MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin TBMM'de grup toplantısında gündemi değerlendirdi.

Bahçeli'nin konuşmasından satır başları:

* Uzak geçmişten bu güne devletini kaybetmiş toplumlarla, iç barış ve dengesini kuramamış bu nedenle istikbalinden mahrum kalmış devletin yol açtığı vahim karmaşa dünya genelinde büyük krizlere davetiye çıkartmıştır.

* Hayatın ve siyasetin olağan akışı içinde sorunlar hiçbir zaman eksik olmayacaktır. Asıl marifet dönem dönem yeşeren sorunlara teslim olmak değil, onları çözecek irade maharetini sergileyebilmektir. Meselenin can alıcı noktası çözümün bir parçası olabilmektir.

* Yapmak yerine yıkmayı tercih edenlerin, sinekten yağ çıkarmak için eleştiri kuyruğuna girenlerin bu düşüncemizi anlamasını beklemesek de hiç olmazsa üzerinde biraz tefekkür etmelerini tavsiye etmek en tabi hakkımızdır.

* Aziz Atatürk 1937 yılındaki bir demecinde 'Ben 1919 yılı Mayıs'ında Samsun'a çıktığım gün elimde maddi hiçbir kuvvet yoktu. Yalnız büyük Türk milletinin soyluluğundan doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevi bir kuvvet vardı. İşte ben bu Türk milletine güvenerek işe başladım' der.

* Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın felaketler ve yokluklar içinde nasıl bir mücadele gösterdiğini detaylarıyla anlatmıştı. Ceplerindeki para 20 yumurta, 1 okka peynir, 10 ekmek almaya güç bela yetmişti. Aldıkları para da borçtu. Bindikleri eski püskü 3 araba vardı.

* Paraları yoktu, yiyecekleri yoktu, elde yok, avuçta yoktu ancak muazzam bir inançları vardı, taviz vermeyen bir istiklal iradeleri vardı. Esir yaşamaktansa şehadeti göze almış sarsılmaz bir duruşları vardı. Türkiye böylesi bir mücadeleyle taçlandı.

* Vatan olmadıktan, millet yaşamadıktan sonra az yesek ne olur, çok yesek neye yarar. Vatan namustur. Namusun fiyatı ve ekonomik değeri ise asla olamayacaktır.

* Sakarya Savaşı öncesi yayınlanan Tekalifi Milliye emirlerini hatırlayınız. Kimisi bir çift çorap, kimisi bir torba bulgur, kimisi sahip olduğu bir binek hayvanı gönül huzuruyla ordusuna vermişti. Türk milleti bütün maddi ve manevi varlığını vatanı için ortaya koymuştu.

* Taktir edilecek bir gerçektir ki, milletten alınan ne varsa Cumhuriyet'in kuruluşunun ardından hak sahiplerine iade edilmişti.

"BUGÜNKÜ CHP'NİN NERESİ ATATÜRK CHP'SİNE BENZEMEKTEDİR"

* Kılıçdaroğlu'nun geçtiğimiz günlerde CHP Parti Okulu'nda 'Atatürk'ü Anlamak' konulu ders verdiği medyaya yansımıştı. Acaba anladığı neydi, anlattığı neydi? Bilmediği ve tanımadığı bir şeyi, bir kişiyi anlatmaya çalışmak sadece cahillere özgü bir tutumdur.

* Kaldı ki bugünkü CHP'nin neresi Atatürk'ün CHP'sine benzemektedir? Atatürk Tam bağımsızlıktır, Kılıçdaroğlu ve Zillet İttifakı tam bağımlılıktır. Atatürk, milli mücadelededir. Kılıçdaroğlu ve Zillet İttifakı gayri milli odaktır.

* Zillet İttifakı'na kulak verirse, sürekli olarak battığımızı, bittiğimizi, iflas ettiğimizi, heba ve heder olduğumuzu takılmış plak gibi söyleyip duruyorlar. Kılı kırk yaran tecrübeyi akıldan yoksun kalmışlar. İradeleri yalçın kayalıkların ardına hapsedilmiş, millete hem şuur hem de duygu planında mensubiyet duymaktan da acizler. Zilletin kurduğu tuzakları işaret ediyoruz.

"FİYAT ARTIŞLARI HAYAT PAHALILIĞI GELİP GEÇİCİDİR"

* Bunların aralarında hiçbir fark yoktur. Ağızlarına ne milleti, ne de devletin hak ve çıkarlarını alırlar. Sanki ağaç kovuğundan çıkmış gibilerdir. Sadece kötümserlik servisi yapmazlar aynı şekilde kötülük de yayarlar. Dünyayı okuyamazlar, Türkiye'nin nereden nereye ulaştığını fark edemedikleri için gerçekleri küstahça çarpıtırlar.

* Fiyat artışlar, zamlar, hayat pahalılığı gelip geçicidir. Dün böyleydi bugünde böyledir. Yarın da akıbet aynı olacaktır. Müslümana karamsarlık haramdır. Türkiye'nin zora girmesini siyasal rant olarak görenler, bu suretle bir iktidar devşireceklerini zannedenler tek kelimeyle kifayetsizlerdir.

* Bunlar Türk milletinin ekmeğine, erdemine, enerjisine, emeğine hasıl olmuş meymenetsizlerdir. Biz, bir tas hoşaf, kuru bir ekmek yiyerek Çanakkale'de direnmiş bir milletiz.

* Dangıl dungul konuşan Kılıçdaroğlu ve Zillet İttifakı neyden bahsediyor? Türkiye'yi hangi hakla kötü gösteriyor. Bozgunda fetih rüyası görüyorlarsa bu rüyalarının kabusla biteceğini görmeleri mukadderdir.

"ADAYINIZI İLAN EDİN DE BOYUNUZUN ÖLÇÜSÜNÜ GÖRELİM"

* Kaşıkçı davasını kasten çarpıtanlar, Türkiye'nin üç beş kuruşa adaleti sattığını iddia edenler Zillettedir. Türkiye'nin bir maratoryuma gireceğini yazıp çizenler Zillettedir. Zamlardan şikayet edip sonra da dönüp İstanbul'da ulaşıma yüzde 40 zam yapanlar zillettedir. Terörist Demirtaş ile Soroscu Kavala'nın mahkeme kararları için 'şaibeli' diyenler zillettedir.

* Cumhurbaşkanı adayının hüvviyeti üzerinde tartışmalarının körüklenmesi, o mu olsun bu mu olsun yoksa bir tavşan adayı ifşa edelim de asıl adayı geri tutalım anlayışları zillet bir senaryodur. Henüz bunlara ajansları izin vermemiş, küresel hedefleri bir adayı işaret etmemiştir.

* Birbirinin kuyusunu kazıp, aday enflasyonuyla vakit geçirenlere diyorum ki Cumhur İttifakı'nın adayı bellidir. Sizin çürük adayınız ne zaman ortaya çıkacaktır? Neyi bekliyorsunuz? Cumhurbaşkanı adayını belirlemekten aciz bir ittifakın Türkiye'yi yönetmesinden, geleceğe taşıma iradesinden bahsetmek mümkün müdür?

* Zillet İttifakının belirleyeceği aday göstermelik olacağına göre müstakbel başbakan hazırda beklediği biliniyorken bu kadar ayak oyununa ne gerek vardır? İlan edin adayınızı da boyunuzun ölçüsünü görelim.

"TÜRKİYE ZİLLETE DÜŞMEYECEK"

* Son olarak Et ve Süt Kurumu'na musallat olan Kılıçdaroğlu ise etap etap Türkiye Cumhuriyeti'nin sabrını test eden, programlanmış bir işgalin provalarını yapan zırvadır, zillettir.

* Türkiye zillete düşmeyecek, millet zilletin belini sandıkta kıracaktır, güvence Cumhur İttifakı'dır. İçinde bulunduğumuz zor günler yakında geride kalacaktır.

* Suriye'den Ukrayna'ya gördüğümüz gerçekler bu ihtiyacın ne denli mühim olduğunu teyit etmiştir. Devlet, milletiyle güçlüdür. Devlet yoksa barış yoktur, ekonomi yoktur, bağımsızlık yoktur. Bizim yönetim felsefemizin özü devletle millet kaderinin bir ve aynı olmasıdır.

* Geleceği konuşmaktan korkanların geriye takılıp kalmaları bu yüzdendir. Benim onlara da bir tavsiyem olacaktır; gözlerini ufkuna çevirmeseler bile gafil yönetimler elinde zayıflamış milli kimliğin, tahrip olmuş esenliğin, düşülmüş tuzaklarla çözülen millet birliğinin, yabancılaşmayla bozulan değerlerin ve kaybedilen özgüvenin bir büyük milleti nasıl mahkum ettiğini görebilmeleridir.

"CUMHUR İTTİFAKININ KESİN ZAFERİNDEN BAŞKA HİÇBİR SİYASİ SONUÇ SUSUZLUĞUMUZ GİDERMEZ"

* Türkiye ve Türk milleti tarihin en kritik dönemlerinden birisiyle yüz yüzedir. Zillet ittifakının yanlışı da buradadır. Risk ve tehditleri doğru okuyamayan siyasi garabetlerdir.

* Kuşatılan Türkiye, sarsılan devlet, yozlaşan ahlak, hançerlenen vatan, kaybolan nesiller, çözülen doku maalesef CHP'sinden İP'ine HDP'sinden diğer marjinal partilere kadar hepsinin ortak gayesidir.

* Önümüzde zorlu bir dönem vardır. Olup biteni seyretmenin, geleceğin analizini yapmadan mevcutla meşgul olmanın kimseye ve Türkiyemize bir katkısı olmayacaktır. Biz hedefleri büyük, hevesleri küçük bir ülke olarak kalamayız.

* 2023 yılında Cumhur İttifakı'nın kesin zaferinden başka hiçbir siyasi sonuç bizim susuzluğumuzu gideremez. Bizi bilenler bilir, bizi tanıyanlar tanır, biz kendimiz için hiçbir şey aramayız, istemeyiz.