Aydın gezilecek ve görülecek yerleriyle dikkat çeken şehirlerimizden. Traklar tarafından kurulan ve Tralles adı ile anılan Aydın daha sonra da, Spartalılar, Hititler, Frigler, İyonlar, Lidyalılar, Persler, Romalılar, Selçuklular, Aydınoğulları ve 1426 da Osmanlıların eline geçmiştir. 1923 yılında il olan Aydın ve yöresinde bu uygarlıkların izlerini de bulmak mümkün. Şimdi size Aydın'ın tarihine ışık tutan bu uygarlıklardan günümüze ulaşan eserleri ve gezilecek turistik yerlerini tanıtacağız... APHRODİSİAS ANTİK KENTİ Aydın ili, Karacasu ilçesi, Geyre Mahallesi sınırları içinde yer alan Aphrodisias Antik Kenti'nin yerleşim tarihi M.Ö. 5 bin yıl ortalarına kadar uzanır. Adını aşk ve güzellik tanrıçası Aphrodite’den alan Aphrodisias, çok iyi korunmuş anıt yapıları ile Türkiye’nin en önemli arkeolojik yerlerinden biridir. Aphrodisias, M.S. 1.-5. yüzyıllar arasında bütün Akdeniz'de büyük üne kavuşan, başta Roma olmak üzere, İmparatorluğun dört bir yanında imzalarını taşıyan eserleri bulunan heykeltıraşlar yetiştirmiştir. Mermer ocaklarının kente yakın olması, mermer heykel sanatı için çok önemli katkılar sağlamış ve üretim merkezi haline gelmiştir. Aphrodisias, antik mermer ocakları ile birlikte 2017 yılında Dünya Miras Listesi’ne kaydedilmiştir.
Aphrodisias Antik Kenti Aphrodisias Antik Kenti
DİDYMA ANTİK KENTİ Apollon tapınağıyla ünlü olan Didyma, Yenihisar ilçe merkezindedir. Burada yapılan ilk kazılar İngilizler tarafından 1858 yılında yapılmıştır ve 1937 yılına kadar devam etmiştir.Didyma aslında bir antik kent değil, kutsal bir mahaldir. Miletos’tan gelen kutsal yol ile bağlantıya sahip Didyma bir kehanet merkezidir. Didyma ile ilgili ilk yazılı kaynak Herodot’tur. Herodot M.Ö. 600’lerde Mısır Kralı II. Nekho ve Lidya Kralı Kroisos’un Didyma’daki Apollon mabedine adaklar sunduklarını nakleder. Büyük İskender’in Perslere karşı kazandığı zaferden sonra Didyma Antik Kenti’nin yapımına başlanılmıştır. Apollon’un ikiz kardeşi Ay Tanrıçası Artemis’dir ve Miletler bu kente Yunancada "ikiz kardeş" anlamına gelen Didyma ismini vermişlerdir.
shutterstock_1059740150 Akbük Didim
KURŞUNLU MANASTIRI Davutlar’a yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta Dilek Yarımadası'nın kuzey yamacında 690 metre yükseklikte yer alan Kurşunlu Manastırı’nın 11. yüzyıl Bizans yapısı olduğu tahmin edilmektedir. Rumların Panagia Kursunniatissa dedikleri manastır ‘Panagia’ sözünden anlaşılacağı üzere Meryem Ana'ya adanmıştır. Manastırda yemekhane, kiler, mutfak, keşiş odaları, revir, şapel (küçük kilise), mezarlık, manastır surları, sur mahzeni ve savunma odaları gibi bölümler mevcuttur. Şapelin tavanındaki fresklerde İkonaklastik dönemde simgesel ve geometrik motifler ile, 9. yüzyılın ikinci yarısında İkonaklastik dönemden sonra dinsel olaylar ya da kişiler betimlenmiştir. Manastırın şapeli haç planlı, kubbeli tiptedir. ÇİNE VADİSİ Yemyeşil doğaya hakim olan Çine Vadisi, aynı ismi taşıdığı Çine Çayı, Mitolojik bir efsaneye sahiptir.Efsaneye göre; Tanrıça Athena Çine Çayı kenarında dolaşırken kendi yansımasını suda görür ve yanaklarını suda çok şişkin gördüğü için çaldığı kavalı birden atıvermiş sulara. Ardından Marsyas bulmuş kavalı; zaman içerisinde Apollon’u kıskandıracak kadar güzel çalmaya başlamış ve çok ünlü olmuş. Apollon Marsyas’a yarışma teklif etmiş. Bu rekabet dolu yarışmanın hakemliğini ise Kral Midas yapmış. Yarışmada Marsyas harika çalmasına rağmen yenik olarak ilan edilmiş; fakat Apollon kıskançlığından Marsyas’ın derisini yüzdürmüş. Midas’ın ise kulaklarını eşek kulağına çevirmiş. Verdiği bu cezadan pişmanlık duyan Apollon, Marsyas’ın bedenini ırmağa çevirmiş. İşte bu ırmak günümüzde Çine Çayı olarak biliniyor.
Milet Tiyatrosu Milet Tiyatrosu
MİLET TİYATROSU Yenihisar ilçesi, Balat köyü yakınlarındadır. M.Ö. 4. yüzyıla ait Helenistik bir yapıdır. Tiyatronun ön yüzü 140 metre yüksekliği de 40 metredir. 5 bin 300 kişilik olan tiyatronun kapasitesi, Roma döneminde 19 bin kişiye çıkarılmış. Bugün tiyatronun üçüncü katı yerinde, Bizans ve Osmanlılar zamanında kullanılmış bir kalenin kalıntıları yükseliyor. MİLET MÜZESİ Milet Müzesi, Didim İlçesi, Balat Köyü yakınlarında bulunan Milet Antik Kenti içinde yer alır.1973 yılında hizmete açılan Müze binasının zaman içinde statik yapısı bozulunca can güvenliği nedeniyle ziyerete kapatılmış, 1200 metrekarelik kullanım alanı olan yeni müze binası 2011 yılı mayıs ayında ziyarete açılmıştır. Milet Müzesi'nin bahçe teşhirinde Milet şehir sembolü olan aslan heykelleri, yazıtlar, mezar stelleri, lahitler, mimari elemanlar ve sütun başlıkları sergilenmektedir. 600 metrekarelik kapalı teşhir salonunda ise Milet Antik Kenti, Priene Antik Kenti ve Didim Apollon Tapınağı buluntuları sergilenir. Milet Antik Kentine ait; Canlandırma Minos Dönemi (M.Ö. 20-15 yy) Mutfağı, Minos Dönemi buluntuları, Zeytintepe Arkaik Afrodite Kutsal Alanı buluntuları, Gacartepe Mezar buluntuları vardır. Milet Antik Kentinden Didim Apollon Tapınağına giden Kutsal yol buluntuları ve Apollon Tapınağı adak eşyaları sergi salonunda yer alır. TÜRKİYE'DEKİ 5 GÜZEL KÜLTÜR MİRASI
  DİLEK YARIMADASI VE BÜYÜK MENDERES MİLLİ PARKI Büyük Menderes ve Küçük Menderes arasında yer alan Dilek Yarımadası Milli Parkı, Kuşadası'na 28 kilometre uzaklıktadır. 1966 yılında milli park statüsü kazanan bölge, benzersiz çeşitliliği nedeniyle, 1994 yılında milli park ilan edilen Büyük Menderes Deltası ile birlikte Avrupa Konseyi tarafından Flora Biogenetik Rezerv Alanı kabul edilmiştir. Mezozoik kalkerler, mermerler ve Paleozoik şistler ile Neojen kütleleriyle oluşmuştur. 27.675 hektarlık alana sahip olan Dilek Yarımadası, 36 çeşit memeli hayvandan, 45 çeşit deniz canlısına ve 42 tür sürüngene ev sahipliği yapmaktadır. ZEUS MAĞARASI Davutlar Milli Parkı girişine 100-150 m. uzaklıkta, dağ eteğinde, içinden çıkan su kaynağının oluşturduğu oldukça derin, küçük havuz benzeri su birikintilerinin oluşturduğu doğal bir mağaradır. Yer aldığı tepenin üst kısmında Panionion antik kenti yer almaktadır. Tam bir doğa harikası olan mağaranın suyunun çıktığı yer tam olarak bilinmemektedir. Mağaraya Zeus isminin, Zeusla ilgili anlatılan öykülerden yola çıkarak verildiği düşünülmektedir. Öykülerden biri şöyledir; Tanrı Zeus, kardeşi Deniz Tanrısı Poseidon’u kızdırdığında bu mağaraya gelip kardeşinin sakinleşmesini beklermiş. GÜVERCİNADA KALESİ Kuşadası Körfezinin ağzında limanı koruyan bir konumda yapılmıştır. Bu ada aslında Kuşadası’na adını veren adadır. Güvercinada’nın asıl adı Kuşadası’dır. Kuşadası’nın adı ise Scala Nuova yani Yeni Liman idi. Kuşadası adı şehre verilmiş, adanın adı Güvercinada olmuştur. Güvercinada üzerinde, Barbaros Hayrettin Paşa tarafından yaptırılan bir iç kale ve İlyas Ağa tarafından yaptırılan surlar yer almaktadır. Bu surlar Mora İsyanı sırasında adalardan ve denizden gelebilecek saldırıları önleyebilmek için yaptırılmıştır. Surlar adayı çepeçevre saracak şekilde yaklaşık 3 metre yüksekliğinde inşa edilmiştir. KÖRTEKE KALESİ Bozdoğan ilçesinin Körteke Köyü’nde yer alan yüksek bir tepe (Kale Tepe) üzerine kurulmuş İç Karya’nın leleg tipi tepe kentlerinden biridir. Kale duvarları üzerinde değişik dönemlere ait izler bulunduğundan farklı çağlarda kullanıldığı düşünülmektedir. Kayalık tepe üzerinde akropol, doğu ve batıda birer kule ile ortada bir sarnıç bulunmaktadır. FAUSTİNA HAMAMI Aydın'ın Didim ilçesinde bulunan yapı aynı zamanda Didim'in sembollerinden biridir. Roma İmparatoru Marcus Avrelius tarafından eşi Faustina adına yaptırdığı hamam, Milet Tiyatrosu'na çok yakındır. Belli dönemlerde onarımlardan geçirilen Faustina Hamamı'nda bulunan Nusa heykelleri, İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir. Hamamın ortasında bulunan büyük havuzun kenarında çeşme olarak kullanılan aslan heykelinin orjinali Milet Müzesi'ndedir. Ayrıca yıkanma havuzlarından birinde Nehir Tanrısı Maendros’un heykeli bulunmuştur.