Yılbaşına iki gün kaldı...

Bu yılbaşı herkes korona hapsinde...

Uğursuz bir yılın sonunda yeni yıla mutlu girmek, tabii ki mümkün değil ama insanlar yine de oyalanacak bir şeyler bulacaklar...

Her yıl halkımızı Milli Piyango heyecanı sarar, insanlar “Ya bana çıkarsa!” diye hayaller kurardı. Bu yıl böyle bir şey yok.

Yanlış kararlar ve ortaya atılan olumsuz iddialar sonucu Milli Piyango da Sayısal Loto da büyük oranda güven kaybetti!

Talih kuşları uçup gitti maalesef!

Eski yıllarda şans denemek için ben de zaman zaman Milli Piyango bileti alır, Sayısal Loto oynardım... Artık ikisini de bıraktım! Enayi yerine konulmak istemiyorum! Ortada şans diye bir şey bırakmadılar!

★★★

KORKUSUZ Gazetesi’nde çıkan şu haber olayı tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Okuyalım:

“Vatandaşın zengin olma hayali de suya düştü...

Sayısal Loto’da 14 milyonda 1 olan kazanma şansı, özele devredildikten sonra 622 milyonda 1’e düşürüldü!”

★★★

Özel şirkete devredilen Milli Piyango çekilişleri, Meclis Genel Kurulu’nun da gündeminde...

Elinde yılbaşı piyangosuyla kürsüye çıkan CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, vatandaşın zengin olma hayalinin nasıl elinden alındığını şöyle anlattı:

“Sayısal Loto daha önce 49 sayı içinden çekiliyordu. Artık 90 sayı arasından çekiyorlar. Loto’da büyük ikramiyeyi kazanma ihtimali 14 milyonda 1 idi. Yapılan değişiklikle şimdi 622 milyonda 1 oldu. Vatandaşın şansı tam olarak 44 kat azaldı.”

★★★

Sayısal Loto’da sürekli devreden büyük ikramiyeye dikkati çeken Deniz Yavuzyılmaz “Daha önceleri 9 kez devreden Sayısal Loto, özel şirkete devredildikten sonra, Sadece 5 ayda tam 60 kez devretti. Bugüne kadar lotoda büyük ikramiyeyi tutturan tek kişi bile olmadı” dedi.

Buna rağmen yine de şansını denemek isteyenler olacaktır tabii ki...

Onlara en içten dileklerimizle “İyi şanslar” diyoruz. Ancak...

Bu dileğin “Olmayacak duaya amin demek” gibi bir şey olduğunu da belirtelim!

“Ne kadar ömrünüz var ki?”


Ataol Behramoğlu, edebiyatçı, çevirmen, gazeteci, yazar ve şairdir...

Bu değerli şairimizin, ülkemizdeki aşağılayıcı uygulamalara isyan edip “65 yaş üstüne uygulanan yasaklar Anayasa’ya aykırıdır” diyerek idare mahkemesine dava açması çok anlamlı ve önemli bir olaydır.

Ataol Behramoğlu: “65 yaş ve üstü, yöneticilerin oyuncağı, deney tahtası değildir. Anayasa’mızdaki temel insan haklarının eşitlik ilkesine aykırıdır. Kanıtlanmış bilimsel bir gerekçesi yoktur. Bu grup insanı keyfi uygulamalarla toplumsal yaşamın dışına çıkartmak, yaşam haklarını sınırlamak haksızlıktır. Üstü örtülü olarak da olsa ‘Zaten şunun şurasında ne kadar ömrünüz var? Dışarıda ne yapacaksınız? Oturun oturduğunuz yerde’ demektir” diyor.

Açtığı dava nedeniyle, taa Kanada’dan mesaj yollayan Tarık Karslı başta olmak üzere birçok okurum Ataol Behramoğlu’nu kutladı.

TEBESSÜM

Temel’in banka soygunu!


Maskeli Temel ile İdris, bir bankaya girip silahlarını çekerek “Eller yukarı! Bu bir soygundur!” diye bağırıyorlar.

Herkes donup kalıyor. Paniğe kapılan gişedeki banka memuru çıkarıp bütün paraları veriyor.

Temel ile İdris dışarı çıkıp kaçarlarken, kapıdaki güvenlikçi onları görüp:

“Kaçma lan it oğlu it, eşek herif!” diye bağırınca Temel zınk diye duruyor, arkadaşına:

“Sen kaç İdris, bu adam beni tanıdı!” diyerek geri dönüyor.

GÜNÜN SÖZÜ


Çocuğun nasıl dünyaya geldiğini, babanıza öğretmeye kalkmayın!