Amerikan tarihinde etik çizgilerin bu kadar pervasızca silindiği bir dönem oldu mu? Trump ailesi, siyaseti servet artırma aracına dönüştürmede öyle bir noktaya geldi ki, artık sadece etik değil, utanma duygusu da tarihten silindi.
Bir zamanlar Hillary Clinton’ın 100 bin dolarlık bir yatırım kazancı haftalarca manşet olurdu. Bugün Melania Trump, Mar-a-Lago’daki (yazlığı) bir akşam yemeğinden sonra Amazon’un sahibi Jeff Bezos’tan aldığı 28 milyon dolarla belgesel çektiriyor. Ne istifa var ne soru. Çünkü Trump sadece kuralları değil, refleksleri de sıfırladı.
★★★
Trump ailesi, Beyaz Saray’ı bir kamu kurumu olmaktan çıkarıp aile şirketine çevirdi. Kripto para ($TRUMP) çıkardılar, Katar’dan hediye Boeing 747 aldılar, Washington’da 500 bin dolara üyelik satılan “Executive Branch” adlı bir kulüp açtılar. Bu sadece menfaat sağlama değil; yasaları, kural yerine ticari avantaja çevirme sanatıdır.
Ve dikkat: Bu gelirlerin hiçbiri kampanya bağışı değil. Paralar doğrudan Trump ailesinin cebine gidiyor. Yani başkanlık, doğrudan bireysel servet üretimine dönüşmüş durumda.
★★★
Körfez ülkeleriyle ilişkiler artık diplomatik değil, doğrudan ticari. Trump’ın damadı Jared Kushner, Suudi Arabistan’dan yönettiği özel fon aracılığıyla 2 milyar dolarlık yatırım aldı. Aynı prenslik, Trump ailesinin otel zincirlerine de ortak oldu. Bu paraların hiçbiri Amerikan devletine değil, doğrudan Trump ailesine aktı.
Oğlu Eric Trump, Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki bir kripto konferansında aileye ait “World Liberty Financial” markasıyla 2 milyar dolarlık anlaşmayı duyurdu. Ne ihale vardı ne şeffaflık. Sadece başkanlık soyadı yetti. Aynı günlerde Trump, BAE’ye resmi ziyarette bulunuyordu.
Sırbistan’daki projeler de bu ağın bir parçası. Trump markalı otel ve konutlar, Belgrad merkezli ortaklarla, kamu arazileri tahsis edilerek yürütülüyor. Bir yanda “büyükelçilik açılışları”, diğer yanda özel protokol eşliğinde temel atmalar. Diplomasi değil, taşeronluk yapılıyor.
★★★
Eskiden böyle haberler kamuoyunu ayağa kaldırırdı. Harvard/CAPS Harris anketine göre Amerikalıların %62’si Katar Emiri’nin hediye jetini yolsuzluk olarak görüyor. Ama ne bir savcı harekete geçiyor ne Kongre soruşturma açıyor.
40 milyon dolarlık $TRUMP token (kiripto para) alan Çinli yatırımcı Justin Sun, Trump’la birebir görüşme hakkı elde etti. ABD’nin SPK’sı (SEC) tarafından dolandırıcılıkla suçlanmıştı, ama Trump döneminde dava donduruldu.
★★★
Trump hakkında sahtecilik, seçimlere müdahale, cinsel saldırı, gizli belge saklama gibi dört ayrı davada toplam 91 suçlama vardı. Seçilir seçilmez Adalet Bakanlığı’na, FBI’a, etik kurullara kendi sadıklarını atadı. Kendi suçlarına karşı dokunulmazlık zırhı inşa etti.
Konuyu özetleyen en sert sözlerden biri geçen hafta Amerikalı bir hukukçudan geldi:
“Bu mesele paradan daha büyük. Bu, kamu yararı yerine kişisel çıkarı önceleyen bir başkanlık modelidir. Daha önce eşi benzeri yok.”
★★★
Trump, başkanlığı devletten daha büyük bir markaya dönüştürdü. Artık oğulları ve damadı, kripto konferanslarında milyar dolarlık anlaşmalar imzalıyor.
Karar süreçleri yatırımcılara göre şekilleniyor.
Katar’ın hediye ettiği jetin yasal uygunluğunu, geçmişte Katar lobisinde çalışan Adalet Bakanı Pam Bondi onayladı.
NASA’ya Elon Musk’a yakın bir isim atandı.
Devlet değil bu; aile şirketi. İmzaların biri damattan, diğeri oğuldan.
★★★
Seçimden önce “sistemi temizleyeceğiz” diyenler, şimdi sistemin ta kendisi oldu.
Kurumlar çözüldü. Demokratlar yorgun. Yargı tedirgin. Medya, kulüp listesine alınmanın peşinde.
Halk her şeyi görüyor ama sadece izliyor.
Seçime daha 3 yıl var.
Size de çok tanıdık gelmiyor mu?
Vay Amerikasını sayın seyirciler...