İstanbul’da, CHP’nin kimi il ve ilçe yöneticilerinin karıştığı iddia edilen istismar suçlamaları gündemi meşgul ediyor.

İkisi yargıya taşındı ve sanıklara dava açıldı.

Elimdeki iddianameye göre...

İlk olay, 20 Kasım’da Maltepe’de yaşandı.

CHP İlçe Yönetim Kurulu üyesi olan U.K., geçmişten tanıdığı Z.Y. adlı genç kadının çalıştığı kafeye geldi ve akşam M. Kafe’de buluşmayı teklif etti.

Z.Y., “Olur” dedi ve arkadaşı Ö.F.K. ile kafeye geldi.

Üç kişi, kimsenin olmadığı mekanda bir süre alkol aldı.

Müzisyen Ö.F.K. daha sonra ayrıldı.

Mekanda 40 yaşındaki U.K. ve 23 yaşındaki Z.Y. baş başa kaldı.

Bu andan itibaren...

Z.Y.’nin iddiasına göre yarım saat sonra kalkmak istedi. Ancak U.K., kalkmasına izin vermedi. Z.Y. bardağı U.K.’nin kafasında kırdı. Eli kesilen U.K., kadını tuvalete sürükleyerek, istismar etti ve dövdü.

Z.Y.’ye göre saldırı 1.5 saat kadar sürdü.

Genç kadın “Olanları kimseye anlatmayacağım” diyerek kurtulduğunu savunuyor.

27 Kasım’da şikayetçi oldu.

U.K., aynı gün gözaltına alındı. Sorguda, Z.Y.’nin alkolün etkisiyle bardağı kafasında kırdığını, kanı görünce kadına vurduğunu söyledi. İstismar iddiasını reddetti. Mekanın kamera kayıtlarına bakılmasını istedi.

U.K.’ye cinsel istismar ve tehdit suçlarından dava açıldı.

Halen tutuklu.

ÜMRANİYE’DE NE OLDU?

Bir diğer iddianameye göre CHP Ümraniye Gençlik Kolları Başkanı G.Ö.A., partiden tanıdığı D.A. adlı genç kadınla Dudullu Tepesi’ne çıktı. Bankta otururken, 27 yaşındaki G.Ö.A., rızası olmaksızın D.A.’yı öptü ve onunla cinsel ilişkiye girmek istediğini söyledi. D.A.’nın kızması üzerine çift, tepeden ayrıldı.

G.Ö.A., genç kızı evine bıraktı.

Şüpheli ifadesinde, istismar suçlamasını reddetti. Üç gün sonraki gençlik kongresini konuşmak için tepeye gittiklerini öne sürdü.

Sarkıntılıktan yargılanacak olan G.Ö.A., D.A’dan şikayetçi oldu.

Bu arada, CHP’nin Avcılar ve Sultangazi örgütlerinde yaşandığı iddia edilen istismarlar ise yargıya taşınmadı.

Kaftancıoğlu: Dört günde partiden attık


CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, cinsel istismar iddiaları hakkında işlem yapmamakla suçlanıyor.

İthamlara ilişkin Kaftancıoğlu’nu aradım. Şu yanıtı verdi:

Maltepe Olayı: Bu olay 20 Kasım’da oluyor. Mağdur bir hafta kimseyle paylaşmıyor.

Cesaretli ve doğru bir şey yaparak, şikayet ediyor. Aynı gün şüpheli gözaltına alınıyor. Bir gün sonra, 28 Kasım’da haberdar olduk. İlçe başkanım aradı. Ben anında talimat verdim. İlçe başkanı yönetimi acil topladı. U.K.’nin kesin ihraçla dosyası oluşturuldu. 29 Kasım’da il yönetimini topladım ve U.K.’yi disipline sevk ettik. Pandemiden ötürü imzalar eksik kaldı. 1 Aralık’ta imzaları tamamladık. Aynı gün Disiplin Kurulu, bu kişiyi partiden attı.

Normalde, ihraçta üç gün bekleme süresi vardır. Onu da beklemedim. Bu süreç partide görülmemiş bir hızla gerçekleşti.

Mağdurdan haber geldi. Ailesinin haberi olmadığını ifade etti.

Maddi ve manevi olarak yanında olduğumuzu ve sanığın ceza alması için elimizden geleni yapacağımızı söyledik.

Ümraniye Olayı: Mağdur ilkin bana geldi. ‘Hemen yargıya başvurman lazım. Destek istersen yanında olacağız’ dedim. Gençlik kolları başkanını çağırdım. ‘Bunları yapmadım’ dedi ve dava açacağını söyledi. ‘Bu iddialar varken, görevde kalamazsın. Ya istifa et ya da seni görevden alacağım’ dedim. İstifa etti. ‘Haklısınız. Böyle olmadığını ispat edeceğim’ dedi.

Kaftancıoğlu, istismarın örtüldüğü iddiasına tepki göstererek, “Tecavüz ve tecavüzcünün partisi mi olur? Ne zaman CHP’nin bir tecavüzü örtbas ettiği görüldü. Binde bir bile ihmalimiz olsa söylerim” diyor.

Ahlak sınavı

CHP’nin, cinsel istismar ve şiddet eylemine karışan parti yönetici ve üyelerini derhal görevlerinden uzaklaştırması ve üyelikten çıkarması, bir sosyal demokrat partiye yakışan davranıştır. Hele hele çocuklar ve kadınlara yönelik eylemlerin failleri için bir saniye bile beklenmemelidir.

Bu arada, iktidar cenahındaki ikiyüzlülüğe de değinmek gerekiyor.

Günlerdir tozlu arşivler karıştırılıyor.

Anadolu’daki ücra kasabalarda CHP’lilerin adının karıştığı dosyalar raftan indiriliyor.

Bir yazarın 18 yıl önceki kitabı didik didik ediliyor.

Çok eşliliği ve hatta çocuklarla evliliği savunanlar...

Kadına yönelik şiddete yaptırım getiren İstanbul Sözleşmesi’ni, İstanbul’un fethinin intikamı diye görenler...

10 öğrenci istismara uğradığında Ensar Vakfı’nı arkalayanlar...

Fatih Nurullah gibi din bezirganları dinimizi paravan yaparken, ağzını bıçak açmayanlar...

AK Partili bir belediye başkanı, iş görüşmesi için makamına çağırdığı iki kadını aynı anda taciz ettiğinde kafasını kuma gömenler...

CHP’lileri tecavüzle suçluyor.

Maksatlarının kadına yönelik şiddet ve istismar eylemlerini açığa çıkarmak ve failleri mahkum etmek olmadığını biliyoruz. Maksatları, bütün Atatürkçüleri ve sosyal demokratları ahlaktan yoksun göstermek.

Neyse ki Mevhibe Hanım’a sadakatiyle biliniyor da bu kez İsmet Paşa’ya bulaşmadılar.