

Osman Kavala’nın avukatı Köksal Bayraktar, Gezi davası karar duruşmasında şunları söyledi:

Siz tanık dinlemediniz ki, bilirkişi incelemesi yapmadınız ki. Sanıkların tekrar ifadesini aldınız ve bıraktınız. Diyorum ki kendi kendime bir oyun mu oynanıyor? 30 Ağır Ceza dosyayı size gönderiyor, siz üç dosyayı birleştiriyorsunuz, Yargıtay’ın ne söylediğini kendinize göre tespit ediyorsunuz, işin esasına girmeden ben bu davanın mahkemesiyim diyorsunuz. Aslında bu davanın mahkemesi 30. Ağır Ceza Mahkemesi. Sanıkları dinleyen, iddianameye kabul eden, sorgulama yapan o. Bu dava Gezi davası olmasaydı geri gönderirdiniz.

"SİZ 'NE DERSENİZ DEYİN BEN KARAR VERECEĞİM' DİYORSUNUZ"

‘Gezi olayıyla ilgili tanık var kapıda, çok önemli’ desem dinlemezsiniz. Ne derseniz deyin ben karar vereceğim diyorsunuz.

İddia makamı, ‘sanıkların amacı siyasi iktidara diz çöktürmektir’ diyor. Terim aynen böyle. Sadece isnat ve ithamların yapıldığını görüyoruz ama bu olaylar neye dayandırılıyor bunu görmüyoruz.

Osman Kavala sadece ve sadece 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nin üçüncü duruşmasında sorguya çekilmiştir. Bugüne kadar müvekkilimizle yapılan tek sorgu budur.

"BİZ HİÇBİR ZAMAN İHTİLALCİ, DARBECİ DEĞİLİZ"

Kalkışmadan söz ediyor iddia makamı. Kalkışma teşebbüs anlamında değil, kalkışma ihtilal, kalkışma darbe. Biz hiçbir zaman ihtilalci, darbeci değiliz. Bu terimi kullanarak bizi yargılayamazsınız. Böyle bir hakkınız yok sizin. Daha ikinci sayfada kalkışmayı ara başlık olarak kullanılıyorsa orada objektiflik yok demektir.

312. maddenin meydana gelebilmesi için öncelikle örgütsel faaliyet gerekiyor. Üyeler arasında örgütsel bağlılığın var olması gerekiyor. Bu örgütün silahlı olması gerekiyor ve vahim olayların planlanması gerekiyor. İstanbul Cumhuriyet Savcılığının iki tane kovuşturmaya yer olmadığı kararı var. Bu kararlarda devamlı olarak bu unsurların bulunmadığı belirtiliyor.

[old_news_related_template title="Gezi davası ertelendi" desc="Gezi davası karar duruşması, savunmalara devam etmek üzere Pazartesi gününe ertelendi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2022/04/22/iecrop/whatsapp-image-2022-04-22-at-15.16.05_16_9_1650630528.jpeg" link="https://www.sozcu.com.tr/2022/gundem/gezi-davasi-suruyor-sirf-erdogan-her-konusmada-gezi-dedigi-icin-ceza-vereceksiniz-7090845/"]