Bu sabaha, akşamdan kalan çirkin bir saldırının sıkıntısıyla ulaştık.

Naif, kibar, beyefendi kişiliğiyle tanınan Seyhan Belediyesi Başkanı Akif Akay, dün akşamki iftarda saldırıya uğramıştı.

Yumurta atmışlar, çirkin saldırılarda bulunmuşlardı birkaç kendini bilmez “Bilge” Başkan’a…

"Zavallılar" demek gerekir onlara.

Neden “zavallı” derseniz, yoksul mahallelerinde halkla birlikte bir iftar sofrasını paylaşmaya gelmiş ve halkla birlikte olmak için bütün imkanları zorlayan tevazu abidesi bir belediye Başkanı’na saldırıda bulunmakla, aslında kendi mahallelerine, komşusuna, ailesine ve hatta kendisine yönelik bir haksızlık olacağının farkında bile olmayan kişilere “zavallı” denmez mi?

Cahil ve zavallı!

Yapılan saldırı, kime hangi siyasi partiden birisine yönelik olursa olsun çok üzücü olacak ve en sert biçimde kınanacaktı.

Ha CHP’li bir siyasetçiye, ha AKP’li, ha HDP’li hiç fark etmezdi…

Seyhan Belediyesi Başkanı Akif Kemal Akay


Ne var ki, Akif Akay gibi lekesiz ve onurlu bir geçmişin izlerini taşıyarak ulaştığı olgun yaşında, insani hırs ve kibirlerden arınmış olarak artık siyasetteki finalini Adana’da uzun yıllar anılacak  bir eserler dizisi bırakarak taçlandırmak isteyen birisine yönelik saldırı çok daha kınanmayı hak ediyor doğrusu.

Zor bir ekonomik süreçten geçilen şu dönemde, belediye olanaklarını en verimli biçimde kullanarak üretimi önceleyen projelerle hizmeti sürdüren bir anlayışa karşı çok ayıp edildi.

"Gençlik yanlışı" denmeyecek birtakım gelişmelerin izleri aranıyor şimdi doğal olarak, bu saldırıda.

Nitekim Akif Akay, olayın sıcağı sıcağına yaptığı açıklamada, “Hizmetlerimizden rahatsız olanlar” ifadesini kullanıyor.

Lakin daha fazla ayrıntıya girmiyor.

Ancak bu bile saldırının altında fevri olamayan, kendiliğinden gelişmemiş planlı bir çabanın varlığını ifade ediyor.

Elbette bunlar bulunup çıkartılacak.

Adana emniyeti ve yargısı, Türkiye’nin en büyük kentlerinden birisinin Başkanı’na saldırıda bulunanların peşini bırakacak değildir herhalde.

Akif Akay, belki de gönül rahatlığından olsa gerek; yanında en az koruma ve görevli ile gezen bir belediye başkanı.

Diğer belediye başkanları genellikle ikili, üçlü araba ve çok sayıda koruma, görevli ile gezerken Akif Akay bunu tercih etmezdi.

O saldırganlar da bundan cesaret almış olmalı.

Saldırıdan hemen sonra başta CHP’liler olmak üzere Adanalıların tümü Akif Akay’a destek mesajları verdi.

Adeta Akif Akay’ın etrafında bir sevgi ve koruma çemberi oluşturuldu.

Partisi CHP’de bu saldırıya karşı mümkün olan en güçlü sesi çıkardı.

Akay’ın aslında seveninin ne kadar fazla olduğu bu vesile ile gündeme geldi.



Bu arada Seyhan Belediyesi, Ramazan ayı boyunca 50 binle ifade edilen rakamlarda Ramazan paketi dağıtıyor ve her gün ayrı bir mahallede iftar çadırları kuruyor, aynı zamanda her gün üniversiteli öğrenciler ve yoksullara düzenli olarak yemek dağıtımı yapmaya da devam ediyor.

Bu hizmeti vermek çok büyük para ister.

Belediye kaynaklarının kim bilir ne kadarı bu hizmet için kullanılıyor?

İsteseler, bunu kısıp parayı başka görünecek hizmet işleri için kullanabilirler. Fakat buna tevessül etmiyorlar.

Çünkü tanıdığım Akif Akay, hem Ramazan’ın manasını idrak ederek yaşamaya çalışan hem de Seyhan gibi fakirin çok olduğu bir bölgede yoksul halkının beslenme sorununa karşı elinden gelen her çabayı göstermekten erinmeyeceğini bildiğimiz birisi…

Bu da Akay’a bir iftar sofrasında yapılan saldırının ayıbını ve üzüntüsünü katlıyor…

Ne diyelim?

Bu da geçer Bilge Başkan…