Deutsche Welle Türkçe'den Aram Ekin Duran'ın haberine göre; Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) son dönemde özellikle inşaat ve enerji sektöründeki borçlu şirketleri kurtarmak için kullanılması, kurumun asıl faaliyet amacı hakkında soru işaretlerine neden oluyor.

NASIL DENETLENİYOR?


Tüm varlıkları devlete ait şirket, banka, gayrimenkul ve sermayeden oluşmasına ve yönetim kurulu başkanlığını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Başkanvekilliğini ise Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın yürütmesine rağmen 'kamu kuruluşu' statüsünde değil.

Dolayısıyla özel hukuk hükümlerine tabi olan TVF’nin denetimi de Sayıştay tarafından değil bağımsız denetçiler tarafından gerçekleştiriliyor. Türkiye Varlık Fonu’nun denetimi 6741 sayılı Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin Kurulması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’da düzenleniyor.

Bu kanuna göre, Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi, şirket tarafından kurulacak diğer şirketler, Türkiye Varlık Fonu ve Türkiye Varlık Fonu bünyesinde kurulacak alt fonlar 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında kurumsal yönetim düzenlemelerine uygun olarak bağımsız denetime tabi bulunuyor. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin devreye girmesiyle Cumhurbaşkanlığı'na bağlanan Türkiye Varlık Fonu ve bünyesinde kurulan alt fonların mali tabloları ve faaliyetleri hakkındaki denetim ve inceleme raporları son olarak Ekim 2018’de "gizli" ibaresiyle Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerine gönderilmişti.

Türkiye Varlık Fonu, yapımı yılan hikayesine dönen ve açılış tarihi sürekli ertelenen İstanbul Finans Merkezi'nin 465 bin metrekarelik kısmını 1 milyar 670 milyon TL karşılığında devralacak.

KAYNAKLAR NEREYE GİDİYOR?


Bugüne kadar Varlık Fonu’na Hazine’den 3,7 milyar TL’lik kaynak yaratıldı. Ayrıca Eximbank ve Halkbank’tan 1 milyar 50 milyon euro tutarında kredi alan TVF, Citibank ve ICBC'nin (Çin Endüstrü ve Ticaret Bankası) aralarında bulunduğu bir konsorsiyumdan da 1 milyar euroluk kredi temin etti.

Ancak bugüne kadar elde edilen bu sermaye girişi, şirketin kuruluş misyonunda yer aldığı üzere Türkiye’nin stratejik varlıklarını geliştirmek veya önemli yatırımları için kaynak sağlamak yerine, kamuya karşı yükümlülüğünü yerine getirmeyen bazı şirketlerin bütçesini rahatlatmak için kullanıldı.

'PARALEL BÜTÇE GİBİ ÇALIŞIYOR'


Dünyada Varlık Fonu kuran ülkelere bakıldığında, Suudi Arabistan ve Norveç gibi cari fazla veren ülkelerin öne çıktığına işaret eden Ekonomist Mustafa Sönmez, yaptığı açıklamada, "Yani Varlık Fonu kuran ülkeler, Türkiye gibi cari açık veren, sermaye eksiği olan ülkeler değil; tam tersi sermaye fazlasını gelecek nesillere aktarmak üzere harekete geçen ülkeler oluyor" diyor.

Türkiye’deki Varlık Fonu’nun bu tür ülkelerdeki varlık fonları ile isim benzerliği dışında bir benzerliği olmadığını dile getiren Sönmez, "Türkiye’deki Varlık Fon, adeta bir paralel bütçe gibi çalıştırılıyor. Yani Hazine görünümünün bozulduğu durumlarda devreye sokulan bir ikinci bütçe gibi işlev görülüyor" diye konuşuyor.