HDP’nin elinde il belediye başkanlığı olarak sadece Kars kalmıştı. Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, 340 milyon lira borçla devraldığı belediyede, geçmişe dönük yolsuzlukları çıkarıyor, bir sistem oturtmaya çalışıyordu. Yolsuzlukları ortaya çıkarılanlar, “Bunun hesabının sorulacağını” yayıyordu.

Kars, işsizlik oranında ülke sıralamasının en üstlerinde. Eğitim, sağlık gibi hizmetlerden yararlanma düzeyi ise yine altlarda. Ayhan Bilgen’le, geçen temmuz ayında bir araya geldiğimizde yolsuzluklarla mücadele ederken nasıl zorlandığını anlatırken, “Suç makinesi” durumunda olan bazı kişilere dokunulamadığından yakınıyordu.

SUÇLANAN BELEDİYE

Kars Belediyesi’nin önceki başkanı, görevinin son yılında partisi MHP’den istifa etmişti. Gerek mülkiye müfettişleri, gerekse Sayıştay denetçileri tarafından düzenlenen raporlar, aslında belediyenin bir kamu kurumu niteliğini kaybettiği izlenimi veriyor. Ne İhale Kanunu ne Belediye Yasası kalmış. Adeta inşaat ruhsatlarından, toplu taşıma hizmetlerine kadar her alanda canının istediğini yapan bir belediye fotoğrafı ortaya çıkmış.

Bütün bu alanlarla ilgili geç de olsa başlayan idari soruşturma ve yargı süreçlerinde ise ciddi bir ilerleme olmuyor. ‘Doğrudan temin’le alımlar, özel kalem harcamaları yetmiyormuş gibi yeni yönetim göreve başlayana kadarki süre içinde muhasebeleştirilerek kesin alacak vasfı kazandırılan işler dikkat çekecek düzeydeydi.

HAYALİ YOL

Bunlardan biri yapılmamış yollar ile ilgili dosyalar. Kesin kabulü yapılmadan, yüzde 100 oranına yakın hak edişler düzenlenmiş. İşte bu dosyalar üzerinden belediyenin arsa, araç ve hesapları haczediliyor, geçmişte de ihale ile ilgili suçlardan ceza almış kişiler usulsüz temlikler ile adeta belediyeye hareket alanı bırakmıyor.

Daha sözleşmesi bile yapılmamış, ulaşım ihalesi üzerinden gelecek kaynağa, alacak kesinleşmeden bu müteahhit firmalar tarafından haciz konulabiliyor. Bunlardan en ilginçlerinden birisi ise belediyeye ait yolların yapılması için ihaleye giren ve kazanan şirket, “Belediyenin yolunu değil, MİT’in yolunu yaptığını” iddia etti. Anlaşılıyor ki, bazı işlerin üzerine gidilmesin diye güvenlik birimlerinin adı kullanılıyor. Yapılmayan yollar için 2 milyon 429 bin liralık belediyeye haciz gönderildi.

ONLAR BELİRLİYOR   

Ayhan Bilgen, sohbetimizde, “Suç makinesi haline gelmiş bazı isimler, Kars’ta hem siyasi ilişkileri, hem ekonomik girişimleri belirliyor. Organize suç kapsamına girecek uygulamaların adeta üstü örtülüyor. Bu çürüme ve yozlaşmanın üzerine gidilememesi bürokrasiyi de rahatsız ediyor ama gereği de yapılamıyor. Bu tablo da doğal olarak söz konusu kişi ve çevrelerin yerel siyasetçiler tarafından mı korunduğu sorusunu akla  getiriyor” diyordu.

Bilgen, Kobani olayları sırasında HDP tarafından yayımlanan bildiride imzası olmamasına rağmen 7 ay tutuklu kalmıştı. Anayasa Mahkemesi’nin “Hak ihlali” belirlemesi sonucu serbest kalmış, Devlet kendisine 20 bin lira tazminat da ödemişti.

Ayn-El Arap, Kürtlerin deyimiyle Kobani olaylarıyla ilgili soruşturmaya, 6 yıl sonra başlanılması, ‘Millet ittifakını dağıtma planı’nın bir parçası olarak yorumlanıyor. Dileriz, o niyet yoktur.

PROF. DR. MEHMET HABERAL YENİ BİR GURUR YAŞATACAK


Başkent Üniversitesi’nin kurucusu Prof. Dr. Mehmet Haberal, Ergenekon kumpasında 4 yıl 4 ay cezaevinde, hastane odasında tutuldu. Her fırsatta “Ülkem varsa ben varım” diyen Dünya Organ Nakli Derneği Başkanı Mehmet Haberal, onları İstanbul’da buluşturmaya hazırlanıyor.

Dünya Organ Nakli Derneği’nin 30. Bilimsel Kongresi, Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın 1987 yılında kurduğu Ortadoğu Organ Nakli Derneği’nin önderliğinde, 2024 yılında İstanbul’da düzenlenecek, bölgesel toplantılarla da devam edecek. Kuşkusuz bunlar bilim dünyası ve Türkiye’nin tanıtımı açısından büyük önem taşıyor.

YENİ ZORLUKLAR

COVID-19’un, rekor bir sürede tüm dünyaya yayılması, sıkıntılarla dolu bir dönemi başlattı. Haberal, COVID-19 gelişmelerini, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) yaptığı güncellemeleri ve yönlendirmeleri de yakından izlediklerini belirtiyor. Haberal, “Bu salgın, önümüzdeki aylarda hepimiz için büyük zorluklar ortaya çıkarması kesindir. Seyahat etme ve toplantı düzenleme konuları da belirsizliğini koruyacak” diyor.

Haberal, olumsuzluklara karşın kapsamlı bilimsel bir programa sahip ve dünya genelinde tüm zaman dilimlerine uygun sanal ve yenilikçi bir kongre düzenleyeceklerini belirtiyor. 28. Uluslararası Organ Nakli Derneği Kongresi ile COVID-19 Sempozyumu’nu bir arada gerçekleştirebilmek, bilim insanlarını heyecanlandırıyor. Devletin bir dönem cezaevine attığı Haberal, ülkesine küsmeden yeni gururlar yaşatmaya devam edecek. Bunun heyecanını kendisi şimdiden yaşıyor.