Yeni bir Türkiye için doğum sancıları bunlar.

Tokat gibi...

Kırbaç gibi...

Kamçı gibi...

Anlayana...

Türkiye’de doğup göç etmiş işçi ailesinin çocuğu olarak Almanya’da büyümüş ve eğitim almış Dr. Özlem Türeci ile Prof. Dr. Uğur Şahin, geleceğin Türkiye’sini temsil ediyorlar. Bugünün milliyetçi ve yerli geçinen iki lideri, Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’nü, Heybeliada Sanatoryumu’nu ve benzeri tıp bilim araştırma merkezlerini kapatmasalar, tersini geliştirerek çoğaltacak bir akılcı yolu 20 yıl izleselerdi, Türkiye’deki bilim adamları da yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) yerli olarak ilk bulanlar arasında olacaktı.

Türkiye’de doğdu.

Almanya’da büyüdü.

Almanya’da okudu.

Almanya’da araştırıcı oldu.

Almanya’da aşıyı buldu.

Prof Dr. Uğur Şahin, Almanya’da 30 yıldır kanser ve virüsler üzerine araştırma yapan birisi olduğu için en güvenilir aşıyı bulanlardan oldu. Haber göndermiş; “Türkiye için yeterli doz depoladık. Nispeten hızlı teslimat yapabiliriz. Gelecek kışa girmeden önce insanların yüzde 60-70’inin aşı olması çok önemli... O zaman tekrar kapanmaya girmek zorunda kalmayacağımızı söyleyebilirim...”

★★★

Türkiye’yi bugün kullanılan her 100 ilaçtan 96’sını dışarıdan ithal etmek durumunda olan ülke çaresizliğine sokacak aymazlık, hesapsızlık, boş vermişlik, yuttur gitsin milliyetçilik peşinde olmasalardı; Almanyalı Türk Uğur Şahin ve Özlem Türeci gibi en az 10 buluş insanı daha fışkıracaktı Anadolu topraklarından....

Ve sevinecektik.

Gururlanacaktık.

Gönenecektik.

Kovid-19 mutasyona uğramış (bir canlının genomu içindeki DNA ya da RNA diziliminde ortaya çıkan kalıcı değişimler) vız gelecek, zerre korkutmayacaktı.

Sözünü ettikleri “Hukuk reformu” daha lafın tükürüğü kuramadan “mutasyona uğradı” ve Türkiye Cumhuriyeti hukuk tarihinde rezalet bir durum ortaya çıktı.

Bir başsavcı!

Yargıtay üyesi yapıldı.

Yargıtay’da daha göreve başlamadan bu başsavcı Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday adayı seçildi.

Nasıl oldu?

Bakan’a talimat yollandı.

Bakan talimatı aldı.

Talimatı üyelere bildirildi.

Üyeler henüz aralarına beş gün önce katılmış yüzünü belki de fotoğrafları dışında çıplak gözle hiç görmedikleri, Yargıtay’da tek bir dosyaya bile bakmamış başsavcı Anayasa Mahkemesi’ne aday üye diye seçtiler. Üyeler talimata uydular. Bu kadar hızlı mutasyon hiçbir canlı yapıda bugüne kadar görülmedi. Dünya hukuk tarihinde bugüne kadar görülmedi.

★★★

Hukuk reformu.

Mutasyon çıktı.

Seçimle gelen seçimle gitmesin niyeti suç üstünde yakalandı. Savcılar, hakimler, başsavcılar, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi, Yüksek Seçim Kurulu tüm yargı tek kişinin kontrolüne tamamen girdi.

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



53 müşavir!


Fıkrası var. Şöyle: Adamın biri, papağan almak ister. Gittiği dükkandaki papağanları sırayla inceler. Kafeste rengarenk tüyleri olan papağanı beğenir. Etiketinde 5.000 dolar yazılıdır. Sorar; “Bu kuş niye bu kadar pahalı?” Dükkan sahibi bu papağan tam 7 dil biliyor, onun için der. Adam başka bir kafeste bembeyaz şahane bir kuş daha görür. Onun etiketinde ise 10.000 dolar yazılıdır. Yine sorar; “bu anayasayı ezbere okur” cevabını alır. Adam bir bakar en köşedeki kafeste, tüyleri dökülmüş yaşlıca bir kuş var. Ama o da ne tam 50.000 dolar. Peki der “bu perişan haldeki kuşun ne becerisi var?” Dükkan sahibi ‘Vallahi birader, bu kuşun becerisini biz de bilmiyoruz. Ama öteki papağanlar sabahları buna günaydın üstat müşavirimiz” diyorlar. CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun bir soru önergesine verilen cevapta Meclis Başkanı Mustafa Şentop’un 53 müşaviri olduğu ortaya çıktı. Müşavir akıl danışılan kişi demek. Bu kadar müşavir Meclis Başkanı’na ne aklı veriyorlar? Aslında bunlar etiketlerinde 7 dil bilir, Anayasayı ezbere bilir yazmasına rağmen aslında Meclis’i gizli işsiz deposu gibi kullanan “bankamatik kuşu müşavirler” midir? Kim bu 53 kişi, diplomaları gerçek mi, sahte mi? Meclis’e nasıl müşavir oldular? Hangi sınavdan geçtiler? Meclis Bütçesi’nden 53 müşavire ödenen aylık kaç asgari ücretlinin maaşıdır? Meclis Başkanı bunların hiç değilse 20’sinin adını hiç kekelemeden söyleyebilir mi? Meclis Başkanı mı müşavirleri seçti yoksa “sana gönderiyoruz, müşavir kadrosuna al mı” dediler? 53 müşavir daha önce hangi devlet kurumu kadrolarında işe alındılar? 53 müşavirin içinde iktidar partisine üye olmayan kaç kişi var?