AKP iktidarı ve yandaşlarının, Osmanlı döneminin Lale Devri gibi sefahat içinde yaşayan bir kitle görüntüsü oluşturduklarını kaydeden Koray Aydın “Dünyada hiçbir ülkede bu kadar saray ve uçak olan bir devlet yok” dedi.


GENÇLİK Kolları’ndan başlayarak uzun yıllar MHP’de siyaset yaptıktan sonra İYİ Parti’nin kurucuları arasında yer alan Koray Aydın, 3 dönem Trabzon, 2 dönem Ankara milletvekilliği, TBMM Başkanvekilliği ve bakanlık yapmıştır. İYİ Parti’nin Türkiye çapında teşkilatlanmasını sağlamıştır.


Gündemde yine çok konu var ama Türkiye şu anda en çok asgari ücrete, işçi ve memur maaşlarına, emekli aylıklarına yapılan zamları konuşuyor. Nasıl konuşmasın, TÜİK bile enflasyon yüzde 80’e yakın derken 5500 liraya yükseltilen velakin açlık sınırının altında kalan asgari ücret ve zamlı maaşlar tüm ürünlerdeki fiyat artışlarıyla yine yaşanabilecek gibi değil.  Son kamuoyu araştırmalarından biri; BUPAR’ın 13 ilde 1532 kişiyle yaptığı araştırmada halkın yüzde 81.7’si asgari ücret zammı için “yetersiz” demiş, yüzde 95.7’si “Bununla geçinilmez” cevabını vermiş. Cumhurbaşkanı Erdoğan halktan sabırlı olmasını isterken hükümet “bu gelirler bana yetmiyor, ek bütçe verin” diyor. Hükümet ek bütçe isterken aynı görüşmelerde muhalefet “sığınmacıların sağlık harcaması için 1 milyar 250 milyon lira ayrıldığını, 2022’nin ilk 6 ayında mültecilerin sağlık gideri için 2.8 milyar lira harcandığını açıklıyor ve soruyor; kendi vatandaşlarımız sıkıntı içindeyken bunu neden yapıyorsunuz?

Ben de “Bunu neden yaptıkları” dahil birçok soruyu, merak ettiğimiz birçok konuyu eski Bayındırlık ve İskan Bakanı, İYİ Parti’nin Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve çok deneyimli bir siyasetçi olan Sayın Koray Aydın’la konuştum.

HESAPSIZ ÖNGÖRÜLER YERLE BİR OLDU

■ Asgari ücret zammı halkı hayal kırıklığına uğrattı, asgari ücret hala 6 bin liranın üstündeki açlık sınırının altında, enflasyon ise bağımsız kuruluş rakamlarına göre yüzde 150’nin üstünde, güvenilir bulunmayan TÜİK rakamlarına göre bile yüzde 78.6. Bu şekilde vatandaş seçime kadar nasıl dayanacak?

Enflasyon yılbaşından bu yana sürekli artarak emekçinin maaşını, ücretini yutarken iktidardan hep “enflasyon düşecek” açıklamaları geldi ama ne hesapları, ne de takvimleri tuttu, hiçbir hedefleri tutmadı. Her yeni açıklamalarında daha ileri bir tarih vermek zorunda kaldılar.  Kaldı ki geride bıraktığımız dönemde bu TÜİK’in genel müdüründen bütün daire başkanlarına kadar iş başında olan bütün memurları görevden alındı, yeni yandaşlar getirildi ve araştırma sepetlerinin de yapısı değiştirildi. Bütün bu organizasyona rağmen açıklanan enflasyon; üretici fiyat endeksinde yüzde 138, tüketici endeksinde yüzde 78.62. Demek ki TÜİK’in bu kadar rakamlarla oynamasına rağmen önümüzdeki aylarda da enflasyon artarak devam edecek. Şimdi ne oldu, çalışana, emekliye, asgari ücretliye verilen zam enflasyon karşısında yine buhar oldu. Kabine toplantısında Sayın Erdoğan “Enflasyon yükselişinin yükünü bir müddet daha omuzlamak durumunda kalacağımız açıktır” dedi, bir de “vatandaştan sabır beklediklerini” söyleyerek tarih değiştirdi, bu sefer de 2023’ün Şubat-Mart aylarını işaret etti.

Şimdi, bütün bu ekonomik hedefler, atmasyon tahminler, hesapsız öngörüler yeniden yerle bir oldu. Bu iktidarın, unutmayalım 2022 bütçesine koyduğu enflasyon hedefi yüzde 9.8, enflasyon Haziran ayı itibarıyla yüzde 78’i aştı, böyle yanılma, hedeften bu kadar sapma, böyle bir öngörüsüzlük ekonominin literatüründe yok. Bütün bu açıklamalar ve iflas etmiş politikalar iktidarın ne denli basiretsiz ve beceriksiz olduğunun delilidir, onun için “Bu iktidar gitmelidir” diyoruz.  Bu enflasyon rakamlarıyla Türkiye’nin geleceğini çok sıkıntılı günler bekliyor.

Vatandaş ile yandaş arasındaki uçurum dengeleri alt üst ediyor


■ Hükümetin yaptığı asgari ücrete zam, işçi-memur-emekliye zamların enflasyon karşısında hiçbir anlamı olmadığını söylüyorsunuz, halk da bunu söylüyor.

Bunlar enflasyon rakamlarının karşılığı değil, çok geride kalmış rakamlar. Kendilerinin masaya oturtup konuştuğu Türk-İş açlık sınırını 6391 lira olarak açıklamadı mı? Asgari ücret ne kadar oldu; 5 bin 500 lira, açlık sınırının altında bir asgari ücret insanların yaşamını devam ettirmesine imkan vermeyecek bir rakamdır, asgari ücretle çalışan milyonlarca insan var. Türkiye’de öyle bir yapı oluştu ki bir yanda iktidar ve yanında yandaş zenginler, öbür tarafta da asgari ücretle açlık sınırı altında yaşam mücadelesi veren milyonlarca insan. Bu mücadele, vatandaş ve yandaş arasındaki bu müthiş ayırım, gelir uçurumu Türkiye’nin bütün dengelerini altüst ediyor, bunun sonucunda yaşama mücadelesi veren insanlara sen tutup da “Günü idare et” demek onlara yapılacak en büyük hakarettir, bu rakamlar da göreceksiniz karşılamayacak, bunların devamı da gelecektir.

Gırtlaklarına kadar harama israfa, sefahate batmışlar


■ Telefon konuşmamızda sarayın israf politikası devam ediyor dediniz.

İktidarın sözcüleri sürekli vatandaşa tasarruf tavsiye ediyor ve fakirliğin nimetlerinden dem vuruyor, son konuşmaları bunun üzerine kurulu. Gırtlaklarına kadar israfa, harama, sefahate batmışlar. Ülkede birileri tasarruf yapacaksa bu önce saraydan başlamalıdır, ben 2001 krizinde bakanlık yaptım bütün makam arabalarını garajlara çektik. Önce bütün kamuoyunu kapsayacak bir “tasarruf tedbirleri paketinin” derhal uygulamaya konması lazım, devlet önce kendisi kemer sıkıp sonra fedakarlığı vatandaştan beklemeli. İktidar kendisi saltanat sürerken milyonları açlığa, sefalete mahkum etmektedir, yapılan budur şu anda. Saray’ın uçak sayısı hala bilinmiyor. Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener son grup konuşmasında “Sayın Erdoğan dövize sıkıştıysan önce bindiğin 500 milyon dolarlık uçağı sat, yandaşlarına verdiğin ihaleleri de Türk Lirası’na çevir” dedi. Uçak koleksiyonu  yanında 12 saraylık bir saray koleksiyonu var, dünyada hiçbir ülkede bu kadar saray ve uçak olan bir devlet yok. Şu anda adeta Osmanlı döneminin Lale Devri gibi sefa içinde yaşayan bir kitle görüntüsü oluşturdular yandaşlarıyla beraber. Kısacası, Erdoğan bugün istifa etse Türkiye travmadan kurtulur, ek bütçeye de gerek kalmaz.

Milletin bayramda anasını babasını görmesi bile bu ülkede lüks oldu


■ Milletvekilleri maaşlarına zam yapıp erkenden tatile çıktılar. Halk bu zamlarla tatile çıkabilecek mi?

Tartışma olunca Cumhurbaşkanı kendi maaşına zammı geri çekti, milletvekili zamları da yüzde 40 oldu, genel uygulama yaptılar ama elektrik, doğalgaz ve bütün ürünlere gelen zamlar vatandaşı canından bezdirdi, motorine altı ayda yüzde 135, bir yılda yüzde 400 zam oldu. Bayram yaklaşıyor, kaç kişi memleketine gidebilecek, insanların yurtlarını, anne babalarını görmeleri bu ülkede lüks haline geldi. İster kendi aracıyla, ister otobüsle olsun memleketine gitmeye kalksa binlerce liralık bir maliyet çıkıyor. Ama sarayında yaşayıp milyonlarca liralık sayısız makam aracına sahip olanların bu gerçeği görmesini de beklemiyoruz, halktan o kadar koptular ki gerçek hayatı görmüyor gibi davranıyorlar. Ama Türk milleti ilk seçimde bu acı gerçeği, bu iktidarı alaşağı ederek gösterecektir. Bu yaşanmış sıkıntılar içinde kıvranan insan sayısı çığ gibi büyümeye devam ediyor.

Milyonlar zamların altında ezilirken sığınmacının sağlığını düşünmüşler


■ Ek bütçe teklifinde sığınmacıların sağlık giderleri için 1 milyar 250 milyon lira ayrılmış, görüşmelerde “zaten 2022’nin ilk altı ayında 2.8 milyar lira harcanmış, bütçeden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına memur, emekli, çiftçi, esnaf, öğrencilere hak ettikleri pay verilmezken neden öncelik mültecilere veriliyor” diye soruldu. 

Vatandaşları zamların altında ezilirken iktidar ek bütçede sığınmacıların sağlığını düşünmüş. Yıllardır yapılan harcamaları bir yere koyalım, sığınmacıların sağlık gideri için sadece bu yıl harcanacak para 4 milyar 90 milyon lirayı aştı. Düşünün yani; milyonlarca çiftçiye 2022 bütçesinden ayrılan kaynak 29 milyar liraydı, şimdi ek bütçeye konacak yaklaşık 1.2 milyarlık ek ödeneğin sağlık harcamalarından geri kalan 170 milyon lirasını da düzensiz göçmenlerin sınır dışı işlemlerine ilişkin giderleri için harcayacak. Bugün bu rakamların konuşuluyor olması gelecekte çekeceğimiz sıkıntılar açısından da bize çok şey anlatıyor.

YARIN: 6’LI MASADA, SANDIKLARI SONUNA KADAR KORUYACAK BİR DÜZEN İNŞA EDİLİYOR!