Yüksek çıkan ocak ayı enflasyon rakamı, beklentilerde yeniden bozulma sürecinin başlamasına neden oldu. Yabancı banka ve aracı kurumlar, hem yıl sonuna ilişkin enflasyon beklentilerini, hem de faizlerin ne kadar ineceği konusundaki tahminlerini, dünden itibaren yükseltmeye başladılar.
Sadece yabancı bankacılar açısından değil, içeride de ocak ayı enflasyon rakamının bir kırılma noktası olarak görülmeye başladığını söyleyebiliriz. Yapılan hesaplamalar artık yüzde 21’lik yıl sonu enflasyon hedefine ulaşılmasının imkansızlığını ortaya çıkardı. Şimdilik hedef koridorunun üst sınırı olan yüzde 26’lık orana ulaşılabileceğini, resmi olarak söyleyenler çıksa da, tahminler yüzde 30 civarına doğru yükseliyor.
Yabancı banka raporlarında yer alan yüzde 25 civarındaki yıl sonu enflasyon beklentilerinin, dünden itibaren 1.5 -2 puan civarında yükseldiğini izliyoruz. Yıl sonu için politika faizinin yüzde 30, hatta daha altına ineceği beklentilerin ise yüzde 32.5 olarak revize edilmeye başladığına şahit oluyoruz.
FAİZ İNDİRİMLERİ ZATEN İYİMSERDİ
Şubat ayı enflasyonu, beklentilerdeki bozulmanın boyutu açısından önemli olacak. Eski Merkez Bankası Baş Ekonomisti Prof. Hakan Kara, şubat ayı enflasyonunun yüzde 3.8 olacağını tahmin etti. Bu takdirde iki aylık toplam enflasyon rakamı, zaten yüzde 9’a yükselecek. Bu senaryoda enflasyon beklentilerinin, resmi olarak yüzde 30 olarak konuşulmaya başlayacağını söyleyebiliriz. Zaten Cumhurbaşkanı Yardımcı Cevdet Yılmaz. “bu yıl 20’li rakamlara inilecek” demeye başladı. Bu açıklama piyasalarda “yüzde 29.5 oranının bile iktidar tarafından başarılı görüleceği” yorumlarına neden oluyor.
Hem iç hem de dış piyasa, iki ay üs tüste faiz indirimi yapılmasının ardından, çok hızlı seri düşüş beklentisine girmişlerdi. Yabancılar yüzde 24-25 enflasyon hesabıyla, yıl sonunda faizlerin yüzde 30’un altına geleceğini, raporlarında yazmaya başlamışlardı. Halbuki faizlerin yüzde 35’in altına inmesinin büyük risk oluşturacağı, geçmişi bilen iktisatçılar tarafından söyleniyordu. Buna rağmen yüzde 30, hatta daha altında faiz oranları konuşulmaya devam etti.
Ancak dünden itibaren faizlerdeki alt sınır konusunda tahminler yükseltilmeye başladı. Yabancılar yıl sonu politika faiz beklentilerini 2-2.5 puan artırıp yüzde 30-32.5 seviyesine çıkardılar. Bu oranların yine yıl sonu yüzde 27-28 enflasyon hesabıyla yapılan, iyimser tahminler olduğunu söylememiz gerekiyor.
Yabancı bankacılar faiz indirimlerinin mart ve nisan aylarındaki Merkez Bankası toplantılarında devam etmesini, hâlâ bekliyorlar. Bir yabancı bankanın dün,
“Martta yüklü faiz indirimi bekleniyordu ama artık onu yapamazlar” dediğine şahit olduk. Bizce 2.5 puanın üzerinde, yüklü faiz indirimi için zaten zemin yoktu, şimdi imkansız hale geldi.
Merkez Bankası’nın beklenti anketlerinde de bu ay yeniden yükselişin başlayacağını söyleyebiliriz. Piyasaların 12 ay sonrası enflasyon beklentisi, resmi hedefle uyumlu biçimde, yüzde 27’ye inmişti. Bu oranın şubat anketinde 1 puan civarında yükselmesi beklenebilir. Reel sektör ve vatandaşın, ocakta birkaç puan gerileyen, 12 ay sonrası enflasyon beklentilerinin ise daha yüksek oranlarda yükseldiğini görebiliriz.
Merkez Bankası açısından, faiz ile enflasyon arasında hassas denge yönetimi dönemi geldi; “siyasi baskıya uyup uymayacağı, programın geleceğini belirleyecek” denilebilir.