Son aylarda yapılan tüketici anketleri, ekonomi yönetiminin istediği talep düşüşünün hâlâ yaşanmadığını gösteriyor. Bankacılar, tasarrufçunun enflasyonun düşeceğine inancının olmadığını, o nedenle şimdiden ihtiyacını görmek için gerekirse borç alıp, tüketime devam ettiğini söylüyorlar.

Aslında gelen son ekonomik veriler, karışık sinyaller veriyor. Dolayısıyla iktisatçılar arasında bir süredir yaşanan, “tüketimin yeterince soğuyup soğumadığı” tartışmaları devam ediyor. Sanayi üretimine ilişkin son aylardaki veriler üretimin fazla olmasa da gerilediğini gösteriyordu. Buna karşılık hizmetler sektörü üretiminde ise yavaşlama görülmüyor, bu da özellikle yüksek seyreden enflasyon konusunda önemli bir veri haline geliyordu.

Dün açıklanan Türkiye İstatistik Kurumu’nun ekim ayı hizmet sektörü üretim rakamı, bu sektörde de yavaşlamanın başladığına işaret etti. Endeks ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2 azalma olduğunu gösterdi. Ancak buna karşılık, bir  önceki aya, yani 2024 Eylül’e göre yüzde 0.2 oranında artış görüldü. Alt sektörlere bakıldığında; enflasyonda ağırlıklı olan konaklama ve yiyecek hizmetlerindeki artış ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4, eylüle göre ise yüzde 1.1 oldu. Genel endeksteki düşüş daha çok ulaştırma ve depolama hizmetleri ile bilgi ve iletişim hizmetlerindeki gerilemeden kaynaklandı.

Dün açıklanan kasım ayı tarım üretici fiyat artışı ise yüzde 8.88 hesaplandı. Bu, aylık bazda 2022 Nisan’dan beri görülen en yüksek fiyat artışı oldu. Bu yıl 11 aylık artış 37.55’e, yıllık bazda yüzde 46.9’a yükseldi. Bu veriye göre aralık gıda enflasyonunun yüksek geleceği, dolayısıyla yıllık bazda genel tüketici fiyat artışının yüzde 45’in üzerinde çıkma ihtimalinin güçlendiği söylenebilir.

BANKACILAR: ENFLASYONA GÜVEN YOK

Bankacılara, özellikle de iş dünyasıyla çalışan şubelere sorduğumuzda ise yatırımların sınırlandığını ama tüketimin canlı biçimde devam ettiğini gözlediklerini söylüyorlar. Bunun enflasyonda ekonomi yönetiminin koyduğu hedeflere güven olmamasından, yıllık enflasyonun yüzde 40’ların altına inme ihtimalinin çok düşük görülmesinden kaynaklandığını söylüyorlar.

Orta boy KOBİ’lerle çalışan bir şube müdürü yatırımın olmadığını, bu ölçekteki KOBİ’lerin mevcudu sürdürüp, özkaynaklarından işlerini çevirebildiklerini belirtiyorlar. Sanayi kesiminin işleri azalsa da üretime devam ettiklerini, ticaret  kesiminin ise talep devam ettiği için fiyat artışlarını, azaltsalar bile, sürdürdüklerini ifade ediyorlar. O nedenle fazla kredi talebinin gelmediğini, buna karşılık, vatandaşın gerekirse borç alarak, “nasıl olsa gelecek yıl fiyatı daha da artacak” diyerek tüketime devam ettiklerini söylüyorlar. 

Dün açıklanan Bloomberg’in aralık ayı tüketici güveni ön endeksi de bankacıların gözlemlerini doğruluyor. Ön endeks, kasım ayı kesin endeksine göre yüzde 5.32 oranında artarak 75.82 ile bu yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Tüketicinin hem mevcut durum algısında hem gelecek 12 aya ilişkin beklentilerinde  hem de tüketim eğiliminde iyileşme görülüyor. Dayanıklı tüketim malı ile otomobil ve konut alımı için uygunluğu ölçen tüketim eğilimi ön endeksi ise yüzde 808 artarak 90.19 değerini aldı.

Özetle; mevcut iktidarın enflasyonu kalıcı tek haneye indirme sözünün halkta ve iş dünyasında bir karşılığı bulunmuyor.