Eşek kör kuyuya düştü...
Köylüler toplandılar, muhtar aşağı seslendi:
“Biz niye düşmüyoruz... Nereye gittiğini bileceksin... Ne işin var orada?..”
Eşek “Eşekliğimden” dedi...
Domates, patlıcan kuyruğundan dönen vatandaşlar “Nasıl yaptın o eşekliği” diye sordular... Eşek iç çekti:
“Önümüzü görmedik, yanlış yere gittik, karanlığa bastık...”
★
Eşeği kurtarmaya karar verdiler...
Ama düşmek kolaydır da çıkmak her zaman zordur kör kuyulardan...
Herkes bir şey söyledi:
Kimisi “Eğitim” dedi...
Kimisi “Çıkartalım ama bu yine düşer... Bırakalım aklı başına gelsin” dedi...
Kimisi “Ona iyi bir noktada olduğunu söyleyelim, biz inandığımıza göre o da inanır, öyle kör kuyuda bekler” dedi...
★
Sonunda kuyunun başındakiler eşeği kurtarmanın zor olduğunu düşündüler... Eşekten vazgeçip üzerine toprak atarak kuyuyu doldurmaya karar verdiler...
Kararlarını eşeğe bildirdiler...
Eşek sordu:
“Hani beni kurtaracak çılgın proje yok mu?..”
Kurtarma yanlıları da “Bu eşeklikten vazgeçmeyecek” diyerek kuyunun doldurulmasına katıldılar...
Küreklerle toprak doldurmaya koyuldular...
★
O zaman derinlerden gelen bir ses “Diren” dedi...
Her toprak geldikçe eşek o sesin dediğini yaptı, silkindi, tepindi, direndi... Toprak ayaklarının altında biriktikçe bu yükseldi...
Ve kuyu dolduğunda eşek düze çıkmıştı...
★
Biz bir tek eşeğe mal ettik ama...
Bu hikaye aslında üzerine gelen felaketi silkeleyip atamayan, razı olan, katlanan ve tepki göstermeyen tüm eşekler içindir...
Evet...
Direneceksin...
Diren...