31 Aralık 2020 tarihinde, tam da yılbaşı gecesinde Çukurovalı narenciye üreticilerine bilet almadan piyango vurdu!

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yılbaşı piyangosunda “büyük ödül kazandınız” deniyordu!

Adeta yeni yıl hediyesi (!) olarak vuran bu piyangoya göre; tam da hasat ve ihracat sezonunun en civcivli döneminde bulunan üreticilere, ihracatta yüzde 100 pestisit (zirai ilaç kalıntısı )analizi şartı getiriliyordu.

Bakanlık duyurusunda, "Tüm ülkelere yapılacak portakal ihracatında yüzde 100 pestisit analizi yapılması için Gıda ve Şube Müdürlüklerimizce ihraç partisinden numune alınması, analiz sonucunun öncelikle alıcı ülke mevzuatına göre, yoksa Türkiye Pestisit Yönetmeliği'ne göre değerlendirilmesi" deniyordu.




Çiftçilerimiz daha yeni yılın ilk günün mahmurluğundayken, "üreticinin nöbetçi temsilcisi" CHP Milletvekili Ayhan Barut,  derhal reaksiyon gösterip, yüzde 100 pestisit kalıntı analizi yaptırma şartı kararını sert sözlerle eleştirdi. TBMM Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, zaten özellikle Avrupa Birliği ülkelerine yapılan ihracatta analiz onayı alınmadan işlem yapılmadığına dikkat çekip, "Portakalda hasat sezonun tam ortasında, üreticilerimizi ve ihracatçıyı mağdur edecek, ihracata tarife dışı engel görünümü veren bu uygulamaya ne gerek var? Sizin çiftçiye gareziniz nedir?" diye sordu.

Çiftçiyi üzen bu karar Ayhan Barut’u soyadı gibi patlamaya hazır kıvama getirmişti?

Nasıl patlamasındı ki!

Çukurovalı narenciye çiftçisi, geçen yıllarda zamansız sıcaklar, mevsimsiz rüzgarlar ve talihsiz don olayları yüzünden zaten büyük sıkıntıya girmiş, rekolte yarıya inmişti.

Bu karar, üstüne üstlük bir de pandemi koşullarındaki, güç bela bir ihracat bağlantısı bulmuş çiftçi ve tüccara son darbe olacak, koronaya gerek bırakmadan çiftçiyi yere serecekti.

Barut, konuyu TBMM’ye, STK’lara, basına, ovaya, şehre kısaca tüm yurt geneline taşıyarak kararın yanlışlığını ve kabul edilemezliğini vurguladı, Bakanlığa "Yanlıştan dönün" çağrısı yaptı.


Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru


Çukurovalı çiftçinin, iktidar partisi vekillerinden de destek gören yüksek volümlü seslerine Ankara’da kayıtsız kalamadı ve Bakanlık aldığı yanlış kararı iptal etmek durumunda kaldı.

E artık, görevini başarıyla yerine getirmiş insanların huzuruyla bir keyif kahvesi içmek Ayhan Barut’un hakkıydı.

Ancak, Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru’nun açıklamalarıyla, Barut’un kahvesinin daha ilk yudumda tadı kaçtı.

Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, iptal edilen karar nedeniyle Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli ve AKP’li vekil Abdullah Doğru ve iktidar mensuplarına teşekkür ederken, bu konuda en çok emek harcayan Ayhan Barut’un adını bile anmıyordu.


CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret etti


Bu durumu, geçtiğimiz günlerde Çalışan Gazeteciler Bayramı nedeniyle ziyaret ettiği Gazeteciler Cemiyeti’nin Seyhan Nehri kıyısındaki sosyal tesislerindeki sohbetimiz sırasında dile getiren Ayhan Barut;

"Elbette önemli olan sonuçta yanlıştan dönülmüş olması ve zaten büyük zorluklar içindeki çiftçimizin olası yeni bir zararla karşı karşıya kalmasının önlenmiş olmasıdır. Bunun için biz milletvekilleri olarak elbette ki çaba göstereceğiz. Bunun karşılığında kimseden herhangi bir teşekkür beklentimiz de yoktur ama burada en çok bizler çaba göstermemize rağmen teşekkürün sadece iktidar partisi mensuplarına yapılıyor olmasını da doğrusu yadırgadım…" diyordu.

Okumuş adam, başka ne desin!..

Barut’un dili böyle söylüyordu ama içinden geçen duyguların yüze vuran ifadesini çözmek zor değildi.

Gerçekten de Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru ayıp etmiş.

Elbette ki bu önemli konuda Abdullah Doğru başta olmak üzere AKP’li yetkililer de emek ve destek vermiş olabilirler.

Fakat Ayhan Barut’un Adana’da çiftçilerin sorunlarına karşısındaki gösterdiği, duyarlılık, özveri, üretici sorunlarını TBMM’ye taşımla, taşımakla yetinmeyip, her türlü bireysel ve kurumsal çaba gösterme konusunda tüm siyasilere göre uzak ara önde olduğu yadsınmaz bir gerçektir.

Bütün bu gerçekler ortadayken siz üretici kuruluşun temsilcisi olarak, arkadan gelenleri tebrik ederken en önde gidenleri görmezden gelmeniz adaletsizliktir.

Geçmişteki Çiftçi Birlikleri Başkanları başta Cumali Doğru olmak üzere, kimseden çekinmeyen, hakkaniyeti bilen ve savunan sesleri de gür çıkan insanlardı.

Doğruluk sadece soyadlarında değil tavırlarındaydı da...

Sonra bir çekingenlik örtüsü serildi üzerlerine.

Oysa o örtüyü silkelemedikçe o toprağı, ne çiftçinin ne de kendilerinin üzerlerinden kaldırmaları mümkün olmayacak!..

Biliyorlar ama düğümledikleri ellerini, dillerini çözemiyorlar bir türlü.

Geniş bahçelerinden güneşin batışını izliyorlar Çukurova’da!...