İstanbul Ticaret Odası Ağustos enflasyonunu açıkladı. Bir yılda iğneden Manisa kuru üzümüne, iplikten Ordu fındığına her şeyin fiyatı artınca enflasyon yüzde 100 çıktı!

Ekonomiye bakan Dr. Nebati, ‘Enflasyon düşüş eğilimine girmiştir’ deyip sevindirmişti geçenlerde. Eğilmiş evet, ancak başka yere!

İTO’nun Ücretliler Geçinme Sepeti’ndeki 242 ürünün 106’sının fiyatı artmış! 113 ürünün fiyatı  utanıp aynı yükseklikte kalmış! Şeftali, biber gibi mevsimi olduğu için bollaşan 23 ürünün fiyatı düşmüş... Türk ekonomisine yön veren(!) bakanın dediğine uyan hepi topu 23 ürün!

Enflasyonu görünce, hele fiyatı en fazla artan ürünün bu topraklarda yetişen soğan olduğunu duyunca çocukluktan kalma Behçet Kemal Çağlar şiiri geldi aklıma...

Ne Frenk elmasına, ne Arap hurmasına / Muhtaç etmez ki bizi meyve dolu dalımız. / Arıca birlik olup çalışmayı bildik mi / Petekleri doldurur mis kokulu balımız. / Keçe olsa, yabanın ipeğinden güzeldir / Bizim yerli malımız...

O zamanlar 1. Dünya Savaşı’nın ardından dünyada ekonomik buhran vardı. Bizde ise buhranın alası.. Hazinesinin başına alacaklı ülkelerin geçtiği hasta Osmanlı yıkılmış, toprakları paylaşılmış, bu duruma karşı çıkanlar önce bir ordu kurup hem düşmanlarla hem yoklukla savaşmış, küllerinden ulus yaratmış fakat çok hırpalanmıştı... Elde Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonu vardı sadece!

1923’te İzmir İktisat Kongresi’ni toplayan Atatürk gündeme getirdi, bağımsızlığın korunması için yerli mallar üretilmesi ve kullanılması kararlaştırıldı. 1946’dan itibaren de Yerli Malı Haftası düzenlendi her yıl. Adı değişti sonra, Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası oldu.

Bu yılın Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası okullarda 12-18 Aralık tarihinde kutlanacakmış.

Kardeşim sürekli tırmanan enflasyondan, elektriğe doğalgaza gelen son zamlardan başımız dönmüş zaten; niye Aralık’ta kutlanacak şeyi Eylül’ün başında yazıyorsun?

Çoğalıp, yukarı doğru uzayan ve altımızda sivri kazıklar halini alan fiyatlar yüzünden!

Yerli malı haftasında çocuklarımız yanlarında yerli insansız hava aracı ya da babayiğitlerin yaptığı yerli ve milli TOGG otomobil götüremeyeceğine göre, ne yapacak? Amasya’nın elması, Ankara’nın armudu, İzmir’in mandalinası, Ordu’nun fındığı, Çorum’un leblebisi diyerek taşıyacak okula.

Ayıptır söylemesi ama, zor taşırlar!

Kuru üzüm bugün 60, Ordu fındığı 178, Antep fıstığı 325, Nevşehir kabak çekirdiği 110, Osmaniye yer fıstığı 60, Çorum leblebisi 76, Kahramanmaraş kabuklu cevizi 100, Malatya kuru kayısısı 215, İçel bademi 200 lira mesela. Neyi taşıyorsun?

Fındık, fıstık pahalı en yerlisinden  az malzemeli kurabiye yapıp bizim oğlanla okula göndereyim dese bugün bir anne, bak o anne kurabiyesi kaça patlıyor...

250 gram margarin (17 lira) tereyağı ile de yapılabilir (250 gramı 43 lira), 1 su bardağı (200 gram) pudra şekeri (15 lira), 1 paket kabartma tozu (1 lira), 4 su bardağı (800 gram) un (15 lira), 1 yumurta (2 lira), 100 gram toz şeker (3 lira), 100 gram kırılmış fındık (17 lira) ve bir davul fırının  yakacağı 1.3 kilovat elektrik son zamla (5 lira)...

Tariften 28 kurabiye çıkıyor... Margarinle yapılırsa 75, tereyağı ile hazırlansa 101 lira. Tanesi neredeyse 4 lira!

***

İster TÜİK’in ayarlanmış rakamları, ister İTO’nun hesabı, ister ENAG’ın yüzde 200’lere yelken açan çarşı pazar enflasyonu farketmez! Kazığın nereye varacağını yakından gören yurttaş, mürekkep yalamış kalemini satmamış ekonomistler aynı fikirde: Bu kış geçmez!

Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası için yılın sonunu beklemeyin. Çok soğuklarda kat kat giyinip doğalgaz yakmadan televizyon ışığında oturulur, fakat aç yatılmaz.

Borç harç, yastık altındaki tek çeyrek altın demeyin bozdurup kış için eve erzak almaya çalışın! Kuzu kestirip ucuza getirenlere aldırmayın siz yemeyenler ölmez, eti unutun. Yerlisi daha lezzetli bakliyat alın, un alın, şeker alın. Akşam karanlığında pazara çıkın çıkma domatesle salça yapın, turşu kurun, tarhana yapın. Bir köşede para değil fındık fıstık, Osmancık pirinci biriktirin! Hiç olmazsa değeri Türk Lirası gibi erimez.

Çünkü bugünkü geliriniz her ne kadarsa, ‘hayat pahalılığına çok üzülen’ ama zamları koyveren iktidar sayesinde yarın daha da kuşa dönecek. Kışa kadar kuş yemine bile yetmeyecek!