Hepimiz insanız. Sık sık “insanlık”tan söz ederiz. İnsanlık gerekleri ve nitelikleri üzerinde konuşur, tartışır, kendimize göre uygun bulduklarımızı savunur, aykırı bulduklarımızı eleştiririz. Hattâ “insanlıktan çıkmak”la suçlarız. Tüm bu durumlara karşın özlediğimiz insanlığı bulamamaktan yakınırız. Uygun bulduklarımızı gerektiği biçimde değerlendirmeyi de pek beceremeyiz.

İnsanlık, insana yaraşır tutum ve davranışların yaşama geçmesini anlatır. Kişilik, eğitim, terbiye, görgü bu durumu örgüleyen değerlerdir. Yaşam ilişkilerinde önemli yeri olan karşılıklar hep insanlık belirtileridir. Görüşüp konuştuklarımızla değil, bir araya geldiğimiz herkesle insanlık gereklerine uygun davranmak varlığımızı anlamlı kılan tutumdur.

Hırçınlık, huysuzluk, geçimsizlik, kavga, anlaşmazlık ve uyuşmazlıkların çoğu insanlık gereklerinden uzaklaşmaktan kaynaklanır. Dargınlık ve kırgınlıklar da böyledir. Beklediğini bulamamak ya da yaraşır olduğu karşılık yerine hiç beklemediği bir olumsuzlukla karşılaşmak insanı incitir ve yaralar. İnsana değer vermek, insanlığa saygı duymak, insanlık gereklerine uymak kendi saygınlığının koşuludur.

★★★

Nedense kimileri sık sık dindarlıktan söz ediyor ama insanlığı unutuyor. İnsanlığın olmadığı, düşünülmediği yerde dindarlık zaten yoktur, olmaz. Yalanın, sahteciliğin, hırsızlığın, değişik suç konusu sakıncalı davranışların ortamında inanç düzgünlüğünden söz edilemez. Kaldıki din bağı olmayan nice dürüst, saygın, kişilikli insan vardır.

Zaman zaman insanlıkdışı durumlardan yakınırız. Ama olumsuz yaklaşımlarla uygunsuz sözlerden kaçınmaya özen göstermeyiz. Birbirimize yaklaşımlarımızda seçkinliğe ve kişiliğe ağırlık vermeyiz. Beklenenlerden ve yaraşanlardan uzak kalırız. Özür dilemeyi bile beceremeyiz. Yaşamımızda karşılaşılan durumlardan kimilerini anımsatıyorum. Birbirimizi üzmekten ve kırmaktan kaçınmak, destekleyip güçlendirmek, okşamak, sevindirip mutlu etmek etkin insanlık gerekleriyken bunları gereksiz görüp kaçınmak yanlışlığına düşeriz. Kimi zaman da duygularımıza yenik düşeriz. İnsanlığa, insanlık değerlerine ve niteliklerine yaraşır oldukları önemi vermek, onlarla onurlanmanın koşulu sayılmak gerekir.

Birbirimizi sevmeyi, saymayı, birbirimize güvenmeyi, birlikteliği, dayanışmayı, yaşamın rengi ve tadı bildikçe sağlığımız, mutluluğumuz ve başarımız sürekli olacaktır.

YENİ YAYINLAR

- Prof. Dr. Ruşen KELEŞ’in İMGE Kitabevi yayınlarından “Yerinden Yönetim, Fransa, İspanya ve İtalya’da” adlı  kitabı 22. eseri.

- Ufuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet TOMANBAY’ın “İktisat Okulları ve Ünlü İktisatçılar” adlı yeni kitabı İmge Yayınevi ürünü.

- Can Özoğuz’un “Pencere-Fotoğraflı Şiirler” adlı kitabı ATAYURT Yayınevi ürünü.

- Orhan SELEN’in “Hayat Bir Şarkıdır” adlı şiir kitabı BARIŞ Kitap Yayını.

- Prof. Dr. Bingür SÖNMEZ ile Reyhan YILDIZ’ın “Ateşe Dönen Dünya Sarıkamış” ortak kitabının genişletilmiş 12. baskısı Türkiye’de ilk kez yayımlanan belgelerle BOYUT Yayınları’nın ürünü.

- Tolga AYDOĞAN’ın “Atatürk’ün İzindekiler” kitabı BİLGİ Yayınevi ürünü.

- M. Erhan PATIR’ın “Mehmetçik Olabilmek” adlı kitabının 3. baskısı GALEATİ Yayıncılık ürünü.

- Mehmet Zaman SAÇLIOĞLU’nun “Bir Gün” adlı öykü kitabı CUMHURİYET Kitapları yayını.

- Bilâl N. ŞİMŞİR’in “Fransız Belgelerine Göre Mithat Paşa’nın Sonu” kitabı BİLGİ Yayınevi ürünü.

- Ali Güvenç KİRAZ’ın “CHP Üzerine Denemeler” adlı kitabı ASİ Kitap yayını.

- Eser KEMAL’in “Elimi Bırakma” kitabı BİLGİ Yayınevi ürünü.

- Prof. Dr. Belma ÖTÜŞ BASKETT’in “Sonsuza Dek Hemingway” kitabı  BİLGİ Yayınevi ürünü.

- Türkiye’mizin en verimli hukuk yayınevi Ankara’daki SEÇKİN Yayınevi, kitapları ve dergileriyle çok yararlı katkılarda bulunuyor.