Darbe bekliyordu. Ukrayna ordusu darbe yapacak, ABD yanlısını iktidardan atacak, yerine Rus yanlısını koyacaktı. Kimsenin burnu kanamayacaktı. Tanrı lider, gücünü dünyaya gösterecekti.

Emperyalist saldırganlığın sinsi makinesini çalıştırdılar. Rusya’yı kuşatmaya aldılar. Aşağıladılar. O da mecbur kaldı Ukrayna’ya tanklarını soktu, komşu ülke halkına bomba yağdırmaya zorlandı. Aslında kardeş bildiği ülke halkının bir tekinin bile Rus silahları ile ölmesine razı değildi.

Hesap tutmadı.

Ne yapsın?

Bomba yağdırdı.

Böyle bir açıklama bazı akıllara yatkın görünse bile; Rusya’nın sonu ABD’nin Vietnam’dan şerefsizce çekilişini başlatan günlere benziyor.

Gerekçe bulup.

Bahane uydurup.

Büyüklenme taslayıp.

Uzak ülkelere ya da komşu ülkelere güçlü ordularını sokarak çocuk, kadın, yaşlıları can telaşıyla öz yurdundan kaçarak “mülteci durumuna” düşüren ve sivil öldürenler, sonunda işgal ettikleri ülkeden şerefsizce çekildiler.

★★★

Çok örnek gördük.

İşte Afganistan!

Önce Rusya girdi.

Şerefsizce çekildi.

Sonra ABD girdi.

Şerefsizce çekildi.

İşte Irak!

ABD girdi.

Şerefsizce çekildi.

Hep göreceğiz.

Putin Tanrı liderdi.

İşgal yolunu seçti.

Kazansa da kaybetti.

Bu kez Rusya’nın Ukrayna’dan bir gün şerefsizce çekileceği günlerin tarihin ana rahminde büyümeye başladığı süreci yaşıyoruz.

★★★

Karadeniz’den füzeyle vuruyor. Kiev sokakları, 2003 yılı Nisan ayında ABD askerlerinin girdiği Bağdat sokakları gibi oldu. 7 günde çoğunluğu kadın ve çocuk 1 milyon Ukraynalı ölüm korkusuna düşüp ülkesini terk etti. Kalanlar içinde bombalar altında doğup “hayata merhaba” diyen bebekler de var, ancak yıkılıp harabeye dönen evlerinin önünde ağlayan kadınlar dünya TV’lerinin yayınladıkları baş haberler haline geldi.

Tanrı Lider Putin!

Rus yanlısı bir yönetim gelsin isteyerek Hitler faşizmine karşı birlikte mücadele ettiği kardeş ülkeyi işgal etme hakkını kendinde gördü.

Diyebilmeliydi:

Batı Rusya’dan iyi değil.

Ekonomileri güçlü değil.

Okulları kusursuz değil.

Rusya ve Ukrayna birlikte; bizim ekonomimiz daha güçlü. Kalkınma, büyüme, zenginleşme, milli geliri paylaşma, insan hakları, yargının bağımsızlığı, söz ve ifade özgürlüğü, gençlerimize sunduğumuz gelecek umudu bizde daha iyi diye ikna edemedi. Niçin Batı’ya kukla olmuş lider seçtiniz diye Ukraynalıyı bomba ile cezalandırma hakkını kendinde gördü.

Bir lider!

Böyle biter!

★★★

Afganistanlı mülteciye, Suriyeli sığınmacıya iğrenerek bakan, ülke sınırlarına duvar çekip sokmayan ve hatta Yunanistan’ın yaptığı gibi denizden yüzerek sığınmaya gelen Suriyelileri sahil koruma askeriyle boğmaya çalışan Avrupalılar, Ukraynalı mültecilere şefkat, sevgi, anlayışla sarıldı.

Suriyeliye nefret.

Ukraynalıya şefkat.

İki yüzlü Avrupa!

Evet bu doğru.

Fakat sebep olan, Ukraynalıyı can telaşına düşürüp “kaç-kaç trenlerine” doluşarak Batı kentlerine sığınmaya iten kim? ABD ve AB şirketleriyle, bankalarıyla, güçlü parası ve NATO’yu yönetip yönlendirme imkanı ile Rusya ve Çin’e karşı Dünya’daki “petrol ve doğal gazı kontrol edip, Rusya’nın elindeki doğalgazı da ucuza kapatma masası” kurmuş olabilir. Bununla baş etmenin yolu Ukrayna’yı işgalden geçmemeliydi.

Şu tabloya bak!

Bir haftadır gazeteler ile TV’ler ateşlendikten sonra Londra’yı, Paris’i, Belçika’yı, Roma ile Berlin’i 30 dakika ile 20 dakika içinde vurup yerle bir edecek nükleer silahlar ile balistik füzeler Putin’in emrini bekliyor diye yayın yapıyor. Ve süper lüks yatları, yüzlerce odalı malikaneleri, pahalı zevkleri, skandal hayatları, Avrupa bankalarında milyar dolarları ile 30-40 oligark (Rus zengini) hepsi Putin’in dostları diye yazılıyor.

Füze ve Oligark!

Putin ile anılıyor.

Bu kadar füze bu kadar oligark gücü, bulu bula Ukrayna’yı işgal çözümü buldu. Bu kadar füze ve oligark gücü, Ukraynalının gözünde “Rus yanlısı olanı seçeyim” kararını doğurmadı.

Tanrı liderin bitişi!