Bataklığa balıklama dalmanın bedelini ödüyoruz.

Artık bu çamurdan çıkmak çok zor, belki de imkânsız...

“Savaş, yakaladığı ülkeyi bırakmaz” diyen bilge kişiler haklıdır.

İktidarın iç ve dış politikalarını, ülkede yaşanan olumsuzlukları, Suriye ve Libya’da meydana gelen olayları eleştirmek muhalefetin görevidir.

İktidarın Kılıçdaroğlu’na yönelttiği “Şerefsiz, alçak, hain” gibi ifadeler, hem toplumu, hem de Meclis’i gerip, ülkede tansiyonu yükseltmekten başka bir işe yaramıyor!

Gerginlik politikasının yarattığı tablo çok üzücü!

AKP’nin, kendisi gibi düşünmeyen herkesi “Hain” olarak suçlaması insanlarımızın birbirlerine “düşman gibi” bakmalarına sebep oluyor.

“Hain” suçlamasından CHP’liler, İYİ Partililer ve gazeteciler dahil AKP’ye muhalif olan herkes nasibini aldı.

Milleti ayrıştırdılar.

Oysa birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.

Muhalif olan herkes “Hain ve şerefsiz” olarak suçlanırsa bu ülkede birlik nasıl sağlanır?

★★★

Ağır sözler ve hakaret politikalarının sonu yoktur. Böyle durumlarda “Etki ve tepki” kuralı işler.

Nitekim gerginlik önceki gün Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşındı.

Sonuç: Büyük kavga!

Tekmeler, yumruklar havada uçuştu, AKP ve CHP milletvekilleri kıyasıya birbirine girdi.

Aksiyon filmlerinde görmeye alıştığımız kavga sahnelerinin benzeri Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaşandı.

Tabii ki böyle bir tablo Meclis’e yakışmadı!

İktidar alışkanlık haline getirdiği “Haysiyetsiz, onursuz, şerefsiz” gibi kırıcı ve tahrik edici sözleri kullanmayı bırakmazsa, tansiyonun daha da yükselip, sert dilin yaratacağı kavgaların sokağa yansımasından endişe ederim!

Özgürlükte sınıfta kaldık!


AKP yandaşlarının hedef gösterdiği iki gazetecinin daha tutuklanması, dünyada zaten düşük olan basın özgürlüğü puanımızı biraz daha kırdı.

Sabahın saat 04.00’ünde yatağından kaldırılıp gözaltına alınan Odatv Haber Müdürü ve Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu ile muhabir Hülya Kılınç’ın tutuklanarak cezaevine gönderilmesi büyük tepkilere yol açtı.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olayı şiddetle protesto ederek “Halkın haber alma hakkı bir kez daha çiğnenmiştir.” dedi.

Uluslararası düşünce kuruluşu Freedom House (Özgürlük Evi) her yıl açıkladığı “Dünya Özgürlükler Raporu”nda Türkiye’yi bu yıl da “Özgür Olmayan Ülkeler” kategorisinde gösterdi.

Rapora göre dünyada 83 ülke özgür, 63 ülke kısmen özgür, 49 ülke ise özgür değil.

Freedom House, 14 yıldan beri sürekli olarak düşüşte olduğunu kaydederek “Demokrasi saldırı altında” ifadesini kullandı.

Ne yazık ki, artık özgürlükte Suudi Arabistan, Suriye, Irak, Libya, Somali, Ekvator Ginesi, Kuzey Kore, Güney Sudan, Eritre gibi, ülkeler arasında yer alıyoruz.

İşte, iktidarın bizi getirdiği nokta bu!

TEBESSÜM

Affetmeye hakkı var mı?


Eski dönemde bir kadın, kendisine tecavüz ettiği için hapse atılan adamın serbest bırakıldığını doyunca çok öfkelenir. Karakola koşarak:

“Irz düşmanı niye serbest kaldı?” diye sorar. Zaptiye:

“Af çıktı hanım.” der.

“Af mı çıktı, kim çıkarttı affı?”

“Padişah efendimiz çıkarttı.”

Kadın daha da kızarak bağırır:

“Irzına geçilen benim. Hayatı kararan ben, affeden padişah... Buna hakkı yok! Padişah, kendi ırzına geçen olursa onu affetsin!”

GÜNÜN SÖZÜ


Sen bir şeyler verdikçe dostun çok olur. Bir de sen iste hepsi yok olur (Mevlana)