Piyasalarda yaşanan İmamoğlu depreminin ardından, enflasyon ve faiz tartışmaları sil baştan ele alınacak. Yarın açıklanacak mart ayı enflasyonuyla birlikte enflasyonun yıl sonunda nereye kadar inebileceği, faizlerin geldiği seviyede ne kadar süre kalacağı, yeniden hesaplanacak.
3 Nisan’da açıklanacak TÜİK’in yeni enflasyon rakamına gösterge kabul edilen İstanbul Ticaret Odası verisine göre, mart ayındaki tüketici fiyat artışları yüzde 3.79 olarak açıklandı. Şubat ayında İTO rakamı yüzde 3.19 olmuştu.
Yaşanan piyasa çalkantısı öncesi mart enflasyonuna ilişkin piyasa tahmini ortalama yüzde 2.3 seviyesindeydi. Şimdi bu tahminler yüzde 2.9 olarak yenilendi. Ancak mart enflasyonunun yüzde 3’ün üzerine çıkabileceği tahminleri de yapılıyor.
Bu kadar sert piyasa hareketinden sonra mart ayı enflasyonunun fazla etkilenecek olmamasının ana nedeni; ayın son haftasında etkisini göstermiş olması. Özellikle dünya petrol fiyatları yanında artan kurlara bağlı olarak da yükselen akaryakıt fiyatları ayın son günlerinde yaşandı. Bu nedenle kurlardaki artış ve akaryakıt fiyatlarındaki yükselişin yaklaşık üçte birinin mart rakamına yansıyacağı söylenebilir. Dolayısıyla yaşanan bu krizin enflasyon üzerindeki etkisini, asıl olarak nisan ve sonrasında göreceğiz.
İktisatçılar piyasadaki likiditenin, 4 puan yükselen piyasa faizlerinin de etkisiyle kuruduğunu, bunun fiyatlara etkisinin ne kadar olacağının henüz bilinmediğini söylüyorlar. Şirketlerde ödeme sorununun bayram öncesinde başladığını, bu sıkıntının tüketici fiyatlarına aşağı yönlü etkisi olup olmadığının da sonradan belli olacağını kaydediyorlar.
TEMMUZ’A KADAR FAİZ İNDİRİMİ YOK
TÜİK şubat sonunda yıllık enflasyonu yüzde 39.05 olarak açıkladı. 2024 Mart ayındaki artışın yüzde 3.18 olduğu hesaba katıldığında bu oranın üzerinde bir rakam gelirse, yıllık enflasyon rakamı da yükselecek. Dolayısıyla yıllık enflasyonun mart sonunda yüzde 39 civarında kalması bekleniyor.
Yılsonu enflasyon tahminleri ise bu aydan başlayarak yukarı doğru revize edilecek. Yabancı bankalar İmamoğlu depremi ardından zaten tahminlerini yükseltmeye başladılar. Daha önce yüzde 25-28 arasında dolaşan yıl sonu enflasyon tahminlerinin yakında yüzde 30 ve üzerine çıkması sürpriz olmaz.
Enflasyonla birlikte faiz tartışmaları da büyüyor. Enflasyonda yıllık bazda küçük düşüşler olabilir ama faizlerin geldiği noktadan geri dönüşünün çok daha zor olacağı kesin. Bu nedenle yabancı bankalar daha önce yüzde 30’a kadar indirdikleri yıl sonu faiz tahminini, şimdiden yüzde 35’e çıkarmaya başladılar.
Faizle ilgili “yükseltilen tahminlerin bile, yakında iyimser kalma ihtimali” çok yüksek. Çünkü politika faizi yüzde 42.5’te korunsa bile fonlama faizi yüzde 46’ye çıkarıldı. Bayram öncesi piyasa faizleri bu tavan oranda seyretti. Enflasyona bağlı olarak piyasa faizlerinin aşama aşama düşmesi beklenebilir.
İktisatçılar, “17 Nisan’daki Merkez Bankası toplantısında faiz indirimi yapılamayacağına” artık kesin gözüyle bakıyor. Hatta, bazıları faiz artırımı yapılması gerektiğini savunuyor.
Nisan’dan sonraki Merkez Bankası toplantısı Haziran’da gerçekleşecek ama o tarihte de faiz indirimi yapılması beklenmiyor. Piyasaların yeniden normalleşmesinin en az birkaç ayı bulacağı, “ancak temmuzdaki toplantıda faiz indiriminin gündeme gelebileceği” konuşuluyor.
Bu da ancak yargı kararlarına bağlı “toplumsal olayların büyümemesi halinde” geçerli. Aksi takdirde enflasyon ve faiz indirimi artık çok zor görünüyor.