SÖZCÜ yazarı Yılmaz Özdil, Lale Özan Arslan’ın Youtube kanalına konuk olarak gündemi değerlendirdi.

“BUNUN ARKASI GELECEKTİR”

Rusya-Ukrayna çatışması hakkında konuşan Özdil, ”Bu batı bloğuyla Rusya’nın başı çektiği ülkeler arasındaki enerji kavgasıdır. Önce bir Suriye’ye bu iş patlamıştı. Libya’yı mahvetmişlerdi. Şimdi maalesef olan Ukrayna’ya oluyor. Bunun muhtemelen arkası da gelecektir. Bu çatışmanın temel motivasyonu enerji odaklı bir dünya savaşı” sözleriyle durumu özetledi.

“Ukrayna, aslında içinde olmadığı bir oyunun parçası” diye devam eden Özdil, “Ukrayna hem NATO’ya hem Avrupa Birliği’ne girecekmiş gibi burnunun ucunda havuç tutuluyor. Olan Ukrayna halkına oluyor” dedi.

“KARANLIK BİR OLİGARK”

Ukrayna devlet başkanı Zelenski hakkında Özdil, “Dünyanın hiçbir ülkesinde 3 ay önce parti kurup, 3 ay sonra yüzde 74 oyla bir ülkenin devlet başkanı olan birini ben tanımıyorum. Dünya tarihinde ben böyle bir şey görmedim” diye konuştu.

Zelenski’nin televizyon prodüksiyon şirketi tarafından kurulan partiyle ülkede devlet başkanı olduğunu hatırlatan Özdil,

“Bu televizyon kanalının arkasındaki oligarka bakıyoruz. Bu oligark, karanlık bir oligark. Bunu nereden biliyoruz? Bunu yazan batı basını. İngiliz, Amerikan basını. Bu kişi, Ukrayna Birleşik Yahudi Cemaati’nin başkanı. Avrupa Yahudi Toplulukları Konseyi başkanı da oluyor. Avrupa Yahudi Birliği’nin şu andaki başkanı. Bizi ilgilendiren bir tarafı, bu oligark aynı zamanda Kıbrıs Rum Kesimi, aynı zamanda İsrail vatandaşı” şeklinde konuştu.

“30 SENEDİR DEVAM EDEN, BUGÜN SICAK SAVAŞ HALİNİ ALAN BİR SÜREÇ”

Özdil, değerlendirmelerine şöyle devam etti;

“Liyakat, demokrasi ve ülke yönetimleri açısından her şeydir. Milli irade açısından liyakat her şeydir. Bugün Ukrayna’da yaşanan maalesef bu trajedinin bir parçası. Saldırmak için fırsat kollayan Rusya’ya korkunç bir koz verildi.

Bugün bizim Ukrayna’da gördüğümüz savaş hali bugünün işi değildir. Bu 30 senedir devam eden. 20 senedir hızlanan. 10 senedir soğuk savaş dönemindeki casus filmlerine dönüşen ve işte bugün de artık sıcak savaşa dönüşen bir sürecin paydası. Sen buraya hayatı boyunca siyasi partiye üye bile olmamış, 3 ay önce siyasete girmiş, 3 ay sonra devlet başkanı olmuş biriyle yakalanıyorsun. Ben bu yüzden diyorum ki olan Ukrayna halkına oldu.

Çin, Hindistan, İran, Rusya odaklı bloğun neden oluştuğunu, Amerika’nın, özellikle Avrupa Birliği’nden ayrılmış İngiltere’nin neden bu işte başat rol olduğunu görmek için bizim sadece enerji boru hatlarına bakmamız yeterli.”

“DEDEAĞAÇ’A BARİYERİ KURACAKLAR, TÜRKİYE’Yİ AVRUPA’NIN DIŞINA ATACAKLAR”

Bu konunun ardında yatan nedenlerle ilgili olarak, “Türk halkına ambargo uygulanıyor” diyen Özdil, “Sosyal medya linçlerinin arkasındaki mekanizma, aslında Türk halkını görme, duyma engelli yapmak üzerine kurulu. Bu konularla ilgili konuşan gazetecilere saldırılma sebebi bu. Bu konular konuşulsun istenmiyor. Dedeağaç’a bariyeri kuracaklar. Türkiye’yi Avrupa’nın dışına atacaklar. Bizi yukarıda Rusya, aşağıda Rusya, bir tarafta İran zavallı bir ülke olarak hapsedecekler. İnek gibi sağmaya devam edecekler. Türk halkına yapmak istedikleri budur. Bu yüzden medyasını da, siyasetini de imha ettiler” diye konuştu.

“TÜRKİYE’NİN REÇETESİ KURULUŞ AYARLARINDA”

Özdil, “Türkiye’nin kurtuluşu, kalkınması, diplomasisi ve onurlu duruşunun reçetesi kuruluş ayarlarında var. 1919’a 1922’ye bu ülkenin kurulduğu 1923’e baktığımızda çok açık bir şekilde şunu görüyoruz. Yüzü batıya dönük, batıyı partner olarak almış, Rusya’yı ideolojik olarak ülkeye sokmamış, Yunanistan tarafından Nobel’e aday gösterilmiş. Türkiye’nin reçetesi bu kuruluş ayarlarında” dedi.

“BÜTÜN YANLIŞLARINA RAĞMEN HÜKÜMETİN YANINDA DURMAK ZORUNDAYIZ”

“Türkiye bu olanlardan nasıl etkilenir?” sorusunu yanıtlayan Özdil, şunları söyledi;

“Bizim de aslında hazin bir durumumuz var. Bugün itibariyle bütün eleştirilerimize rağmen, bugüne kadar yapılmış bütün yanlışlara rağmen hükümetin yanında durmak zorundayız. Bu yangın hepimizi yakacak. Yanında durabilmemiz için birtakım umut verici şeyler görmemiz lazım. AKP iktidarına baktığımda bunu görmüyoruz.”

“İŞ İŞTEN GEÇTİ”

Montrö konusuna da değinen Özdil, “İş işten geçti. Rusya, Karadeniz filosunu çoktan Karadeniz’e soktu zaten. 7 tane savaş gemisini denizaltılarını aşağı indirmiş. Şubat ayının başında 6 tane savaş gemisi geçti İstanbul Boğazı’ndan. Şimdi savaş patlamış tartışıyorlar ama geçti kardeşim. Topluma bu kadar gerizekalı muamelesi yapmak doğru bir şey değil” dedi.

Özdil, savaşın gidişatı konusunda işe şu değerlendirmeyi yaptı;

“KARADENİZ’E SINIRI KALMAMIŞ BİR UKRAYNA SÖZ KONUSU OLABİLİR”

“Ukrayna’daki mesela ama öyle ama böyle bitecek. Görüşecekler. Ya Rusya kaybedecek. Ya geri çekilecek. Ya daha çok yüklenecek. Ukrayna bu savaşı kazansa bile Donbass bölgesinde huzur bulma ihtimali sıfır, çünkü nüfusu kaybetmiş. Odessa’yı da alırlarsa neredeyse Karadeniz’e bile sınırı kalmamış bir Ukrayna söz konusu olabilir.”

[old_news_related_template title="Ukrayna yazık etti Ukrayna’ya" desc="" image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2022/02/25/iecrop/yilmaz-ozdil-son_16_9_1645818323.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/yilmaz-ozdil/ukrayna-yazik-etti-ukraynaya-6975168/"]

[old_news_related_template title="Dış politikamız habire dışarda" desc="" image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2022/02/26/iecrop/yilmaz-ozdil-son_16_9_1645900248.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/yilmaz-ozdil/dis-politikamiz-habire-disarda-6976847/"]