Payanda... Düşey bir taşıyıcıyı, binayı ya da tekneyi gerek dengede tutabilmek gerek devrilmesini, çökmesini ya da kaymasını engellemek amacıyla kullanılan ahşap ya da betondan göğüsleyici dayanak... Bakım ve onarım yapılabilmesi için karaya çekilen teknelerin karada alabora olmasını engellemek için yerden ya da iskeleden destek alarak teknenin gövdesine yaslanan tahta dayanaklar da payanda olarak isimlendirilir.

Alabora... Gemi, tekne veya bot gibi bir su taşıtının suda yan ya da ters dönmesi demek.

HDP karar vermek zorunda? PKK’nın “payandası” olmaya devam mı edecek? Yoksa geminin alabora olmasını mı seyredecek?

CHP lideri CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ‘Bay Kemal ve İttifakları’ belgeselinin ilk bölümünde “Kürt sorunu çözmek için meşru bir organa ihtiyacımız var. HDP’yi meşru organ olarak görebiliriz” ifadelerini kullandı. HDP’li Sezai Temelli, Kılıçdaroğlu’na “Çözümün adresi ve asıl muhatabı İmralı’dır” yanıtını verdi.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak da önceki gün Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısından sonra düzenlediği basın toplantısında HDP’li Temelli’nin açıklamalarını değerlendirdi: “...Bize göre çözümün adresi Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Teröristlerle pazarlığa oturarak bu sorunu çözemezsiniz. Gayri meşru unsurlarla bu sorunu çözemezsiniz. TBMM’deki meşru siyasi partiler bu soruna çözüm bulacaklardır. HDP de bu partilerden biridir. Tekrarlıyoruz; bu sorun çözülecekse, milli iradenin tecelligahı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki meşru partiler aliyle çözülecektir, nokta...”

İşte CHP’nin HDP’ye altın tepside sunduğu çözüm: PKK’nın payandası olmaktan kurtul ve çözümü Meclis’te arayalım. Peki Sezai Temelli’nin “Muhatap İmralı” cümlesi HDP çevrelerinde nasıl değerlendirildi?

“CHP’ye itiraz olmaz”


HDP kulislerinde şu değerlendirmeler yapılıyor:

  • “Sezai Temelli’nin açıklaması bireysel bir açıklamadır. Partinin görüşlerini yansıtmıyor. Partinin ana kademelerinde Temelli’nin açıklamasına destek yok.

  • “HDP 27 Eylül’de tutum belgesi açıklayacak. Bu, seçim sürecinde ittifakları da içine alan bir yol haritası, bir ilkeler bütünü olacak. Ama Millet İttifakı ile Cumhur İttifakı arasında eşit mesafede durmak değil. Cumhur İttifakı’nın içinde yer alma koşulları ya da HDP’nin böyle bir gündemi bulunmamakta.

  • “Tayyip Erdoğan’ın kaybetmesi önemli. Ancak bu, ‘bizim için Erdoğan kaybetsin de sonrasında bakalım’ demek değildir. Bize göre Erdoğan zaten kaybetti. Bu nedenle ittifak, seçim ortamı ve görüşmeler, partilerin tutumu aynı zamanda Erdoğan sonrası nasıl bir iktidar olacağının konuşulması demektir.

  • “HDP tabii ki kendi görüşlerini açıklayacak, sorunların çözümüne yönelik tutumunu savunacak. Kürt sorunu, insan hakları sorunu, demokrasi sorunu yokmuş gibi davranamayız.

  • “Şu aşamada ne HDP’nin, ne Selahattin Demirtaş’ın ne de Abdullah Öcalan’ın sorununun çözümü için adresin HDP ve zeminin TBMM olmasına bir itirazı olmaz.”


HDP kulislerinden bir not daha: “HDP’de, Kılıçdaroğlu’nun adaylığı ile ilgili hiç itiraz yok. Kılıçdaroğlu aday olursa, çok çok sarsıcı bir gelişme olmazsa HDP tam olarak destekler. Ancak İYİ Parti kanadının da bazı konularda tutumunu netleştirmesi lazım...”

Hedefte İmralı mı var?


Şunu da unutmamak gerekiyor...

HDP’nin cezaevinde yatan eski lideri Selahattin Demirtaş, 27 Eylül’de ‘tutum belgesi’ açıklayacak HDP’yi uyardı:

“... Önce ilkeler, sonra ilkesel ittifaklar... AKP ve Erdoğan gitsin de yerine kim gelirse gelsin anlayışıyla oluşacak vizyonsuz, ilkesiz, programsız bir siyasetin seçimi kazanmasıdır. İşte bu olasılık, yüz yıldır ilk kez ortaya çıkan, seçim yoluyla demokrasiyi kazanma fırsatının heba edilmesi anlamına gelir. Demokratikleşme konusunda HDP’nin şakası yok, HDP blöf yapmıyor, taktik yapmıyor. HDP’nin demokrasi ilkelerini ciddiyetle ele alıp tartışmaya yanaşmayacakları, HDP de asla ciddiye almayacaktır.” (13 Eylül 2021/T24)

Soru şu: HDP içinde Sezai Temelli gibi düşünen kimler? HDP kaç parça?

Dün... Selahattin Demirtaş, Temelli’nin açıklamalarına karşı çıktı: “Benim bildiğim HDP, Kürt sorunu dahil olmak üzere, Türkiye’nin tüm sorunlarının çözümüne taliptir, irade sahibi siyasi bir aktördür ve elbette muhataptır. Çözümün adresi de doğal olarak TBMM’dir. Tabii ki HDP, Kürt sorununun çözümünde tüm tarafların ve her kesimin, açık ve şeffaf katılımını, muhataplığını bilecek siyasi birikime ve deneyime sahiptir. Faydasız ve çoktan tükenmiş tartışmalar gündeme getirmek çözüme katkı sunmaz.”

Sonuç: Sezai Temelli her ne kadar “Bu benim kişisel fikrim” cümlesini kursa da HDP içinde tartışmalar önemli. Sonuçta Demirtaş sadece Temelli’yi değil “Faydasız ve tükenmiş tartışmalar” tespitiyle İmralı’yı hedef aldı. Hem de HDP Genel Merkezi’nden önce...