Bir teki bile çıkıp, “Ne yapıyoruz, pisliğe çekiliyoruz, yapmayalım” demedi. CHP’nin 134 milletvekili var. MHP’nin milletvekili sayısı 52... Bu kadar milletvekilinin içinden 2’si - 3’ü uyarı görevini yapıp; “Milletvekilliğini kendini kurtarma, yakınlarını kollama, halkın üstünde özel imtiyazlar peşinde koşanlar durumuna düşürüyorlar, bizim partilerimiz bu pisliğe batmasın” diyemedi.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu.
Genel Başkan Bahçeli.
Onlar da suskun, pişkin!
CHP’nin ve MHP’nin Grup Başkanvekilleri, “Milletvekillerini daha yüksek gelir ve güvenceleri
olan özel imtiyazlı kişiler haline getirecek” yasa teklifinin altına imza koymasalardı, bu teklif şu günlerde Meclis Plan Bütçe Komisyonu’nda görüşülme aşamasına gelemezdi.
* * *
AKP’nin 327 milletvekili var.
Şimdi kendine kör destekçi BDP’yi de buldu. Dolayısıyla böyle bir teklifi CHP ve MHP’ye ihtiyaç duymadan Meclis’ten geçirip, kanun haline getirebilirdi.
Fakat omuz istiyor.
CHP ile MHP omuzladı.
Sarmaş-dolaş oludular.
Vekile, karısına, çocuklarına büyükelçiler gibi kırmızı pasaport alma hakkı getirilecek. Vekile ömür boyu silah taşıma ruhsatı verilecek.
Vatandaştan alınan ruhsat harcı vekilden alınmayacak. Vekilin otomobili, şehir trafiğinde tıkanmasın diye hasta taşıyan ambulans, hırsız ve katil kovalayan polis, yangın söndürmeye giden itfaiye arabasının sahip olduğu üstünlüklere sahip olacak. Vekil, Allah gecinden versin, ölürse peşin aldığı 3 aylık maaşı geri istenmeyecek. Milletvekili emekli olunca ölünceye kadar aylık maaşı (şu anda 7 bin TL) en yüksek düzeyde devam edecek.
Milletvekillerine, 11 bin TL olan aylıklarının yarısı kadar yolluk verilecek. Milletvekilinin protokoldeki yeri yükseltilecek, orgenerallerin önüne geçirilecek.
* * *
CHP ile MHP de “pislenmeye ve kirlenmeye açık” olduklarını gösterdiler.
Net bir örnek daha yaşandı.
Onu da buraya yazayım.
Meclis’te “4. Yargı Paketi” görüşülüyordu. CHP milletvekillerinden üçü 4. Yargı Paketi”nin içine “İhaleye fesat karıştıran şirketlerin sahiplerini ile belediye başkanlarına verilecek
cezayı azaltan” bir teklif maddesi önerdiler.
* * *
Oysa mevcut yasalara göre; “kamu parasını (halkın vergilerinden toplanan parayı) soyan, soyduran, hortumlayan, hortumlatanlara yani ihaleye fesat karıştıranlara verilecek ceza 5 yıldan başlıyor 12 yıla kadar” yükseliyor. CHP’li milletvekillerinin teklifi “Hortumcuya verilecek cezayı en az 5 yıldan 3 yıla, en fazla 12 yıldan 7 yıla indirmek” üzerineydi. Meclis’te AKP’li milletvekilleri bu teklife balıklama atladılar. CHP ile AKP hortumcuyu kollama partileri oluverdiler. MHP’liler de ses-soluk çıkarmadılar.
Madde oylandı, çıktı.
Böyle bir teklif niçin yapıldı?
Acaba “İhaleye fesat karıştırmaktan yargılanmış, ceza almış, yüksek yargıda cezası onaylanmış partili işadamları ile belediye başkanlarından hangileri” kurtarıldı? CHP, böyle bir teklife niçin ihtiyaç duydu?
Pislik, pisliği çağırır.
“Meclis temiz değil”
176 ülkede yapılan “Küresel Yolsuzluk Araştırması” yayınlandı. Türkiye’de de halka sordular. Halkın büyük kısmı; parlamento (Meclis), siyasi partiler, din adamları, medya ve özel sektörün yolsuzluk yaptığına ve bu kurumların temiz olmadığına” inandığını söyledi.