İzmir’in Menemen İlçesi’nde CHP’den istifa eden Belediye Başkanı Serdar Aksoy’un yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanmasının ve görevden alınmasının ardından yaşanan çalkantılı süreç sonunda yönetim CHP’den AKP’ye geçmişti. 13 Ocak 2021’de yapılan tartışmalı kura çekimi ile AKP’li Meclis Üyesi Aydın Pehlivan başkanvekilliği koltuğuna oturmuştu.

Pehlivan’ın ilk icraatı 660 belediye işçisine kapıları kapatmak olmuştu. Belediye şirketleri Menaş ve Meta-Su’da çalışan işçilerin cep telefonlarına 1 Şubat 2021 gecesi gönderilen mesajlar ile işbaşı yapmamaları talimatı verilmişti.

AKP kanadı bu işlemin gerekçesini CHP’nin söz konusu belediye şirketlerinin yönetimini kendilerine devretmemesi olarak açıklamıştı. Şirketlerin yönetim kurulu başkanı olan CHP’li Meclis Üyesi Avukat Deniz Karakurt, 15 Mayıs 2019 tarihli genelge ile şirket yetkililerini seçme yetkisinin başkanlıktan alınıp meclise verildiğini hatırlattı. Karakurt, AKP’nin asıl amacının, işçileri çıkartıp kendi yandaşlarına iş alanı açmak olduğunu iddia etti.

İŞÇİLER MEYDANA ÇIKTI

Siyasiler arasındaki tartışmalar sürerken olan işçilere oldu. Arada kaldıklarını belirten işçiler “Bizim günahımız ne” diye sordu. İşe iadelerini isteyen işçiler, aradan geçen günlere rağmen hala işbaşı yaptırılmayınca eylemlerinin dozunu artırma kararı aldı. Menemen Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan işçiler protesto eylemi yaptı. “İşimizi, ekmeğimizi geri istiyoruz” pankartı taşıyan işçiler, Ocak ayından beri maaşlarının kesilmesinin ve günlerdir işbaşı yaptırılmamalarının hukuka aykırı olduğunu ifade etti.

“SİYASİLER ARALARINDA UZLAŞSIN”

Belediye-İş Sendikası Çevre Belediyeler Şubesi Başkanı Cumali Akay SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamada, “Haksızlık giderilmez ise eylemlerimizin dozunu artıracağız” dedi. 660 belediye şirketi işçisinin yanı sıra 630 belediye personelinin de sendika üyesi olduğunu belirten Akay, “Mağdur arkadaşlarımızın hakkını hukuki çerçevede savunmak için saatlik iş yavaşlatma eylemlerine başlayacağız. İş yavaşlatma sürelerini gün geçtikçe artıracağız. Genel greve kadar gidebiliriz. Umarım siyasiler aralarında anlaşarak bir çözüm bulurlar” diye konuştu.

“SİYASİ ÇEKİMENİN MAĞDURUYUZ”

Alkışlar ve sloganlar eşliğinde yürüyen işçiler, “Menemen Belediyesi işçileri siyasi oyunların tarafı değil, işinin ve ekmeğinin tarafındadır. İşimizi geri istiyoruz” başlıklı basın açıklaması yaptı. Açıklamada şöyle denildi:

*Menemen Belediye Başkanvekili Sayın Aydın Pehlivan, Belediye Meclisi’nden şirket yetkilerini alamadığı gerekçesiyle Meta-Su ve Menaş’ta çalışan 660 emekçiyi, hukuk dışı bir şekilde günlerdir işbaşı yaptırmamıştır.

*Hiç kimse biz emekçilerin üzerinden siyaset yapmasın. Hiç kimse bizleri, kendi siyasetlerine alet etmesin. Bizler siyasi partiler arasında yaşanan siyasi tartışmaların, gerilimlerin tarafı değiliz. Bizler, bu sürecin ne savcısı ne hakimiyiz. Aksine biz emekçiler, siyasi partilerin arasındaki çekişmenin mağduruyuz.

“KİMSENİN BU ZULMÜ YAŞATMAYA HAKKI YOK”

*Menemen Belediyesi Başkanvekili sayın Aydın Pehlivan’a soruyoruz: Emekçilerin hiçbir etkisinin, sorumluluğunun olmadığı bu sürecin faturasını hangi mantıkla, hangi akılla biz belediye emekçilerine kesiyorsunuz? Neden hukuk dışı bir şekilde belediye emekçilerine iş vermiyorsunuz?

*Belediye emekçilerinin Covid-19 salgını ile deprem ve sel afetleri ile boğuştuğu bir zamanda iş vermeyerek bizi açlık ve yoksulluk gibi insani bir afete mahkum etmeye ne hakkınız var?

*Bu yaptığınız ne hukukidir, ne insanidir. Biz emekçiler hiçbir kusurumuz olmamasına rağmen hukuk dışı bir şekilde iş verilmediği, haksızlığa ve hukuksuzluğa uğradığımız için kızgınız.

*Biz emekçiler yarınlarımızın nasıl olacağını bilmemenin verdiği belirsizlikle, ailelerimizi nasıl geçindirip, borçlarımızı nasıl ödeyeceğimizi bilmemenin endişesiyle öfkeliyiz.

*Biz emekçilere, emeğiyle alınteri ile geçinenlere bu zulmü, bu acıyı yaşatmaya kimsenin hakkı yok.

“YAŞANACAKLARIN SORUMLUSU AÇLIĞA MAHKUM EDENLER OLACAKTIR”

*Menemen Belediyesi Başkanvekili Sayın Aydın Pehlivan’dan talebimiz açık ve nettir: Belediye emekçilerine işlerini derhal geri verin. Hiçbir yasal dayanağı olmadan “660 emekçiye iş vermiyorum” diyemezsiniz. Bizler çalışmadan alın teri dökmeden ücret almak istemiyoruz. Bizlere işbaşı yaptırmak yasal sorumluluğunuz. Biz emekçiler, uğradığımız haksızlıklar ve hukuksuzluklar karşısında duyduğumuz öfkeye rağmen büyük bir olgunluk ve sabırla sorunun çözülmesini bekliyoruz. Günlerdir gerilimi artırmadan, taşkınlık yapmadan sadece işimize, ekmeğimize sahip çıkıyoruz.

*Süreci bu hale getirenlere çağrımızdır: Sizler de biz emekçiler kadar olgun olun, sizler de biz emekçiler kadar, ayrıştırıcı değil uzlaşıcı, kindar değil hakkaniyetli olun. Sizler de biz emekçiler kadar Menemen Halkı’nı düşünün. Siyasi tartışmalar ile gerilimler ile ateşe benzin döküp biz emekçileri açlık ile terbiye edip, bizleri kışkırtmaya kalkmayın.

*Unutmayın; biz emekçilerin de sabrının bir sınırı var. Bizim sabrımızı daha fazla zorlamayın. Rüzgar ekenin fırtına biçeceğini unutmadan bu hukuksuzluğu, adaletsizliği elbirliğiyle giderin. Aksi takdirde yaşanacak olumsuzların sorumlusu biz emekçiler değil, bu siyasi krizden beslenip bizleri açlığa, yoksulluğa mahkum edenler olacaktır.