28 ŞUBAT HÜKÜMLÜLERİNİN AVUKATI AYKANAT KAÇMAZ PAŞALARA CEZAEVİNDE YAPILAN TEKLİFİ ANLATTI:


Önceki gün...

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, emekli Korgeneral Vural Avar’ın cezaevinde hayatını kaybetmesi ile ilgili şu açıklamayı yaptı:

“Sayın Cumhurbaşkanımız Vural Avar’la ilgili özel af yetkisini kullanmak istediğini bana söyledi ve süreci başlatmamızı da istedi. Biz merhum Avar’a bu dileği ilettik. Çünkü müracaat etmesi gerekiyor sürecin başlaması için. Fakat başlangıçta müracaat etmedi. Rahmetli oluşundan, yani çok az bir süre önce müracaatı oldu. Biz hemen işlemleri başlattık. Ve süratle işlemlere tekemmül ettirmeye sürdürürken bu arada rahmete kavuştu.”

Bu açıklamanın ardından Vural Avar’ın kardeşi Mehmet Ünal Avar, Whattsap grubuna, “Ağabeyim Hava Korgeneral Vural Avar’ın af talebi ile ilgili müracaatı olduğunun söylenmesini üzüntü ile izledim. Ağabeyim değil böyle müracaatta bulunmak sıhhi nedenlerle infazın durdurulmasını dahi istemedi” diye yazdı.

Aykanat Kaçmaz


Ben de konuyu 28 Şubat kumpas davası avukatlarından Aykanat Kaçmaz’a sordum. Kaçmaz, Bozdağ’ın açıklamalarını değerlendirmeden önce şu çarpıcı açıklamayı yaptı:

“... Yakın bir tarihte cezaevinde ziyaret ettiğim komutanlar birkaç gün öncesinde cezaevi yönetiminin kendilerine bir yazılı (resmi) bildiri olmadan çağırıp konuştuklarını söyledi.  Bir dilekçe ile başvurarak 28 Şubat sürecinde hata edildiği, yanlış anlaşıldıkları, amaçlarının darbe olmadığı şeklinde esasen özür nitelikli bir başvuru yazarlar ise Cumhurbaşkanı’nın kendilerini affedeceklerini ya da Adli Tıp süreçlerinde (o dönemde biz avukatlar sağlık nedenlerini gerekçe göstererek infaz durdurma talep etmiştik, komutanlar da hastanelere gidip geliyor idi) infaz erteleme ya da af çıkabileceğini kendilerine beyan ettiklerini ifade ettiler. Kendilerinin ise, ‘af değil, adalet istiyoruz’ diyerek af talebini reddettiklerini bildirdiler.”

Avukat Kaçmaz müvekkilleriyle bu görüşmeyi üç ay önce yaptığını anlattı ve sonrasında diğer cezaevlerinde kalan hükümlülere de aynı teklifin gittiğini söyledi:

“Aynı telkin (af için dilekçe verilmesi) diğer cezaevlerinde de yapıldığını sonrasındaki günlerde öğrendik. Muhtemelen siyaseten ‘28 Şubat darbecileri af dilediler’ denilerek dilekçeleri kullanılacak, yandaş medyada boy boy yer alacaktı. Ancak belirttiğim şekilde komutanları bir suç işlemediklerini bildiklerinden ve suçun içinde yer almadıklarından af diler durumuna düşmediler.”

(Bu arada bir not: Konuyu ilk gündeme getiren gazeteciler Müyesser Yıldız  ve VeryansınTv’den Erdem Atay oldu.)

“Erdoğan affedebilirdi ama affetmedi”


Şimdi gelelim Adalet Bakanı Bozdağ’ın açıklamalarına. Bozdağ, “Sayın Cumhurbaşkanımız Vural Avar’la ilgili özel af yetkisini kullanmak istediğini bana söyledi ve süreci başlatmamızı da istedi” bilgisini verdi Avukat Kaçmaz “gerçek dışı” dedi.

Neden mi?

Dinleyelim:

“... Öncelikle Cumhurbaşkanının af yetkisini kullanması için ilgili kişinin başvurusuna gerek yoktur. Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletir veya kaldırır şeklindeki (Anayasa Madde: 104/16) madde hükmünden de anlaşılacağı üzere bu yetki tek başına kullanılan yetkilerdendir ve resen de kullanılabilecek yetkilerdendir. Yani ilgilinin talebi olmasa da (ilgili af edilmek istemese de) bu yetki kullanıldığında cezaevinden gönderilir. İlk gerçek dışılık budur.

Diğeri ise; şahsım Vural Avar’ın sağlık durumunu 2 Şubat 2022 tarihinde Cumhurbaşkanına bildirdim. Af yetkisini kullanması için bu kadar süre yeter ve artardı.”

Aykanat Kaçmaz’a göre diğer bir “gerçek dışılık” da şu:

“... Vefatından kısa bir süre önce müracaatı olduğu beyanı gerçek dışı. Vural Avar’ın af yönünde bir başvurusu olmadığını bilmekteyim. Yapılan başvurular sağlık nedeniyle Ceza İnfaz Kanunu’nun ilgili maddesindeki (5275 sayılı kanun md 16/2); hapis cezasının infazı, mahkûmun hayatı için kesin bir tehlike teşkil ediyorsa mahkûmun cezasının infazı iyileşinceye kadar geri bırakılır hükmü ile ilgilidir.

Cumhurbaşkanının affı bu madde kapsamında değildir. Bu maddeden daha bağımsız olarak Cumhurbaşkanı af yetkisini kullanabilecektir. Vural Avar ile ilgili en son olarak Adli Tıp Raporu rahatsızlığının hayati tehlike teşkil etmediği yönünde çıkmış, buna itiraz edilmiş ve itiraz değerlendirilmesi aşamasında idi.

“... Bakanın beyanındaki gerçek dışılık ve çarpıtma Cumhurbaşkanının af yetkisi ve CİK madde 16/2 karıştırmasındadır. Cumhurbaşkanının vereceği karar da Adli Tıp raporuna bağlıdır. Ancak; infaz savcıları rahatsızlığın mahkumun hayatı için kesin tehlike teşkil etmesi ile işlem yapabileceklerken, Cumhurbaşkanı, sürekli hastalık, sakatlık ve kocama (yaşlılık) hallerini kapsamaktadır. İki maddenin birbiriyle aynı olduğunu ima etmek anayasa ile infaz yasasını eşitlemek anlamına da gelecektir.

“... Yani Cumhurbaşkanı Vural Avar’ı affedebilecek iken affetmemiştir. Kindar nesil yetiştirenler, kendisi ve siyasi kadrosu ile bu davada yargılananların en ağır şekilde cezalandırılmaları gerektiğini daha dava sürerken söyleyenlerden böyle bir affın altına imza atmalarının da beklenmediğini ayrıca söylemek gerekiyor.”