Emekli öğretmen Ümit Sürmeli, bana elektronik postadan 12 Nisan’da bir mektup gönderdi. Bu kadın öğretmen aynı zamanda yazar, aynı zamanda topluma, çevreye, hayvanların yaşama hakkına duyarlı sivil toplum örgütleri kurucu üyesi.

Konya’da yaşıyor.

Saklayacak değilim.

İzin de aldım.

Mektubu siz de okuyun.

★★★

“Sayın Beyefendi,

Öncelikle gazetemiz SÖZCÜ’deki değerli yazılarınız için kutluyorum. Ne yazık ki Konya ilinde artık eleştiri yazısı yazacak yerel gazete de kalmadı.

Emekli öğretmenim.

33 yıl görev yaptım.

Öğretmenlik görevim devam ederken 1996 yılında Türkiye’nin 2500 köpek kapasiteli ilk sahipsiz hayvan bakımevini Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Halil Ürün’ü ikna ederek kurdum. Konya Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneği’ni  de aynı yıl oluşturarak, bu barınağı 10 yıl belediyenin de katkıları ile işlettik.

★★★

2001 yılında o dönem adı İL ÇEVRE MÜDÜRLÜĞÜ olan kurumun çalışanları ve Selçuk Üniversitesi Vet. Fak. hocalarının da katkıları ve  dönemin valisi Ahmet Kayhan’ın hazırlattığı Türkiye’nin ilk protokolü yapıldı. Meram, Selçuklu, Karatay ve Büyükşehir Belediyeleri’nin katılımı ile bir protokol imzalandı.

Şunun için önemli.

Bu protokol yapıldığında (2001 yılında) henüz Hayvan Hakları Yasası çıkmamıştı. Konya ilinde hayata geçirilerek barınakta tüm canlara hazır mama verilecek ve Konya ilindeki 31 ilçede hastalanan, kaza geçiren, terk edilip aç bırakılan; at, eşek, katır, kedi, köpek ve yaban hayvanları, Konya veteriner fakültesinde tedavi edilecek, ücretleri de yukarıda imzası olan, 3 merkez ve büyükşehir belediyelerince ödenecekti.

★★★

Protokol aksamadı.

20 yıl uygulandı.

Her yıl 500- 700 hayvanın tedavileri yapıldı. Ne zaman ki Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na Uğur İbrahim Atay seçildi; “barınağımda hastane var” diyerek ilçelerden gelen yaralı, iç kanamalı canlara Konya turu attırdı. Söz gelimi Konya’nın Selçuk İlçesi’nde bir trafik kazası geçirmiş canımız (köpek-kedi) önce 100 km uzaktaki Karatay ilçesine yaralı halde taşınıyor. Oradaki veteriner hekim, uygun bulursa 100 km uzaklıkta olan Seydişehir yolundaki Sefaköy barınağına götürülüyor. Tüm ilçelere de sakın yaralı ve hasta canları Veteriner Fakültesi’ne götürmeyin diye karar aldılar. Bu zavallı hasta can, araç içinde en az 200 km Konya, sonra Konya içi tur! Barınağa ulaşmak için 300-400 km yol alarak perişan oluyor.

Bu konuda çok uğraştık.

Ama gücümüz yetmedi.

★★★

Veteriner Fakültesi’ndeki tüm öğrenciler tam 20 yıl boyunca hiçbir fakültede olmayan bir uygulamadan yararlandılar. Önlerine soyut değil yıllarca somut hasta ve tedavi olanağı çıktı. At, eşek, kedi, köpek, 10 yıl da yaban hayvanlarını bire bir görerek tedavi ettiler. Bunu fakültenin ve öğrencilerin elinden almak bize göre bu çocuklara yapılan büyük bir yanlış. Ne yazık ki Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay hem sivil toplumu dışladı, hem de barınağı vatandaş denetimine kapattı.

★★★

Konya Stadı’nın adı, ATATÜRK SATADYUMU idi. SÖZCÜ Gazetesi’nde geçen hafta “Millet Bahçesi Yapılıyor” haberini verdi. Aslında oraya tam 20.000 kişilik cami yapılıyor. O bölgede tam 9 cami var. 20.000 kişilik camiden uzaklığı sadece bir cadde olan Mamuriye Parkı’nda da yine kocaman bir başka cami var. Stadyumun adını Atatürk diye kaldırdılar.

Saygılarımla

Ümit Sürmeli. Emekli öğretmen. Konya Doğayı ve Havanları Koruma Derneği Başkanı. İç Anadolu Çevre Platformu üyesi...”