Önceki gün...

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte İstanbul Kısıklı’daki Tarım Kredi Kooperatifi Marketi’nden alışveriş yaptı. Tarım Kredi Kooperatifleri’nde ürünlerin çeşitli, kaliteli ve vatandaşın cebine uygun olduğunu ifade eden Erdoğan, “500 metrekareden olmak üzere Türkiye genelinde 1000 kadar bu tür market yapılması talimatını verdik” dedi.

19 yıl sonra da olsa, 2023 seçimleri yaklaştığı için halkın ‘cebine uygun’ Tarım Kredi Kooperatifleri’ni gündeme getirmek önemli. Hayatın ekonomi-politik olduğunu anlamak ve ona göre yol haritası çizmek şart. Oysa 50 yıl önce bu yol haritasını çizen birisi daha vardı: İhsan Alyanak...

Boksör İhsan, Halkçı İhsan ya da Büyük Reis diye tanınan ve İzmir’i 1973-1980 arasında yöneten CHP’li İhsan Alyanak!

Giritli Kuvvacı’nın torunu


Sonra gözüme Dokuz Eylül Gazetesi’nden bir yazı ilişti... Hasan Tahsin Kocabaş kaleme almış. “Tansa’dan Halkın Bakkalı’na... Yeter ki halkı unutma!” başlığının altında şu cümleler var: “... Halkını tefecinin, vurguncunun, karaborsacının zulmünden kurtarmak için ‘Tanzim Satış Mağazaları’ açmış ya 1973’te İhsan Başkan? Hani sonraları ‘Tansaş’ olup, İzmirlinin parasıyla İzmir’in gözbebeği olan o muhteşem kuruluş? Hani sonraları da çeşitli ‘bahanelerle’ aç gözlü kapitalizmin ‘ham yaptığı’ biricik İzmir kuruluşu? Hani o aç gözlü kapitalizm, senin benim yeşil alanlarıma da ‘çökmüştü de’ bu satırların yazarı söylediğinde, yazdığında bir zamanlar, aç bırakılmıştı aylarca? Hatırlıyor musunuz?”

Evet... 48 yıl önce, İzmir’de, Tanzim Satış Mağazaları’nı açan İhsan Alyanak’ı anlatan isim Hasan Tahsin Kocabaş!  Gazeteci... İzmir’de yaşıyor... Dedesi Hasan Enver Utkan... Giritli Kuvvacı! İstiklal Savaşı’ndan sonra muhasebecilik yapıyor. Sıkı bir CHP’li ve İsmet Paşa destekçisi... Torunlarına bıraktığı mirasın arasından bir kitapçık çıkar... Adını koyduğu torunu Hasan Tahsin Kocabaş da o kitapçığa gözü gibi bakar... Dün Kocabaş’ı aradım ve kitapçığı istedim. Hemen gönderdi.

Vurguncuya karşı çıkan İhsan Başkan


Kitapçığın adı: Demokratik Solda Halkçı Yönetim/İzmir 1977... Sayfa 28’de kurulan cümleler bugün için de geçerli. Neoliberalizme karşı sanki manifesto! “Tüm Engellere Karşın Düzenleme Satışlarını Başarı ile Uyguladık” başlığı altında şu tespitler var:



“Ülkemiz son dört yılını büyük ekonomik krizler içinde geçirdi. Halkımız yaşam pahalılığı içinde adeta boğulur hale geldi. Piyasa ekonomisini, arz ve talebi düzenlemek elbette bir hükümet politikasıdır. Ancak, aracıdan yana, tefeciden, vurguncudan yana olan yönetimlerden bunu beklemek mümkün değil. Bu durumu göz önüne alan belediyemiz bazı temel gıda maddelerini pazaryerlerinde halkın ayağında dağıtmaya başladı. Sekiz pazaryerinde oluşturduğumuz dükkanlarımızda et, pirinç, margarin, tereyağı ve peynir gibi temel gıda maddelerini ucuz olarak halka intikal ettirmeye başladık. Bir yandan bu çabamızı sürdürürken, diğer yandan da Et Balık Kurumu, Gima, Süt Endüstrisi, Tariş gibi kuruluşlarla ilişkiler kurulup ürünlerini aracısız olarak satmalarını istedik. Et Balık Kurumu’na mezbahamızda yer verdik. On bin metrekarelik arsamızı kombina kurması için tahsis ettik. Ne çare ki olumlu cevap alamadık. Konak’taki boş arsamızı kısa zamanda tanzim satış mağazası haline getrdik. Burada et, süt, peynir, zeytin, margarin, tereyağı, kuru bakliyat gibi temel gıda maddelerini dağıtmaya başladık. Düzenleme satışlarımızda üretici tüketici arasındaki yolu iyiden iyiye kısaltmış olduk. Düzenleme satışlarımızda özellikle uzun kuyruklardan söz edildi. Halkımız aslında, düzenleme satışı yaptığımız yerlerdeki uzun kuyruklara değil, kendisini vurguncuyla, aracıyla, fırsatçıyla karşı karşıya bırakanların anlayışına kızıyor.”




Yarın... Halkçı-boksör İhsan Alyanak’a ve CHP’nin 1970’lerde hayata geçirdiği projeye devam edeceğim.