Dolar/TL 7.35 etrafında dar bantta dalgalı bir seyir izlerken piyasalarda veri gündemi, TCMB'nin likidite adımları ve AB ile ilişkiler izlenmeye devam ediyor.

İkinci çeyrekte yaşanan daralma piyasalarda yeni bir haber olarak algılanmadı. Yatırımcılar daha çok önümüzdeki dönem büyümenin nasıl seyredeceğini izliyorlar.

Hem ekonomistler hem de ekonomi yönetimi yılın ikinci yarısında ekonomide toparlanma olacağını öngörüyor. Ancak bunun hızına ve sürekliliğine ilişkin beklentiler farklı seviyelerde.

Koronavirüste olası bir ikinci dalga endişesi, TCMB'nin sıkılaştırma adımları ile mevduat-kredi faizlerinin artması ve eşzamanlı olarak kamu başta olmak üzere kredilerdeki yavaşlama eğilimi büyüme üzerindeki en büyük soru işaretleri. Ancak büyüme tarafında soru işaretleri yaratan bu adımlar TL'deki değer kaybını durduran başlıca unsurlar arasında.


FAİZLER YÜKSELMEYE DEVAM EDİYOR


TCMB piyasalardaki faizi sıkılaştırma adımlarıyla yükseltmeye devam ediyor. Piyasaya sağladığı fonlamada geleneksel yöntem reponun payının artabileceğini geçen hafta belirten TCMB, bu yöntemle fonlama maliyetini yükseltmeye devam ediyor.

Ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti dün itibarıyla %10.15'ye yükseldi. 4 Ağustos'tan bu yana aralıksız artış kaydeden fonlama maliyeti 16 Temmuz'da politika faizinin 90 baz puan altına yani %7.34'de bulunuyordu. Bu verilere göre TCMB 300 baz puana yakın sıkılaştırma yapmış oldu.

Gösterge 10 yıllık tahvilde 28 Ağustos'ta gerçekleşen son işlem %13.98 oldu. Hazine piyasalar tarafından Hazine'den uzun süredir talep edilen 10 yıllık ihraçlara ise yeniden başlayacağını açıkladı. Hazine ve Maliye Bakanlığı, dün açıkladığı 3 aylık borçlanma stratejisine göre 17 Kasım'da, 6 Kasım 2030 vadeli 10 yıllık gösterge tahvilin ilk ihracını gerçekleştirecek.

[doviz_borsa_template dolar="1" euro="1" altin="1"][/doviz_borsa_template]

İMALAT PMI 50'NİN ÜZERİNDE


İmalat sanayi satın alma yöneticileri endeksi (PMI) Ağustos'ta 54.3'e gerilemesine rağmen sektördeki toparlanmanın bir önceki aya göre hafif ivme kaybederek devam ettiğini gösterdi.

Şirketler yeni siparişlerde devam eden artışa paralel olarak üretim ve istihdamı artırdı. Sektörün girdi maliyetleri ve fabrika çıkış fiyatları ise iki yıla yakın sürenin en keskin artışını gösterdi.

IHS Markit'in Ekonomi birimi direktörü Andrew Harker yaptığı değerlendirmede, "Türk imalatçılar temmuz ayında yakaladıkları güçlü büyümeyi büyük ölçüde korumayı başardı. Son PMI verisi imalatçıların COVID-19 kaynaklı daralmada kaydettikleri üretim kaybını telafi etmeye devam ettiklerini gösteriyor" dedi.

Endekste 50'nin üzeri seviyeler büyümeye işaret ediyor.

İSTANBUL'DA PERAKENDE VE TOPTAN FİYATLAR ARTTI


İstanbul'da ağustosta perakende fiyatlar bir önceki aya göre %0.59 artış gösterirken; gıda harcamalarında artış %0.84 oldu, giyim harcamaları ise %2.06 düştü.

İstanbul Ticaret Odası'nın (İTO) verilerine göre, ağustosta perakende fiyatlar bir önceki yılın aynı ayına göre ise %11.27 arttı, toptan fiyatlardaki artış ise %10.35 oldu.

Ağustosta perakende fiyatlarda bir önceki aya göre; ev eşyası harcamalarında %1.16, kültür, eğitim ve eğlence harcamalarında %1.1, konut harcamalarında %1.07, gıda harcamalarında %0.84, sağlık ve kişisel bakım harcamalarında %0.21 artış, giyim harcamalarında %2.06, ulaştırma ve haberleşme harcamalarında %0.88 azalış görüldü.

ULUSLARARASI PİYASALAR


Dolar ABD Merkez Bankası'nın (Fed) yeni stratejisiyle birlikte faiz oranlarını diğer ülkelerden daha uzun bir süre düşük seviyede tutacağı beklentisiyle başlıca para birimleri karşısında son yılların en düşük seviyelerine geriledi.

Uzun vadeli ABD hazine tahvillerinde Pazartesi günü yaşanan gerileme doların nasıl bir baskıyla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Dolar başlıca altı para biriminden oluşan sepete karşı son iki yılın en düşük seviyesi olan 91.947 seviyesine geriledi.

Global Source Partners'tan Atilla Yeşilada, "Artık TL'den çıkmayı önermiyoruz, çünkü olası bir ödemeler dengesi krizinin en erken yıl sonuna kadar ertelendiğini düşünüyoruz. Bu fikir değişikliğinin ilk nedeni Fed'in yeni para politikası. Bu politika parayı gelişmekte olan piyasalara itecek. Türkiye sıcak paranın en son gireceği ülkelerden biri, ama borsa fiyat/kazanç bazında bu denli ucuzken ve getiri eğrisi boyunca tahvil fiyatları düşerken, birkaç cesur yüreğin alıcı olacağı kanaatindeyiz" dedi ve ekledi:

"Ek olarak, ilerde gittikçe yükselen bir temerrüt riski yaratsa da, Hazine'nin bu sene 25 milyarı bulan euro ve dolar cinsi borçlanmaları büyük ölçüde TCMB'ye depo edilerek, döviz kuruna müdahale için cephaneyi tazeledi. Eylül boyunca dolar/TL'nin 7.40'ı aşması pek olası değil. Ancak, temel senaryomuzda yer almayan AB'yle ilişkilerde sert bir kopma, ya da Doğu Akdeniz'de sıcak çatışma gibi düşük olasılıklı vakalar doları yükseltebilir."

AKDENİZ GERİLİMİ KAPSAMINDA AB İLE İLİŞKİLER İZLENİYOR


Yunanistan ve Türkiye arasındaki deniz yetki alanları gerilimi iki ülkenin Libya ve Mısır ile birbirleri ile çakışan deniz yetki alanı anlaşması yapmasıyla beraber tekrar artmış durumda.

Piyasalar askeri bir çatışma öngörmese de sürecin ekonomik yansımalarını yakından izliyor. Bu süreç euro/dolar paritesindeki yükselişle birleşerek zaman zaman euro/TL'de baskı yaratıyor. (REUTERS)