Sevgili okurlarım, CHP’de milletvekili istifaları birbiri ardına sürüp gidiyor.

İstifa bir haktır...

Ve isteyen herkes doğal olarak bu hakkını kullanabilir. Ancak bu işlerin bir de perde arkası, gerçek yüzü vardır ve onu unutmamak gerekir.

CHP’deki bazı istifalara bakıyorum, inanılır gibi değil.

Örneğin eski teğmen Mehmet Ali Çelebi...

Bir sürü soruşturma geçirmiş, tutuklanmış, uzun süre cezaevinde yatmıştı.

İşte bu aşamada Kılıçdaroğlu ve partisi onun elinden tutup sahip çıktılar, milletvekili yaptılar. Bir anlamda onu kurtarmış oldular.

Aslında büyük iftiralara uğramış, haksızlık ve hukuksuzluklarla boğuşmuştu.

Her şeyi fazlasıyla hak ediyordu.

★★★

Alevi geleneklerine bağlı genç bir subaydı. Başına açılan işlerde bunun da etkili olduğu söylenir.

Cezaevi yıllarında babası oğluna yapılanları kınamak ve karşı koymak için ne çabalar harcamıştı... Ne kadar düzgün, onurlu bir orta direk adamı idi.

Şimdi CHP’den istifa edenlerin arasında Mehmet Ali’nin de yer aldığını görünce, doğrusunu isterseniz üzüldüm.

Hem babası, hem de oğlu adına.

Açık söyleyeyim, belki biraz ağır olacak ama oğlunun yaptığını AKP’ye hizmet olarak gördüm.

★★★

Son olarak istifa kervanına Muharrem İnce da katıldı. Onun istifası zaten bekleniyordu.

Parti kuracakmış.

Kurarsa belki başka milletvekilleri de katılır, onu zamanla göreceğiz.

Şimdi daha eski bir olayı anımsadım...

Emekli büyükelçi Öztürk Yılmaz da geçmişte AKP’nin hışmına uğramıştı.

Kılıçdaroğlu onu da elinden tuttu, milletvekili seçilmesini sağladı.

Bir süre sonra o da istifayı basıp gitti, üstelik bir de parti kurdu.

★★★

Yeni moda anlaşıldığı kadarıyla şöyle!

CHP’den ayrılacaksın, gücüne kuvvetine bakmadan parti kuracaksın.

Ancak bu işin şakaya gelmeyen bir başka boyutu var...

Erdoğan ve partisine koz vereceksin.

Başka bir deyişle seni stepne olarak kullanmaya kalkışacaklar.

Nitekim başladılar bile.

Aynı zamanda partisinin genel başkanı olan cumhurbaşkanı bu konuda bile CHP’yi suçlamaya girişti:

“CHP parçalanıyor. Tabela partisi olma yolunda ilerliyor!”

★★★

Hiç endişe etmesine gerek yok...

CHP köklü bir partidir. Ne parçalanır, ne de tabela partisi olur.

Bu siyasettir ve hiç belli olmaz ama CHP’den istifa eden milletvekillerinin kurduğu veya kuracağı yeni partilerin başarılı olması biraz zor görünüyor.

Bu konuda en büyük güvenceleri yandaş medyanın bugün olduğu gibi gelecekte de kendilerine vereceği destektir.

Aman dikkat etsinler, ne yaparlarsa yapsınlar da iktidarın kurtarıcı meleği olmasınlar.  



Sevgili okurlarım insan bazı haberleri okuyunca şaşırıp kalıyor.

Milli Mücadele yıllarında Yunan ordusuyla boğuşan Mehmetçik yenilgiye uğrasın diye bildiriler hazırlatan, Cumhuriyet döneminde ise şapka devrimine karşı çıkıp yurdun dört bir yanında silahlı isyanlar çıkmasına neden olan İskilipli Atıf hoca...

Hoca İstiklal Mahkemesi’nde yargılandı ve idam edildi.

Sonrasında bizim dinci medyada bir sürü yalan uyduruldu:

“Atıf hocayı önce astılar, sonra tanıkları dinlediler!”

★★★

Atıf hoca şimdi AKP döneminde her ölüm yıl dönümünde mezarı başında törenlerle anılıyor, ağıtlar yakılıyor!

Birkaç gün önce mezarı başında yapılan son törende duacılar arasında Çorum Valisi Mustafa Çiftçi ile birlikte Çorum’da görevli çok sayıda devlet memuru da vardı.

★★★

Ve dün bizim gazetede Ali Ekber Ertürk’ün fotoğraflı bir haberi yer almıştı.

Tekirdağ Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürü olan Ülkü Uslu isimli kadın, makam odasında bulunan Atatürk resminin üzerine stor perde takmış.

İplerini çekip perdeyi indirince Atatürk kayboluyor!..

Kaldırınca resim ortaya çıkıyor!

Bu hem muhteşem, hem de yeni keşif...

Perdeli fotoğraf!

★★★

Bazıları Milli Mücadele’ye ihanet edip memlekette şeriatçı isyanlar çıkmasına neden olan adamın mezarında dua eden, bazıları ise Atatürk resmine perde takmış olan bürokratlar...

Bunlar AKP’nin yeni nesil bürokratları!

Türkiye Cumhuriyeti o kafalara emanet!