Anayasa’nın 28’inci maddesi böyle diyor. Daha doğrusu emrediyor.
Gelin görün ki, ülkemizde Basın İlân Kurumu, kendisini âdeta “Sansür makamı” yerine koymuş, ceza dağıtıyor!
Anayasa’ya bile saygı kalmadı! 112 yıl önce kaldırılan sansür hortlatılıyor!
Uygarlık yolunda büyük engel olan “SANSÜR” Türk basınından 24 Temmuz 1908 günü kaldırılmıştı.
Bu, Osmanlı zamanında bile özgür basının öneminin anlaşıldığını gösterir.
Cumhuriyet döneminde 24 Temmuz tarihi “Türk Basınından Sansürün Kaldırılması ve Basın Bayramı” ilan edildi.
Padişahlıkta kaldırılan sansürün günümüzde dolaylı yollardan uygulanmaya başlaması üzücüdür.
Bugün maalesef 1908 öncesini hatırlatan, hatta o dönemi geride bırakan uygulamalara rastlıyoruz.
Türkiye’de basın özgürlüğü gerçekten ciddi tehlike altında!
★★★
Kendisini savcı ya da sansür heyeti yerine koyan Basın İlan Kurumu, SÖZCÜ ve KORKUSUZ gazetelerine, haber ve yazılar nedeniyle durduk yerde cezalar icat etti. SÖZCÜ Gazetesi’ne 22 gün, Korkusuz Gazetesi’ne 19 gün ilân kesme cezası verdi. Bunun maliyeti 2 milyon lira civarında...
Diğer medya kuruluşlarının yayınlarında aynı ifadeler ve hatta daha ağırları yer almasına rağmen, hiçbir incelemeye tabi tutulmuyor ve SÖZCÜ’ye ceza vermek için bahaneler aranıyor.
Amaç ortada... İktidara muhalefet yapan SÖZCÜ grubuna zarar vermek, mali yönden zayıflatmak!
Suç varsa, savcılar soruşturma açar. Savcıların suç saymadığı nedenlerle Basın İlan Kurumu’nun ceza uygulaması yasaların ihlalidir.
Gazeteci kökenli Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer “Bu basına ciddi bir baskıdır. Basın İlân Kurumu ‘savcı’ rolüne soyunuyor” diyor ve konuyu Meclis gündemine getireceğini söylüyor.
★★★
SÖZCÜ avukatı İsmail Yılmaz “Basın İlân Kurumu, sansür makamı değildir” diyerek cezalara tepki gösterip şöyle diyor:
“SÖZCÜ ve Korkusuz gazetelerine verilen haksız cezalar Anayasa’nın koruması altındaki basın özgürlüğüne ve hukuka aykırıdır.
Hiçbir şikâyet olmaksızın yapılan inceleme sonrasında kesilen cezalar son derece düşündürücüdür. Bu durum açıkça SÖZCÜ Gazetesi’ne karşı bir önyargı olduğunu ve bu önyargılarla ceza işlemlerinin yürütüldüğünü gösteriyor.
Basın İlân Kurumu bir kamu kuruluşu olup tarafsızlık ve eşitlik ilkesi doğrultusunda işlemlerine devam etmeli, basın özgürlüğünü yok etmemelidir.
Ülkemizde yayın yapmakta olan gazetelerin yalnızca birinin seçilip ekonomik yönden yıpranmaya yol açacak cezalar kesilmesi, o kurumun tarafsızlığını büyük ölçüde zedeliyor.
Demokratik hukuk devleti ilkelerine aykırı olan bu uygulamadan en kısa zamanda dönülmesi gerekiyor. Tabii ülkede demokrasi varsa!”
TEBESSÜM
Sağlıklı yaşam için...
Koronavirüs günlerinde her kafadan bir ses çıkıyor.
Hele televizyon bülbülleri... Ekranda neler neler söylüyorlar!
Herkes başımıza bilgiç kesildi...
Bir profesör “Virüsten korunmak için sosyal mesafe 1.5 metre olmalı” diyor... Bir başkası, 2 metreden aşağı olmamasını söylüyor... Melun virüsün 4 metreden bile bulaştığının ortaya çıktığını iddia edenler de var. Hangisine inanalım?
Bir profesör, sağlıklı beslenmeyi anlatıyormuş:
“Kelle paça yiyin... Yumurta kırın yiyin... En önemlisi ekmeği kesin...”
Profesörü dinleyen Temel:
“Sayın hocam, bir şey sorabilir miyim?” demiş.
Profesör “Sor” deyince Temel:
“Dediğiniz gibi yapalım hocam” demiş “Ekmeği keselim de... Kestiğimiz ekmeğin içine peynir mi, yoksa sucuk mu koyalım?”
GÜNÜN SÖZÜ
Sobanın tütmemesi için en iyi çare, içinde ateş yakmamaktır!
