Hayatlarını can kurtarmaya adamış ve bu uğurda yemin etmiş olan hekimlerimiz, bu kutsal görevlerini yerine getirmeye çalıştıkları sırada saldırılara uğrayıp canlarından oluyor.
Bir değil, beş değil, on değil!
Ne zaman bitecek bu şiddet, bu saldırılar.
Doktora yönelik şiddet, bildiğiniz gibi son olarak Konya Şehir Hastanesi'nin Kardiyoloji bölümünde yaşandı.
Önce şu haberi bir hatırlayalım, sonra diyeceklerim var elbette:
“Konya'nın Yunak İlçe Devlet Hastanesi'nde güvenlik görevlisi olduğu öğrenilen Hacı Mahmut Akçay, Kardiyoloji doktoru Ekrem Karakaya'yı başından vurdu.
Saldırgan daha sonra aynı silahla intihar etti.
Doktor Karakaya ve saldırgan Hacı Mahmut Akçay tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
Kardiyoloji Doktoru Ekrem Karakaya.Saldırganın annesinin kardiyolog Karakaya’nın hastası olduğu ancak tedavi sürecinde hayatını kaybettiği, saldırıyı da bu yüzden gerçekleştirdiği iddia edildi.
Yaşanan olayın ardından hastaneye çok sayıda polis ekibi sevk edilirken İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Mehmet Koç’un da hastanede bulunduğu ve olaya ilişkin bilgi aldığı öğrenildi.”
Evet, haber böyle.
Nasıl, sıradan ve kuru bir haber değil mi?
Adeta bunu yazanlar da günlük alışılmış, sıradan olaylardan birisi gibi yazmış haberi.
Ama artık ne yazık ki, söylemek istemiyorum ama sağlıkta şiddet artık neredeyse olağan hale geldi.
Hayır! Buna sağlıkta şiddet diyemeyiz.
Buna “doktor cinayetleri” hatta “hekim katliamı” demek lazım.
Evet, çünkü iş Türkiye’de adeta bir hekim katliamına doğru gidiyor.
Dünün en saygın ve en güvenli mesleği olan hekimlik, artık günümüzde en çok tehlikeli meslek haline geldi.
Zaten yetersiz maaş, mobbing, iş yükü, fazla mesai, aşırı hasta miktarı gibi sorunların altında ezilen, bunun üzerine son yıllarda şiddet üstüne şiddet gören doktorlar, Türkiye’den kaçacak yer ararken bir de böyle cinayetlerin sonu nereye varacak?
Saldırının ardından Konya Şehir Hastanesi'nde muayeneler durdurulurken, hastane önüne toplanan sağlık çalışanları ‘hekime uzanan eller kırılsın' sloganları atmış.
Yine bildik, acı bir tablo.
“Hekime uzanan eller kırılsın”demekle kırılmıyor işte bu eller.
Daha etkin önlemlerin şart olduğunu yıllardır tüm Tabip Odaları, sağlık kuruluşlarının temsilcileri yazıyor çiziyor.
Fakat, bir arpa boyu yol gidilmiyor.

Bakın ben size bir şey söyleyeyim;
Sağlıkta şiddet öyle bir hale gelmiştir ki, bugün Türkiye’nin 1. meselesi olmuştur.
Çünkü sağlıkta şiddet, özünde Türk insanını etkileyen terör, pahalılık, yoksulluk, cehalet, eğitimsizlik, liyakatsizlik, değersizleştirme gibi birçok unsuru birden barındıran bir yapının sonucudur.
Artık yeter!
Biz gazeteciler olarak şiddet haberlerini, hele hele sağlıkta şiddet haberlerini yazmak istemiyoruz.
Hayatını, insan canı kurtarmaya adamış doktorlarımızın canlarının alınmasının yolu bulunmalıdır.
Mutlaka ve derhal!