Türkiye'de 2 milyonu İstanbul'da olmak üzere 7 milyon yapı deprem riski altında bulunurken; zaten yetersiz sayıdaki toplanma alanlarının bir bölümünün de yapılaşmaya açılmasının ardından milyonlarca insanın olası büyük bir depremde güvende kalacağı açık alan eksikliği önemli bir risk oluşturuyor.

İnşaat Mühendisleri Odası'na (İMO) göre, İstanbul'da kent merkezlerinde bulunan ve boşaltılması gündemde olan askeri alanların yapılaşmaya açılmadan deprem toplanma alanı olarak belirlenmesi ihtiyacın önemli kısmını karşılayabilir.

'EN İYİMSER TAHMİNLE BİNLERCE...'


17 Ağustos 1999 depreminin yıldönümünde deprem riskine dikkat çekmek amacıyla TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen basın toplantısında konuşan İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna, İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin olası bir depreme hazır olmadığını; en iyimser tahminde bile binlerce İstanbullunun can güvenliğinin tehlikede olduğunu söyledi.

Son aylarda Çanakkale, Manisa, İzmir ve Muğla'da depremler gerçekleşirken; Bodrum'da meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki deprem aynı zamanda tsunamiye neden olmuştu.

Türkiye'de 20 milyon yapı bulunduğunu belirten Suna, "Yapı stokunun 7 milyonu güvenli olmaktan uzak. Yani ya yıkılmalı ve yeniden inşa edilmeli ya da güçlendirilmeli. Güvenli olmaktan uzak 7 milyon yapının 2 milyonu ise İstanbul'da bulunuyor" dedi.

[old_news_related_template title="Deprem" desc="" image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/08/emin-colasan-12.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2017/yazarlar/emin-colasan/deprem-3-1975104/"]

20 MİLYAR DOLAR MALİYETLE YAPILAR GÜVENLİ HALE GETİRİLEBİLİRDİ


Suna'nın verdiği bilgiye göre, 1999'dan bu yana İstanbul Büyükşehir Belediyesi bütçesinden her yıl 1-1.5 milyar dolarlık bir pay bu tedbirlere ayrılsaydı, 20 milyar dolar civarı maliyetle İstanbul'daki yapılar güvenli hale getirilebilirdi.

Güçlendirilen ya da yeniden inşa edilen yapıların sayısı ile toplam yapı sayısı arasında uçurum olduğunu belirten Suna, "Olası bir İstanbul depreminin ne zaman olacağı belli değil. Dolayısıyla 20 yıl sonra kentsel dönüşümün tamamlanacağına dair hedef, kent nüfusunun büyük bir kısmının güveli olmaktan uzak bir hayata mahkum etmek dışında bir anlam ifade etmiyor...18 milyonluk kent kaderine razı halde depremi beklemekte" diye konuştu.

Kentsel dönüşüm projelerinin deprem odaklı değil, rant odaklı gerçekleştirildiğine işaret eden Suna, ayrıca 1999 depreminden sonra belirlenen 470 "deprem toplanma alanı"nın önemli bir kısmının yapılaşmaya açıldığı hatta üzerinde AVM yapıldığı; belirlenen 562 "birinci derecede acil ulaşım yolu" üzerindeki güzergahların bir kısmının da otoparka dönüştürüldüğüne dikkat çekti.

[old_news_related_template title="Türkiye'nin en büyük depremleri" desc="Bir deprem ülkesi olan ülkemizde bu güne kadar pek çok kez depremler yüzünden dönem dönem büyük acılar yaşanmıştır. Türkiye nüfusunun % 60'a yakını, faal olan ve zarar verebilen deprem alanları üzerinde yerleşmiştir. Daha önce yaşanan deprem felaketlerinin büyük oranda can ve mal kaybına neden olmasında, bu kentlerin fay hatları üzerinde yer almalarının önemli rolü olmuştur. İşte Türkiye'nin en büyük depremleri..." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2016/10/880deprem-1.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2017/gundem/turkiyenin-en-buyuk-depremleri-1469707/"]

18 MİLYON KİŞİ İÇİN 77 TOPLANMA ALANI


Suna'nın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem ve Doğal Afet Komisyonu raporuna dayanarak verdiği bilgiye göre, şu anda İstanbul'da belirlenen deprem toplanma alanı sayısı 77, bu alanların toplam genişliği ise yaklaşık 20 hektar.

Nüfusu 20 milyona yaklaşan bir kentte bu kadarlık alanın olası bir afette yeterli olmasının söz konusu olamayacağını vurgulayan Suna, "Olası bir İstanbul depreminde 18 milyonluk bir kent 20 hektarlık alana sığdırılmaya çalışılacak ve bunun ismi de 'afete hazırlık' olacak" dedi ve ekledi:

"Kaldı ki toplanma alanı, üzerinde konteynır kentlerin kurulabileceği, elektrik, su, ısınma, duş, tuvalet gibi temel ihtiyaçların karşılanabileceği altyapıya sahip geniş alanlar olarak tarif edilmektedir. Dolayısıyla okul bahçelerinin, parkların, boş arazilerin toplanma alanı olarak belirlenmesinin herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Dolgu bölgelerinin toplanma alanı olarak belirlenmesi ise tam bir tuhaflığa işaret etmekte."

Deprem toplanma alanlarının kolay ulaşılabilecek yerlerde bulunması gerekliliğinin de dikkate alınmadığını belirten Suna, "Özellikle İstanbul'da kent merkezlerinde bulunan 200 milyon metrekare genişliğe sahip 195 askeri alanın boşaltılması gündemde. Bu alanların ne şekilde kullanılacağına ilişkin ise herhangi bir açıklama yapılmış değil. Bizim endişemiz bu alanların yapılaşmaya açılarak yoğunluğun artırılması ve rant sağlanması" dedi ve ekledi:

'TEPKİ ÜRKÜTÜCÜ OLACAK'


"Biz bu alanların deprem toplanma alanı olarak kullanılmasını öneriyoruz. Bu düzenlemenin şu gün için kentin ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayacağını belirtmek isteriz."

Son günlerde yaşanan su taşkınlarının İstanbul'un altyapısının yetersizliğini gözler önüne serdiğini belirten Suna, yağmur nedeniyle ulaşımın durma noktasına geldiği, kötü hava koşullarının iletişimi engellediği ve tam anlamıyla felç olan kentin, depremde vereceği tepkinin ürkütücü olduğunu söyledi.

Suna, çok büyük bir kısmı Marmara Bölgesi'nde bulunan endüstri tesislerinin de yeterli tedbirlerin alınmaması halinde büyük risk oluşturabileceğine dikkat çekti.

REUTERS