Bugün ülkenin kader günü... Ulusça sandıklara gidip tercihimizi yapacağız.
81 milyon insanımızın kaderi akşam saatlerinde belli olacak.
Seçim günü siyaset yapmak, adayları yermek ya da övmek yasak. Seçim Kanunu bunu kesinlikle men ediyor.
O halde bugün sizlere değişik konulardan söz edeyim.

* * *

İlginç bir kitap elime geçti.
Adı: “Kral Kapanı”
Yazarı: Ünal Sakman.
Ünal Sakman bizim kuşağın deneyimli, usta bir gazetecisidir. Ömrü Babıâli’de geçmiştir.
Ünal, gazetecilik mesleğinin girdisini-çıktısını, iyisini-kötüsünü, her şeyini bilir.
“Akıl Fikir Yayınları”nın bastığı bu kitap için Ünal Sakman “Roman” diyor. Fakat bana kalırsa romandan öte Babıâli’de yaşanmış acıklı olaylar dizisi bunlar...

* * *

Kitabı okurken, isimleri değişik olmasına rağmen gerçek roman karakterlerini hemen tanıyorsunuz.
- Ünlü bir gazete patronu...
- Gazete patronunun her işe burnunu sokan meraklı karısı...
- Gazete patronunun metresi...
O metres ki, ünlü bir sanatçının karısı...
Tüm Türkiye tanıyor o sanatçıyı ve karısı da gazete patronu ile aşk hayatı yaşıyor.
Bu arada gazete patronunun karısı da, kocasını bir gazeteci ile aldatıyor.
Her şey var bu kitapta... Olaylar ve kişiler gerçek ama roman havası içinde ve başka isimlerle anlatılmış!

* * *

Babıâli’yi bilen biri bu kitabı okuyunca tüm karakterleri hemen tanıyor!
Ünal Sakman, kendisinin de yakından tanık olduğu müthiş bir dönemi roman kalıpları içinde anlatıyor, daha doğrusu ifşa ediyor!
Ünlü gazete patronunun yalılarda devam eden görkemli bir yaşamdan sonra acıklı biten hayatı... Göz yaşartıcı bir dram!
Ünal Sakman “Anlatılanlar gerçek kişiler değil. Yüzyıllık basın hayatımız daha nice böyle olaylarla doludur.” diyor... Diyor ama bu kamuflaja rağmen 140 sayfalık kitapta kimleri anlattığını anlamak zor olmuyor! (Akıl Fikir Yayınları: 0 212 514 77 77 – bilgi@fikiryayinlari.com)

Babıâli Hatıraları


Yukarıda “Kral Kapanı” adlı romanından bahsettiğim gazeteci-yazar Ünal Sakman’ın bir de “Babıâli Hatıraları” adlı kitabı var... O da aynı dönemde “Akıl Fikir Yayınları” tarafından piyasaya çıkarıldı.
Son aylarda satışı ile gündeme gelen Hürriyet Gazetesi’nde bir zamanlar ben de çalışmıştım. Önce Spor Servisi Şefi, daha sonra da Genel Yayın Yönetmeni olarak...
Ünal Sakman “Babıâli Hatıraları” kitabının 87’nci sayfasında Hürriyet Gazetesi’ne ait ilginç bir bölüm anlatıyor. Olayı o tarihte Hürriyet’in yazı işleri müdürlerinden olan Yüksel Baştunç’tan dinlemiş...
Yüksel Baştunç şöyle anlatıyor:
“Ünlü mizah yazarı Şinasi Nahit Berker bir gün Hürriyet Gazetesi’nin Cağaloğlu’ndaki binasına geldi. Gözünde kocaman bir pamuk ve sargı bezleri... Hemen içeri aldık:
“Hayrola Şinasi Nahit, gözüne ne oldu?”
“Gözüme kuş girdi!”
Olacak iş değil! Alçaktan uçan bir saka kuşu yönünü şaşırmış, gözüne çarpmış. Hem öyle şiddetli bir çarpma imiş ki, gözünden kan fışkırmış ve zavallı kuşcağız da oracıkta can vermiş.
Muhabir ve foto muhabirlerini çağırıp röportaj yaptırdık.
Ertesi gün “Ünlü yazar Şinasi Nahit’in gözüne kuş girdi” diye Hürriyet’in birinci sayfasında bir haber... Hem de resimli... Bu haberin çıktığının ertesi günü de Ankara’da yayınlanan Ulus Gazetesi’nde bir haber:
“Hürriyet Gazetesi’ni nasıl aldattım? İmza: Şinasi Nahit Berker.”
Hürriyet’in tahkik etmeden haber kullandığını ispat için Şinasi Nahit bu oyuna başvurmuş! Babıâli’de ne günlerdi o günler!

TEBESSÜM

İnternet şifresi


Kadim okurlarımdan Sarıyer’li Yüksel Yılmaz’ın gönderdiği ilginç bir not:
“Bir arkadaşım Kilyos sahilinde, deniz kıyısında güzel bir lokantaya gidip oturmuş. Görkemli doğayı ve Karadeniz’in engin maviliğini seyrediyormuş. Bu arada da akıllı telefonuyla internete girip bazı işlerini halletmek istemiş. Garsonu çağırıp sormuş:
“Lokantanızda internet var mı?”
“Tabii var efendim”
“Şifreyi verir misiniz?”
“Atatürk’ün doğum ve ölüm yılları”
“Neden 1881 1938 demediniz de dolambaçlı söylediniz?”
Garsonun cevabı muhteşem olmuş:
“Bilmeyene şifreyi vermiyoruz efendim.”

GÜNÜN SÖZÜ


Boş verme oy ver! Bir oy bile milletin hayatını ve kaderini belirleyebilir!

rt

sozcu-banner-1