Salgın ve cinayetlerle dolu kanlı bir yılı geride bıraktık fakat... İnşallah yeni gelen yıl eskisini aratmaz!

Gönül her şeyin iyi, güzel, mükemmel olmasını istiyor ama kötü yönetilen bir ülkede işlerin düzgün gitmesi mümkün müdür?

Vahşi yıl giderken bile arkasında barbarca kadın cinayetleri bıraktı!

 İstanbul’da akademisyen Aylin Sözer boğazı kesilerek öldürüldü!

 Malatya’da Selda Taş, kocası tarafından başından kurşunlanarak katledildi!

 Gaziantep’te Vesile Dönmez, öz oğlu tarafından pompalı tüfekle vurularak can verdi!

Ankara’da AKP Genel Merkezi önünde protesto gösterisi yapan kadınlar polis engeliyle karşılaşınca “Bizi değil, katilleri durdurun!” diye bağırdılar!

★★★

Gazetelerde vahşet haberlerini nefret duygularıyla okurken:

“Göstermelik cezalar kadına şiddeti arttırıyor.  Muhtemel katillere ve can almaya hevesli diğer canilere cesaret veriyor!” diye düşündüm.

Erkekler tarafından acımasızca öldürülen kadınların çokluğu tüyler ürpertici...

 2017’de 409, 2018’de 40 kadın öldürüldü.

 2019’da 474 kadın katledildi.

 2020’de 384 kadın cinayete kurban gitti, 161 kadın şüpheli bir şekilde öldü!

 2008 ile 2020 yılları arasında toplam 3621 kadın erkeklerin kurbanı oldu!

 Cinayetler en çok öfkeli koca ve gözü dönmüş maganda sevgililer tarafından işlendi.

★★★

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, 2020’nin kadınlar açısında çok zor, kara bir yıl olduğunu belirterek “Eğer İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı, birçok kadın kardeşimiz bugün hayatta olacaktı” dedi.

Aylin Nazlıaka haklıdır. Kadına şiddeti ve kadın cinayetlerini önlemeyi amaçlayan Uluslararası İstanbul Sözleşmesi’ni, Türkiye başta olmak üzere 46 ülke imzalamıştı. Eğer AKP iktidarı sözleşmedeki hükümleri uygulamaya koysaydı kadın cinayetleri böylesine azmazdı! Her bakımdan sorumluluğu büyüktür!

“Elektrikli sandalye, yani idam cezası getirilmeli!”


“Son 12 yılda 3 bin 21 kadının vahşice öldürülmesi bu iktidara bir uyarıdır” diye düşünüyorum.

Çünkü kadın cinayetleri AKP döneminde artmıştır. Sebeplerini araştırmak, toplumu saran cehaleti önlemek ve cinayetleri caydırıcı ağır cezalar getirmek gerekiyor.

★★★

Ben bunları düşünürken değerli araştırmacı yazar ve elektrik mühendisi Semih Kalkanoğlu’dan ilginç bir mesaj geldi:

“Kadın ve çocuk cinayetlerinin önlenmesinin tek yolu elektrikli sandalyedir. Yani idam!” diyor ve şöyle devam ediyor:

“Cinayet işleyenlere hapis cezası verilmesi aslında doğru değil. Çünkü ‘cezaların caydırıcı’ etkisi olmazsa suçlar işlenmeye devam eder.

Kadın ve çocuk cinayetlerini önlemek istiyorsak, bunun tek bir çözümü, tek bir yolu var. Çözüm, suçu kanıtlanan katilleri en kısa sürede elektrikli sandalyeye göndermektir, yani idam etmektir!

Şüyuu vukuundan beter’ diye bir söz vardır. Elektrikli sandalyenin söylenmesi dahi bu cinayeti işlemeyi düşünenleri caydıracaktır. Kadınları ve çocukları öldüren katiller bilmeli ki, gidecekleri son nokta elektrikli sandalyedir. Cinayetler tamamen bitmese bile en azından önemli oranda azalacaktır!

★★★

Türkiye, Avrupa Birliği’ne girme umuduyla idam cezasını kaldırmıştı. Sonuçta AB’ye giremediğimiz gibi kadın cinayetleri çok arttı!

İşlenen cinayetler sonrası verilen yetersiz cezalar ve çıkarılan aflar nedeniyle, ölen öldüğüyle kaldı maalesef... Ve biz 60 yıldır Avrupa kapısında boş bir umutla bekliyoruz!”

GÜNÜN SÖZÜ


Karnı aç bir halkın dürüstlük ve özgürlük duyguları gelişmez!