İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi 14-20 Haziran 2020 günleri arasında  “İslam Ekonomisi ve Finansı” başlıklı bir uluslararası konferans düzenlemiş. Sanal ortamda yapılan bu toplantının açış konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü küresel iktisadi sistemi kıyasıya eleştirdikten sonra “İslam iktisadı, krizden çıkışın anahtarıdır” şeklinde bir ifade kullanmış. Sözlerine devamla Türkiye’nin koronavirüs salgınını yönetmedeki başarısının, ülkeye yönelik ilgiyi artırdığını ve “ilgiyi fırsata çevirerek”, “Krizden güçlenerek çıkmayı planlıyoruz” demiş. Ben, “bu ilginin nasıl fırsata çevrileceğini” bulmaya çalışırken, yaptığı açıklamayla imdadıma Hazine ve Maliye Bakanı yetişti. Anlaşıldığına göre AKP, hem içte tasarrufu artırmak hem de Türkiye’nin ihtiyacı olan dış finansmanı “İslam ülkelerinden temin etmek için”  İslami yani faizsiz tasarruf aletlerini kullanmak istiyor.

İKTİSAT BİR BİLİMDİR

İktisat bir bilimdir. Hıristiyan, Musevi, Hindu veya Budist iktisadı diye türlü çeşitli iktisat bilimleri yoktur. Her bilim gibi iktisadın temelinde de “cansız maddeler bilimi” olan fizik vardır. Ancak iktisat bir sosyal bilimdir. Hayek’in eşsiz değişiyle “İktisat insan yapması değildir, ama içinde insan vardır”. Dolayısıyla iktisadın mekanik yönünden daha önemli özelliği, onun insanlı tarafıdır. İşin içinde insan varsa, din de vardır. Bu her ülke için geçerlidir.

PROTESTAN AHLAKI VE KAPİTALİZMİN RUHU

Alman düşünür, sosyolog ve siyasal ekonomist Max Weber (1864-1920)  Protestanlığı kabul eden Hıristiyanların, Katoliklikten ayrılmayan Hıristiyanlara göre iktisadi kalkınmada daha başarılı olduğunu gözlemlemiş. Bu gelişmişlik farkının sebebini merak etmiş. Neticede bunun “Protestan ahlakının, kapitalizmin ruhuna daha uygun olmasıdır” sonucuna varmış.  Max Weber, araştırmasına Fransız din bilgini John (Jean) Calvin’in (1509-1564) kurduğu Kalvenizm mezhebinin öğretisini inceleyerek başlamış. John Calvin ise Protestanlığın yaratıcısı Alman din bilgini Martin Luther’in (1483-1546) takipçisidir. Protestanlık, sonradan çıkmış, ama hem Katolik hem de Ortodoks Hıristiyanları, hatta Japon ve Korelileri etkilemiştir.

DİN BU DÜNYA İÇİNDİR AHRETTE DİN YOKTUR

Protestanlık dünyevidir. Benim kavrayabildiğim kadarıyla İslam da esasında öyledir. Protestanlık, işe dönüktür. “Çalışmak, ibadettir” der. İnsanların hayatlarını çile çekerek, bir lokma bir hırkaya razı olarak ve sürekli ibadet ederek geçirmelerini istemez. İsraf ve lüks yaşam günahtır. Protestan ahlakı  “püriten” (sade) bir yaşam önerir. “Çok çalışın, çok kazanın ama az tüketin” der. Kazanç çok, tüketim az olunca servet birikir. Servet ise sermaye yani “kapital”dir. Bu sebeple Protestan ahlakı, kapitalizmin ruhuna uygundur denmiştir. Bu kıstasa göre günümüzün en koyu Protestanları Çinlilerdir.

Son söz: İslami iktisat yoktur, ama İslami ahlak vardır.